Marmara Mühendislik, Irak'ta 600 milyon dolarlık proje yapacak!
Marmara Mühendislik, Irak'ın başkenti Bağdat'ın en gözde arazilerinden birinde 600 milyon dolarlık bir projeye imza attı
Kerbela'da da 150 milyon dolarlık bir proje yapan şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Orakçı, Irak'ta en az 3 milyon konut ihtiyacı olduğunu söyledi.
Önceki dönem Ak Parti'den Beylikdüzü Belediye Başkanlığı yapan fakat daha sonra 'çıkar amaçlı suç örgütü kurmak' iddiasıyla 5 ay boyunca hapis yatan Orakçı hapisten çıktıktan sonra kendi işi olan inşaatçılığa döndü.
Hakkındaki iddiaların aslı olmadığını ve o dönem kendisine tuzak kurulduğunu öne süren Orakçı, "Hiç olmayan şeyler var gibi gösterildi. Bu olay bölgede siyasi mekanizmayı tanzim etmeye çalışan ve rant elde etmek isteyen bazı işadamları ve bazı kolluk kuvvetlerinin bana kurdukları bir kumpas. Ama o tuzağa takılacak bir malzeme yok. Biz bir elekten geçtik ve 5 ay boşu boşuna içeride yatmış olduk" dedi.
Marmara Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Orakçı
"GÖRDÜK Kİ ÇOK KISITLI İMKANLARLA BAŞLAMIŞLAR"
Marmara Mühendisliği 1993 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi'nde okurken kurduğunu anlatan Orakçı, 2004'te belediye başkanı olduğu döneme kadar villa projeleri ağırlıklı olmak üzere 100'e yakın inşaat yaptıklarını belirtti.
Orakçı şöyle devam etti:
"Görevdeyken çok sık yurtdışına gitme şansımız oldu. Dünyanın, Beylikdüzü'nden ya da İstanbul'dan ibaret olmadığını anladık. Başkanlık bitince de elimizdeki tüm imkânları yurtdışında başka mecralara taşıyalım dedik. Bunu düşünerek Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın düzenlediği gezilere katıldım. Endonezya, Mısır, Kazakistan gibi birçok yere gittik ve yurtdışında başarılı olmuş şirketlerin sahipleri ile tanışıp büyüme hikayelerini dinledik.
Bir baktık ki, STFA'dan Nurol'a, Makyol'dan Limak'a kadar birçok şirket evveliyatında çok kısıtlı imkan ve bütçelerle yola çıkmış. Ama dünyadaki pazarın büyüklüğünden faydalanarak hızla büyümüşler. Biz de uzmanlığımızı ve çevremizi kullanarak bu mecraya daldık."
KERBELA'DA 1260 ADET VİLLA
Irak'ın bu tür büyük projelere ihtiyacı olan bir pazar olduğunun altını çizen Orakçı, "Ben değişik ülkeleri gezerken birçok ülkede pazarın aktörlerinin artık yerleşik hale gelip oturduğunu, bizim de bu aşamada onlarla tam rekabet edemeyebileceğimizi düşündüm. Rekabet gücümüzün yüksek olduğu veya kendimizi daha iyi ifade edebileceğimiz alanları aradım. Irak da 40-50 yıldır savaşlar nedeniyle bir türlü gelişemeyen bir pazar. Ama artık Türkiye'yi görüyorlar, daha iyi yaşamak ve daha iyi yerlerde oturmak istiyorlar " şeklinde konuştu.
Irak'ta ilk olarak Divaniye'de bir iş aldıklarını ancak orada istedikleri sonucu elde edemediklerini söyleyen Orakçı, şunları anlattı:
"Divaniye'den sonra Kerbela'da 150 milyon dolarlık bir projeye vardı. İhaleye girdik ve kazandık. 660 bin metrekare üzerinde altyapısı, üst yapısı yolları ve kültürel alanları ile resmen yeni bir şehir kuruyoruz. 1260 adet villa yapacağız. Biz daha başlamadan projeyi organize eden şirket villaların yüzde 90'ını satmış bitirmiş. Bu da en büyük şansımız.
Bir ülke düşünün, 40 milyon kişi tek bir ev alacak bir ortam bulamamış yıllardır. Bunların yüzde 1'i varlıklı olsa 400 bin insan yapıyor, bizim de hedefimiz o kesim. Irak'ta şu anda en az 3 milyon konuta ihtiyaç var."
EL DEBBAH MİSAFİRİM OLDU
Orakçı, 'hükümetler arasında yaşanan restleşmeler sizi hiç korkutmuyor mu' sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Aslında bizim yaptığımız işlerin o noktada faydaları var. Mesela Irak Hükümet Sözcüsü Ali El Debbah Kerbela'da bizim yaptığımız projeden ev almış ve Türkiye'ye geldiğinde benim misafirim oldu. Aynı zamanda mühendis olduğu için saatlerce inşaatlar üzerine sohbet ettik.
İki ülkenin de siyasi polemikleri büyütmesinin kimseye faydası yok. Çünkü onların bize bizim de onlara ihtiyacımız var. Bu ekonomik zenginliği boğmak yerine büyütmek lazım. Dönem dönem gerilimler olsa da bence kontrollü bir durum var. Kurulan iş ilişkileri polemikleri azaltıyor."
Kerbela'daki projenin Irak'ta tanınmalarına yardımcı olduğunu anlatan Orakçı, sonraki dönemde yeni projeleri için adlarının geçmeye başladığını kaydetti.
Irak'ta projelerin belirli kurumlar tarafından ihale edildiğini anlatan Orakçı, "Bağdat'ta altyapı, park ve peyzaj işleri yapan bir Türk firması, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın karşısındaki arazide büyük bir proje yapılacağı bilgisine ulaşınca bizi refere etmiş. 1 milyon metrekarelik, Dicle Nehri'ne cepheli ve Irak Sünni Vakfı'na ait bir arazi. Bize geldiler, yaptıklarımızı incelediler ve sonrasında ihaleye giriş izni verdiler" dedi.
ALICISI HAZIR
Vakfa Irak'ta var olan Arap mimarisinden farklı bir proje sunduklarını ve bu proje sayesinde ihaleyi aldıklarını anlatan Orakçı, şöyle devam etti:
"Onlara 3-5 katlı, içinde AVM, ofisler olan ve home ofis olarak kullanılabilecek residans tarzı bir kule inşaatı önerdik. Mimariyi bir huni şeklinde tasarladık. Projede 6 bin 500'e yakın konut, 325 ofis, 325 residans dairesi ve 60 bin metrekarelik bir AVM olacak. Toplam maliyeti 600 milyon dolar. Satışlardan sonra dönüşü ise 1 milyar dolar olacak."
Vakfın imkanlarının çok büyük olduğunu ve alıcının da vakıf üyeleri olduğunu anlatan Orakçı, "Biz projeyi organize edip süreci ve sistemi kuruyoruz. Projeye başladığımızda vakıf bizden alıyor zaten konutu. Ödemelerde de bir sıkıntı yaşanacağı zannetmiyoruz. Çünkü bu vakıfla çalışan hiç bir firma ödeme sorunu yaşamamış. Zaten burada problem çıkarsa üreticiden çıkar. Un var, şeker var, yağ var, siz helvayı yapacaksınız" diye konuştu.
BÜYÜKLER KORKUYOR, BİZİM GİBİ ŞİRKETLER GİRİYOR
Orakçı, Bağdat'taki güvenlik endişeleri ile ilgili olarak da şunlara dikkat çekti:
"Bağdat civarında biraz güvenlik endişesi var ama çok üst düzey bir tehlike yok. Aramalar, güvenlikler, askerler, kameralar... Bunlar biraz tedirginlik yaratıyor. Bazen patlayan bombalar oluyor ama lokal olarak kalıyor. Hayat devam ediyor sonuçta orada da."
Güvenlik endişesi nedeniyle A plus firmaların Bağdat'a girmek konusunda çekingen davrandıklarını anlatan Orakçı," Onlar girmeyince bizim gibi gelişmek ve büyümek isteyen gözü kara şirketler giriyor. Bizim için fırsat doğuyor" dedi.
USTA MAAŞI 2 BİN DOLAR
Irak'ta ki projeleri için Türkiye'den devamlı eleman gönderdiklerini anlatan Orakçı, kalifiye eleman ihtiyacının en üst noktada olduğunu kaydetti.
Orakçı, usta mertebesindeki her çalışanın en az 2 bin doplar civarında maaş aldığını, üstelik tüm masraflarının da karşılandığını belirtti.
Eren Güler / HÜRRİYET