Sektörel

Marmara Depremi inşaat sektörünü kaliteli malzemeye yöneltti

İnşaat sektöründe beton başta olmak üzere bir çok yapı malzemesinde kalitenin önemi ve standartları artırıldı.

Türkiye'de özellikle 1999 yılında yaşanan Marmara Depremi sonrası konut tercihinde depreme dayanıklılık temel kriter haline geldi. İnşaat sektöründe geçmişte daha ilkel yöntemlerle göz kararı ve el yordamıyla hazırlanan betonlar 10 yılda yerini hızla depreme dayanıklı hazır betona bıraktı. Bugün Türkiye'de inşaatlarda kullanılan betonların yüzde 95'i hazır betondan oluşurken, hazır beton üretimi son 10 yılda 27 milyon metreküpten 74 milyon metreküpe ulaştı. Hazır beton kullanımındaki artış yılda 5 milyar dolarlık sektör yaratırken, bu sektörde faaliyet gösteren firmaların sayısı da 10 yılda 166'dan 477'e ulaştı. Bu arada Türkiye, Avrupa Hazır Beton Birliği'ne (ERMCO) üye ülkeler arasında 74 milyon metreküp üretim ile İspanya ve İtalya'nın ardından üçüncü sıraya yükseldi.

Türkiye'de meydana gelen deprem felaketleri, sonunda depreme dayanıklı konut yapma konusunda aklımızı başımıza getirdi. Özellikle 1999 yılında meydana gelen Marmara Depremi, İstanbul çevresindeki binaların hasar derecesi ile inşaatta kullanılan malzeme arasındaki doğrudan ilişkiyi ortaya koyunca, beton başta olmak üzere, birçok yapı malzemesinde kalitenin önemi ve standartları yükseldi. Günümüzde konut tercihinde depreme dayanıklılık temel kriter haline gelince, ev sahibi olmak isteyenler de özellikle deprem sonrası inşa edilen konutları tercih etmeye başladı.

Meydana gelen depremler sonrası yıkılan birçok yapıdan alınan beton örneklerinin dayanıklılık adına standartlara uymadığının belirlenmesi sonucu, hazır beton kullanımı da hızla artmaya başladı. Daha önce ilkel yöntemlerle içine deniz kumu karıştırılarak el yordamıyla hazırlanan beton yerini, fabrikalarda özel olarak hazırlanan hazır betona bıraktı. Türkiye Hazır Beton Birliği'nin (THBB) yapmış olduğu kapsamlı araştırma sonucuna göre hazır beton üretimi son 10 yılda 27 milyon metreküpten 74 milyon metreküpe ulaştı. Hazır beton sektörünün yıllık büyüklüğü ise 5 milyar doları aştı.

Deprem gerçeği ve hazır beton

Türkiye'de ülke topraklarının yüzde 96'sı, nüfusun yüzde 95'i, deprem kuşağı üzerinde yer alıyor. Türkiye'de bulunan mevcut yapıların çok büyük bölümü taşıyıcı sistemi, yerinden üretilen betonarme yapılardan oluşuyor. Bu yapılar zemin etüdünden başlayarak, projelendirme ve uygulama aşamalarının doğru yürütüldüğü varsayılsa bile, taşıyıcı sistemin sağlamlığını beton ve diğer malzemelerin kalitesi belirliyor. Türkiye'de, şantiyelerde, elle, bilinçsiz ve denetimsiz üretilen betonun yapılarda kullanılması depreme dayanıklılık riskini artırıyor. Değişken ve düşük kaliteli beton kullanılan yapılarda zarar görme riskinin yüksek olduğunu yaşanılan depremler ve dış etken olmadan kendiliğinde yıkılan apartmanlar acı bir şekilde gözler önüne serdi.

Bunun sonucunda depremde standart dışı, kalitesiz beton kullanımı ve hatalı beton uygulamalarının bina yıkımlarında önemli rol oynadığı raporlarla da kanıtlandı. Bilgisayar kontrolüyle istenilen oranlarda bir araya getirilen malzemelerin, beton santralında veya mikserde karıştırılmasıyla üretilen hazır beton kullanımı ile elde edilecek, depreme dayanıklılık başta olmak üzere, güvenlik ve kalite standartları açısından önem kazandı. Yapılarda daha yüksek sınıflarda betonların kullanılmasıyla, yapıda kullanılacak toplam beton miktarı da azaldı. Bu da binaların yükünü hafifletmeye başladı. Böylece depremin yapılara etkisi yapının ağırlığıyla orantılı olduğundan, yıkılma riski de azaldı. Ağır ve hantal yapılar yerine hafif ve narin yapılar yapıldıkça yatırım maliyetleri de ayrıca azalıyor. Ayrıca beton sınıfının yükseltilmesi ile kesitler daralarak, binaların kullanım alanları genişliyor.

Son iki yılda kullanım arttı

Hazır beton sektöründe yaşanan büyüme, faaliyet gösteren firmaların sayısınıda 10 yılda 166'dan 477'ye ulaştırdı. O yıllarda, 341 olan tesis sayısı ise 845'i buldu. Sektördeki en büyük artış ise 2005 yılından 2007 yılına kadar olan süreçte yaşandı. 2005 yılında 46 milyon metreküp olan hazır beton üretimi, 2007'de 74 milyon metreküpe ulaştı. Ancak bu artış maalesef standartlara uygun üretim yapıp yapmadığı belli olmayan firmalar tarafından gerçekleştirilen piyasadaki çoğalmayı da ifade ediyor. THBB Genel Sekreteri Ferruh Karakule yaşanan artışı değerlendirirken şunları söyledi, "2007 verilerine göre bu üretimin yüzde 50'si olan yaklaşık 40 milyon metreküpü Kalite Güvence Sistemi (KGS) belgeli üreticiler tarafından üretildi. Gelişigüzel üretilen üretimler ise maalesef 2007'de de engellenemedi. Yürürlüğe girmesi beklenen G uygunluk Tebliği yürürlüğe sokulmadı ve ertelendi. Ülkemizde bugüne kadar uygulanan mevcut denetim sisteminin kaliteli beton üretimini sağlayamadığı kanıtlanmış bir gerçektir."

Türkiye üretimde üçüncü

Diğer taraftan Avrupa Hazır Beton Birliği'ne (ERMCO) üye ülkeler arasında 2006 yılında, 97.8 milyon metreküp hazır beton üretimi ile İspanya ilk sırada, 77.5 milyon metreküp ile İtalya ikinci sırada yer aldı. Türkiye ise 2006 yılında 70.7 milyon metreküp üretim ile hazır beton üretiminde üçüncü ülke konumuna yerleşti. 2007 yılında ise yüzde 5.13 oranında artış ile üretim 74 milyon metreküpe ulaştı. En az hazır beton kullanan ülke ise 3 milyon metreküp ile İsveç oldu.

Toplam hazır beton üretiminin 31 milyon metreküpü Marmara Bölgesi'nde, 14 milyon metreküpü İç Anadolu Bölgesi'nde gerçekleşiyor. THBB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ayhan Paksoy THBB ve üyeleri olarak AB ile entegrasyon sürecini tamamladıklarını belirterek şunları söyledi: "Bugün THBB'ye üye firmalar ülkemizdeki hazır betonun sadece yüzde 50'ini üretmektedirler. Böyle bakarsak Türkiye'deki entegrasyonun ancak yarısı tamamlanmış durumda. Hazır beton sektöründe AB'ye giriş sürecinde yaşanan bir eksiklikten ötürü yaklaşık iki buçuk üç seneden beri herhangi bir sertifikaya ve standarda sahip olmadan hazır beton üreticisi olabilmek mümkün. THBB'nin uyarılarına rağmen bir kalite sertifikası mecburi hale gelmiyor."

Daha hızlı, daha yükseğe daha güçlü

ÇİMSA Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu, hazır beton kullanımı ile gerçekleştirebilen modern mimari uygulamaların, yaşam alanlarının daha hızlı inşa edilebilmesini, daha yükseğe ulaşmasını, daha güçlü olmalarını sağladığını vurguladı. Hacıkamiloğlu sözlerini şöyle sürdürdü, tıpkı olimpiyatların sloganı olan 3 kelime gibi "Citius, Altius, Fortius (Daha hızlı, Daha yükseğe, Daha güçlü)". Türkiye'nin değişen çehresine bu gözle bir bakacak olursanız, Hazır Beton kullanımının hayatımıza ne çok değer kattığını daha iyi görebilirsiniz"

Mehtap ÖZCAN / Hürriyet