Genel

Marmarabirlik zeytin atığından enerji üretecek!

Bu yıl kuruluşunun 60 'ıncı yılını kutlayan Marmarabirlik hem atıktan enerji üreterek verimliliğini artıracak hem de Ar - Ge projeleri ile değişik damak tatlarını tüketiciye sunacak


Dünyanın en büyük zeytin üreticisi Marmarabirlik, Ar-Ge çalışmalarıyla ürün gamını geliştirirken, verimlilik çalışmalarına da odaklandı. Kasım ayında zeytin atıklarından enerji üretmeye başlayacak birlik, böylece hem atıkların hem de zeytin kara suyunun bertarafı sorununu çözmüş olacak. 


Yeryüzüne bir armağan olarak gönderildiğine inanılan, sofraların vazgeçilmezi, siyah inci zeytin, zengin Türkiye coğrafyasının önemli ürünleri arasında yer alıyor. Marmara Bölgesi de Türkiye’nin zeytin ağacı varlığı bakımından ikinci sırada bulunuyor. Bu noktada Güney Marmara’nın önemi büyük. 


Bu yıl kuruluşunun 60. yılını kutlayacak Marmarabirlik, Güney Marmara’da 8 kooperatifin güç birliği ve 32 bin ortağı ile bir anlamda devasa bir zeytin ve zeytin ürünleri işleme fabrikası gibi… Aynı zamanda dünyanın en büyük zeytin üreticisi. 1954 yılında üretici ortağının zeytinini daha iyi şartlarda değerlendirmek amacıyla kurulan Marmarabirlik, rakamsal büyüklük itibariyle bugün Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında yer alıyor. Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, geçen yılın Marmarabirlik için birçok alanda ilklerin yılı olduğunu, yurt genelinde 81 ilde tüketicilerle buluşan Marmarabirlik’in, ayrıca 44 ülkeye gerçekleştirdiği ihracatla zeytin ve zeytinyağı sektöründe Türkiye’yi temsil ettiğini söylüyor. Hidamet Asa, 2010 yılından bu yana yoğunlaştıkları Ar-Ge çalışmalarıyla zeytini sofraların dışına da çıkararak kuru ve sıvı sabun olarak da üretmeye başladıklarını, Gemlik tipi sofralık siyah zeytin ile markalaşan Marmarabirlik’in son 3 yılda 200 civarı barkodlu ürün çeşidini 320’ye çıkararak zeytinin katma değerini artırdığını belirtiyor. 


Avrupa'da raflara girdi 

Etnik pazarların dışındaki tüketicilere de ulaşmak isteyen Marmarabirlik’in Almanya Köln’de Marmarabirlik Avrupa Temsilciliği bulunuyor. Son 3 yılda ihracat pazarlarını 18 ülkeden 44 ülkeye çıkarmış Marmarabirlik. Geçen yıl 40 bin ton zeytin alımı yapan Birlik, bir önceki yıla oranla satışını yüzde 31 artırarak 32 bin ton satış gerçekleştirmiş. Cirosunu 250 milyon liraya ulaştırmış. Bu yılki satış hedefi ise 35 bin ton. Geçen yıl ihracatta 5 bin 400 ton satış ile miktarsal olarak yüzde 44, tutarsal olarak ise yüzde 55 büyüme kaydedilmiş. Birlik son 3 yılda ihracatını 15 milyon dolardan 25 milyon dolara çıkarmış. Böylece aktif büyüklüğü 320 milyon liraya ulaşırken kârlılığı da artmış. Hidamet Asa, bu kapsamda Marmarabirlik’in İsviçre’de Coop ve Migros, Avusturya’da Penny, Avustralya’da Cools zincir marketlerinin rafl arında yer aldığını söylüyor. Dünyanın en büyük üçüncü perakendecisi ve Birleşik Krallığın en büyük marketler zinciri Tesco’nun, İngiltere’de bulunan 230 şubesinde ve internet portalında da ürünlerin satışına başlandı. Hidamet Asa, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Bundan sonraki hedefimiz etnik pazara hitap etmek. Bugüne kadar, Almanya’da ve diğer ülkelerde yaşayan Türkler bizim damak tadımıza uygun olan etnik kökenli tüketiciye hitap etmeye çalışmıştık. Fakat buradaki pazar giderek daralıyor. 20’li yaşlardaki gençlerimizin Gemlik tipi siyah zeytini klasik damak tadıyla tüketmediğini görüyoruz. Dolayısıyla bu zeytinin tüketilebilirliğini artırmak için aranan damak tadına uygun hale getirmemiz gerekiyor.” Örneğin, tuz oranının yüzde 2,5’a düşürüldüğü Gold zeytinin Türkiye’nin yan sıra Avrupa pazarında da beğeni kazandığını vurguluyor. 


TÜBİTAK projeyi onayladı 

Yönetim Kurulu Başkanı Asa, Marmarabirlik’in geleceğini Ar-Ge’de gördüklerini vurgulayarak projelerini şöyle anlatıyor: “Zeytin atıklarından enerji üretilecek olan 3 milyon liralık projemiz TÜBİTAK tarafından onaylandı. Kasım ayında deneme üretimine başlayacağız. Üretilen enerji Marmarabirlik entegre tesislerinin ve genel müdürlük binasının bir yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak. Proje kapsamında kurulacak olan gazlaştırma türbini de dünyada ilk olacak. Egzozdan çıkacak atık ısıyı da zeytin kara suyunun bertarafında kullanacağız. Böylece yıllık 800 bin liralık maliyetten kurtulacağız.Tesis geri kazanımda yüzde 95 verimlilikle çalışacak.” 2 yılsonunda ise Marmarabirlik çevresindeki 100 kilometrelik alanda atıkların ve zeytin kara suyunun bertaraf edilmesi konusunda hizmet vermeye başlayacak


Turquality desteği ile dünya markası olacak

Bu yılı yeniliklerin yılı ilan etmiş Marmarabirlik. Hidamet Asa, “Ar- Ge çalışmalarıyla ürün çeşitliliğine ağırlık verdik ve çok yol kat ettik. Soslu ve çeşnili zeytin, kuru selenin beyaz ambalajı, zeytinyağı sıvı ve kuru sabunu yeni ürünler arasında yerini aldı” diyor. Marmarabirlik’in damakları şaşırtan bir diğer Ar-Ge ürünü de çikolatalı zeytin şekeri. Hidamet Asa, tüketicilerin bu ürüne önce önyargıyla yaklaştığını, ancak tadımın ardından büyük beğeni kazandığını vurguluyor. Dünya markası olmaya soyunan Marmarabirlik, Turquality desteklerinden yararlanmak için hazırlıklarını tamamlamış. Ayrıca “tanınmış marka” için de başvurusunu yapmış. Raftaki payını artırmanın yanı sıra Marmarabirlik, dünya pazarlarının aranan lezzeti de olmak istiyor.


Hava, deniz ve demiryolu restoranlarında da yerini alıyor 

Türk Hava Yolları ile sürdürdükleri çalışmanın markanın bilinirliği ve gücünü artırdığına dikkat çekiyor Hidamet Asa. Son olarak Atlas Jet ve Bursa’nın deniz ulaşım şirketi olan Bursa Deniz Otobüsleri (BUDO) ile de anlaştıklarını ve ürün gönderimine başladıklarını söylüyor. Bir diğer gelişme ise pek çok havaalanında yemek hizmeti veren BTA ile de görüşme halinde olmaları. Asa, gelecek yıllarda Marmarabirlik markasını demiryollarına da taşıyacaklarının sinyalini veriyor. Asa; “Ürünün katma değerini yükseltiyor, markasal değerimizi her geçen gün yukarı taşıyoruz. Sektörde piyasa belirleyicisi konumundayız” diyor.


Dünyanın en büyük zeytin üreticisi Marmarabirlik, Ar-Ge çalışmalarıyla ürün gamını geliştirirken, verimlilik çalışmalarına da odaklandı. Kasım ayında zeytin atıklarından enerji üretmeye başlayacak birlik, böylece hem atıkların hem de zeytin kara suyunun bertarafı sorununu çözmüş olacak. 


Yeryüzüne bir armağan olarak gönderildiğine inanılan, sofraların vazgeçilmezi, siyah inci zeytin, zengin Türkiye coğrafyasının önemli ürünleri arasında yer alıyor. Marmara Bölgesi de Türkiye’nin zeytin ağacı varlığı bakımından ikinci sırada bulunuyor. Bu noktada Güney Marmara’nın önemi büyük. 


Bu yıl kuruluşunun 60. yılını kutlayacak Marmarabirlik, Güney Marmara’da 8 kooperatifin güç birliği ve 32 bin ortağı ile bir anlamda devasa bir zeytin ve zeytin ürünleri işleme fabrikası gibi… Aynı zamanda dünyanın en büyük zeytin üreticisi. 1954 yılında üretici ortağının zeytinini daha iyi şartlarda değerlendirmek amacıyla kurulan Marmarabirlik, rakamsal büyüklük itibariyle bugün Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında yer alıyor. Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, geçen yılın Marmarabirlik için birçok alanda ilklerin yılı olduğunu, yurt genelinde 81 ilde tüketicilerle buluşan Marmarabirlik’in, ayrıca 44 ülkeye gerçekleştirdiği ihracatla zeytin ve zeytinyağı sektöründe Türkiye’yi temsil ettiğini söylüyor. Hidamet Asa, 2010 yılından bu yana yoğunlaştıkları Ar-Ge çalışmalarıyla zeytini sofraların dışına da çıkararak kuru ve sıvı sabun olarak da üretmeye başladıklarını, Gemlik tipi sofralık siyah zeytin ile markalaşan Marmarabirlik’in son 3 yılda 200 civarı barkodlu ürün çeşidini 320’ye çıkararak zeytinin katma değerini artırdığını belirtiyor. 


Avrupa'da raflara girdi 

Etnik pazarların dışındaki tüketicilere de ulaşmak isteyen Marmarabirlik’in Almanya Köln’de Marmarabirlik Avrupa Temsilciliği bulunuyor. Son 3 yılda ihracat pazarlarını 18 ülkeden 44 ülkeye çıkarmış Marmarabirlik. Geçen yıl 40 bin ton zeytin alımı yapan Birlik, bir önceki yıla oranla satışını yüzde 31 artırarak 32 bin ton satış gerçekleştirmiş. Cirosunu 250 milyon liraya ulaştırmış. Bu yılki satış hedefi ise 35 bin ton. Geçen yıl ihracatta 5 bin 400 ton satış ile miktarsal olarak yüzde 44, tutarsal olarak ise yüzde 55 büyüme kaydedilmiş. Birlik son 3 yılda ihracatını 15 milyon dolardan 25 milyon dolara çıkarmış. Böylece aktif büyüklüğü 320 milyon liraya ulaşırken kârlılığı da artmış. Hidamet Asa, bu kapsamda Marmarabirlik’in İsviçre’de Coop ve Migros, Avusturya’da Penny, Avustralya’da Cools zincir marketlerinin rafl arında yer aldığını söylüyor. Dünyanın en büyük üçüncü perakendecisi ve Birleşik Krallığın en büyük marketler zinciri Tesco’nun, İngiltere’de bulunan 230 şubesinde ve internet portalında da ürünlerin satışına başlandı. Hidamet Asa, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Bundan sonraki hedefimiz etnik pazara hitap etmek. Bugüne kadar, Almanya’da ve diğer ülkelerde yaşayan Türkler bizim damak tadımıza uygun olan etnik kökenli tüketiciye hitap etmeye çalışmıştık. Fakat buradaki pazar giderek daralıyor. 20’li yaşlardaki gençlerimizin Gemlik tipi siyah zeytini klasik damak tadıyla tüketmediğini görüyoruz. Dolayısıyla bu zeytinin tüketilebilirliğini artırmak için aranan damak tadına uygun hale getirmemiz gerekiyor.” Örneğin, tuz oranının yüzde 2,5’a düşürüldüğü Gold zeytinin Türkiye’nin yan sıra Avrupa pazarında da beğeni kazandığını vurguluyor. 


TÜBİTAK projeyi onayladı 

Yönetim Kurulu Başkanı Asa, Marmarabirlik’in geleceğini Ar-Ge’de gördüklerini vurgulayarak projelerini şöyle anlatıyor: “Zeytin atıklarından enerji üretilecek olan 3 milyon liralık projemiz TÜBİTAK tarafından onaylandı. Kasım ayında deneme üretimine başlayacağız. Üretilen enerji Marmarabirlik entegre tesislerinin ve genel müdürlük binasının bir yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak. Proje kapsamında kurulacak olan gazlaştırma türbini de dünyada ilk olacak. Egzozdan çıkacak atık ısıyı da zeytin kara suyunun bertarafında kullanacağız. Böylece yıllık 800 bin liralık maliyetten kurtulacağız.Tesis geri kazanımda yüzde 95 verimlilikle çalışacak.” 2 yılsonunda ise Marmarabirlik çevresindeki 100 kilometrelik alanda atıkların ve zeytin kara suyunun bertaraf edilmesi konusunda hizmet vermeye başlayacak


Turquality desteği ile dünya markası olacak

Bu yılı yeniliklerin yılı ilan etmiş Marmarabirlik. Hidamet Asa, “Ar- Ge çalışmalarıyla ürün çeşitliliğine ağırlık verdik ve çok yol kat ettik. Soslu ve çeşnili zeytin, kuru selenin beyaz ambalajı, zeytinyağı sıvı ve kuru sabunu yeni ürünler arasında yerini aldı” diyor. Marmarabirlik’in damakları şaşırtan bir diğer Ar-Ge ürünü de çikolatalı zeytin şekeri. Hidamet Asa, tüketicilerin bu ürüne önce önyargıyla yaklaştığını, ancak tadımın ardından büyük beğeni kazandığını vurguluyor. Dünya markası olmaya soyunan Marmarabirlik, Turquality desteklerinden yararlanmak için hazırlıklarını tamamlamış. Ayrıca “tanınmış marka” için de başvurusunu yapmış. Raftaki payını artırmanın yanı sıra Marmarabirlik, dünya pazarlarının aranan lezzeti de olmak istiyor.


Hava, deniz ve demiryolu restoranlarında da yerini alıyor 

Türk Hava Yolları ile sürdürdükleri çalışmanın markanın bilinirliği ve gücünü artırdığına dikkat çekiyor Hidamet Asa. Son olarak Atlas Jet ve Bursa’nın deniz ulaşım şirketi olan Bursa Deniz Otobüsleri (BUDO) ile de anlaştıklarını ve ürün gönderimine başladıklarını söylüyor. Bir diğer gelişme ise pek çok havaalanında yemek hizmeti veren BTA ile de görüşme halinde olmaları. Asa, gelecek yıllarda Marmarabirlik markasını demiryollarına da taşıyacaklarının sinyalini veriyor. Asa; “Ürünün katma değerini yükseltiyor, markasal değerimizi her geçen gün yukarı taşıyoruz. Sektörde piyasa belirleyicisi konumundayız” diyor.


Firenin önüne geçti, 40 bin tonda 32 milyon lira kâr etti

Sektöre fayda sağlayarak Marmarabirlik'i daha da büyütmeyi hedeflediklerine işaret ediyor Hidamet Asa. Bu kapsamda zeytindeki fire sorununa da çare bulduklarını müjdeliyor. Asa şunları söylüyor: “Doğal fermantasyon yöntemiyle üretilen salamura zeytinde en az yüzde 15 ile 20 arasında fire vardır. 40 bin ton zeytin yaklaşık 8 bin ton kayba uğruyor. Ortalama alım fiyatından bakıldığında 32 milyon lira, satış bedelinden ise 56 milyon lira zarar edilmiş olunuyor. Edincik Su Tipi zeytinde de yüzde 35’lere varan bir fire oranı vardı. Yapılan geliştirmelerle bu oranı yüzde 3 seviyelerine indirmeyi başardık. Bunun sektöre büyük katkısı olacak. Aynı zamanda su tipinin olgunlaşma dönemi en az 1,5 yıldı. Stok maliyetine katlanıyorduk. Bu süreyi de doğal yollarla, hiçbir kimyasal kullanmadan 6 aya kadar indirdik. Bu projeyi sektörün geleceğinin kurtuluşu olarak değerlendiriyorum.”


Dünya