Marmara'da beklenen 7.5 şiddetindeki deprem için 'erken uyarı' şart!
Prof. Dr. Şerif Barış, Türkiye’nin 2005 ve 2015’te afet zararlarının azaltılması konusunda uluslararası iki çerçeve anlaşmaya imza attığına dikkat çekerek, sanayinin kalbi olan Marmara için erken uyarı sisteminin şart olduğunu belirtti.
Marmara'da meydana gelmesi beklenen 7.5 büyüklüğündeki deprem, bölgede yer alan 11 şehirde yaşayan yaklaşık 30 milyon kişiyi tedirgin ediyor. Uzmanlara göre, ülkedeki sanayi işletmelerinin yüzde 41,1’ini bünyesinde barındıran bölgede, deprem dayanıklı yapılaşmanın yanı sıra deprem erken uyarı sistemlerinin de kurulup yaygın hale getirilmesi gerekiyor.
Dünya Gazetesi'nden Hayriye Mengüç'ün haberine göre; pek çok ulusal ve uluslararası deprem araştırma projelerinde çalışmış olan Kocaeli Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şerif Barış, erken uyarı sistemleri sayılarının çoğalması gerektiğinin altını çizdi.
9 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DEPREMDE 18 BİN KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ
Dünyada yalnızca beş defa meydana gelen mega büyüklükteki depremde Japonya’daki erken uyarı sistemini kullanan uzmanlardan biri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Barış, 2011 yılında bir kongre için bulunduğu sırada Japonya’da gerçekleşen 9 büyüklüğündeki depremde sadece tsunamiden 18 bin kişinin hayatını kaybettiğinin, erken uyarı sistemleri olmasa bu rakamın Japonya genelinde 700 binlere yükselmiş olabileceğinin altını çizdi.
6 Şubat depremlerinde de erken uyarı sistemleri kurulmuş olsaydı, can kaybının bu kadar yüksek olmayacağını da dile getiren Barış, ikincil afetlerin zararının daha büyük olduğuna vurgu yaptı.
SADECE ERKEN UYARI SİSTEMİ DE HER ŞEYİ ÇÖZMEZ
Birleşmiş Milletler’in afet zararı azaltılması konusundaa ilişkin paydaşlarını; sırasıyla merkezi hükümet, yerel yönetimler, sanayi kuruluşları ile büyük şirketler ve vatandaşlar şeklinde belirttiğine dikkat çeken Prof. Dr. Şerif Barış, "Afeti sadece devletin veya yalnızca belediyelerin işi olarak düşünürsek afet yönetim sistemini doğru kurgulamamız mümkün değil" diye konuştu.
Barış, devlet ve yerel yönetimler gibi kuruluş ve şirketlerin de deprem erken uyarı sistemlerini bünyelerine katıp doğru tatbikatlarla kurum kültürü oluşturmaları gerektiğinin altını çizdi ve şu ifadeleri kullandı:
"Sanayinin, belediyelerin, kamu kuruluşlarının, olmazsa olmaz okul ve hastane gibi büyük sayıda insanın olduğu alanların öncelikle erken uyarı sistemlerini kullanmaları, test etmesi, belirgin sayıda yöneticilerinden başlayıp yaygınlaştırması gerekiyor. Sinyali herkese vermek zorunda değiller, yararını gördükçe açabilirler, ama mutlaka doğru bilgi ve eğitimleri vererek, doğru tatbikatları yaparak bir kültür oluşturmaları gerekiyor. Bu bir bütün. Yani sadece erken uyarı sistemi, hiçbir şeyi çözmez."
TÜRKİYE, İKİ ANLAŞMA İMZALADI
Prof. Dr. Şerif Barış, bu hizmeti kim vermeli sorusunu da yanıtladı ve dünyada farklı örneklerin olduğunu dile getirdi. Barış, Meksika’da erken uyarı sistemi üreten özel şirketlerin olduğunu ve devletin de olduğunu söyledi.
Baırş, "Amerika’da özel şirket ve devlet, ikisi beraber çalışır, bu sinyali verir. Japonya’da tümüyle devlet güdümündedir. Japon demir yolu, devlet şirketidir. Kendi erken uyarı sistemini geliştirmiş, ardından da Japonya’nın tamamına bu sistem kurulmuştur" açıklamasında bulundu ve oplumun bilmediği iki çerçeve anlaşma olduğuna dikkat çekti.
"1995 Kobe depreminin ardından, 2005'te Hyogo’da Dünya Afet Zararlarının Azaltılması Kongresi toplandı. Burada Türkiye de dahil 168 ülke, afetlerle ilgili yapılması gereken çalışmaların anlaşmasına imza attı. Kararlar arasında erken uyarı sistemleri kurulması, yaygınlaştırılıp sinyal kullanması için gelişmelerin takibi, diye bir karar bulunuyordu" diyen Barış, ikincisinin de 2015 yılında aynı kongrenin bu defa da Sendai’de toplandığına, Türkiye'nin de orda olduğuna dikkat çekti.
Barış, söz konusu açıklamasını "Ben ve diğer akademisyen arkadaşımla beraber, Türk delegasyonu içinde yer aldık. Burada da 168 ülke, bir çerçeve anlaşmasını imzaladı. Buna göre yedi-sekiz yerde deprem erken uyarı sistemlerinin yaygınlaştırılması, kullanılması ve halkın çoklu tehlikelere karşı korunması amacıyla bu sistemlerin geliştirilip yaygınlaştırılması konusunda; diğer ülkeler ve biz imzaladık" diyerek tamamladı.