Marmaray'ı yöneten Hidemi Omi mezarlıkta yaşıyor

Marmaray'ın proje konsorsiyumun lider ortağı Taisei Corporation'un Genel Müdürü Omi, Karacaahmet Mezarlığı'nda yaşıyor

Avrupa ve Asya yakasını İstanbul Boğazı'nın altından birleştirecek banliyö hattı projesi Marmaray'ın 1 numaralı ismi, proje konsorsiyumunun lider ortağı Taisei Corporation'un Genel Müdürü Hidemi Omi, 3 yıl önce projeyi yönetmek için İstanbul'a gelip yerleşti. Karacaahmet Mezarlığı'nın içindeki merkez ofis kompleksinin arkasındaki 15 metrekarelik odada yaşamını sürdüren Omi, İstanbul'a geldiği ilk yıl kentin büyük bir kısmını yürüyerek gezmiş. Omi, "İstanbul'u çoğu İstanbulludan daha iyi biliyorum. Kendimi İstanbullu olarak görüyorum" diyor.

TEDİRGİN DEĞİLİM
Karacaahmet Mezarlığı içindeki merkez ofis kompleksinin bir parçası olan yatakhanedeki 207 numaralı odada yaşamını sürdüren Omi için gün saat 06.30'da başlıyor. Kalktıktan sonra 20 dakika egzersiz yapan Omi, kahvaltının ardından 1 dakika süren bir yolculukla yine mezarlığın içindeki ofisine gidiyor. Haftanın altı günü kimi zaman Marmaray şantiyelerini denetliyor, kimi zaman ofiste Türk ve Japon uzmanlarla proje üzerinde tartışıyor. Pazar günlerini ise kendine ayırıyor. Mezarlıktaki yatakhane bölümünde Omi ile birlikte 30 Japon uzman daha yaşıyor. Omi, "Mezarlığın içinde olmak beni tedirgin etmiyor. Hatta çok rahatım. Çünkü burası çok sessiz" diyor.

BOĞAZİÇİ HAYRANI
İstanbul' a geldiği ilk yıl Omi, İstanbul'un altını üstüne getirmiş. Topkapı Sarayı'ndan Çamlıca'ya kadar gitmediği yer kalmamış. İkinci yıl ise kendini yürüyüşlere vermiş. Ortaköy'dan Rumelihisarı'na, Moda'dan Bostancı'ya adım adım İstanbul'u gezmiş. "Beni en çok Boğaziçi etkiliyor" diyen Omi'nin favori yerlerinden biri ise Üsküdar'daki Fethi Paşa Korusu.

Türklerin rüyasını yapmak bir onur
MARMARAY Projesi'nin dünyanın en büyük projelerinden biri olduğuna işaret eden Omi, "Bu teknikle yapılan denizaltındaki en derin proje. Boğaz'ın altında bir tünel yapmak, 100 yılı aşkın süredir Türklerin bir rüyasıydı. Türklerin bu rüyasını gerçekleştiren ekibin içinde olmak bizim için çok büyük mutluluk ve onur" diyor. Çalışmalar sırasında kendilerini en fazla zorlayan bölümün ise arkeolojik kazılar olduğunu söylüyor. İstanbul'un çok büyük, eski ve tarihi bir şehir olduğunu kaydeden Omi, şöyle devam ediyor: "İstanbul için bu arkeolojik kazılara çok önem veriyoruz. Şu anda hâlâ arkeolojik kazılar devam ediyor. Bana 'Marmaray ne zaman bitecek' diye soranlara, 'Arkeolojik kazılar ne zaman bitecek' diye soruyla karşılık veriyorum. Her şey arkeolojik kazılara bağlı. Asya Yakası'ndaki çalışmalar yüzde 70, Avrupa Yakası'ndaki çalışmalar ise yüzde 20 oranında bitti. Boğaz'ın altındaki batırma tüneller bitti. Genelde projenin yüzde 60'ı tamam.

'İstanbul' u temiz tutun'
İSTANBUL'U çok sevdiğini söyleyen Omi, kendini artık İstanbullu olarak görüyor. İstanbul'un dünyanın en güzel şehirlerinden biri olduğunu belirten Omi, "Belki çoğu İstanbulludan daha iyi biliyorum burayı. Birçok İstanbulludan daha fazla bu kenti yürüyerek gezdim. Yürüyüş yaparak yaşlanmayı geciktiriyorum" diye konuşuyor. Omi'nin, İstanbul'da en çok dikkatini çeken şeyler ise, deniz kenarında yan yana balık tutan kadın ve erkekler ile sokaklardaki çöp konteynırlarının büyüklüğü olmuş. Çöp konteynırlarının hep dolu olduğunu belirten Omi, "Bizde çöpler geri dönüşüm için ayrı ayrı kutulara atılır. Burada bu pek yaygın değil. İstanbul kadar güzel bir şehirde çevreyi temiz tutmaya daha dikkat edilmeli" diyor.

Kebabı seviyor, eşi yılda iki kez Japonya'dan gelip 1 ay kalıyor
JAPON Taisei Corporation'ın Genel Müdürü Hidemi Omi yılın neredeyse tamamını İstanbul'a geçiriyor. Omi'nin eşi ise yılda iki kez Japonya'dan gelip 1 ay kalıyor. Üç oğlunun ve bir torununun özlemini çeken Omi, Türk kebanını çok seviyor. Türkiye'deki meyve ve sebzelerin Japonya'ya göre daha doğal olduğunu ifade eden Hidemi Omi, zaman zaman ofisin mutfağına girip Japon yemekleri yapıyor.

Taraftarınız çok ateşli, stada gidip tezahürat yapmak istiyorum
OMİ, tam bir golf ve futbol tutkunu. Fırsat buldukça Kemerburgaz'a golf oynamaya giden Omi, çevresindeki Türklerle bir futbol takımı kurup futbol oynamayı çok istiyor. Türk takımlarının maçlarını televizyondan izlediğini söyleyen Omi, bu sezon Türk takımlarının yabancı rakipleriyle oynadığı maçlardan birine gitmek istediğini belirtiyor. Türk taraftarlarının çok ateşli olduğunu belirten Omi, "Türkler futbolu çok seviyor. Ben de çok seviyorum ama burada hiç stadyumda maç izlemedim. Futbol oturarak seyredilmez, ben de tezahürat yaparım ama Türkler biraz fazla tezahürat yapıyor. Japon taraftarlar Türkler kadar ateşli değil. Özellikle yabancı kulüplerle oynanan bir maça gidip o heyecanı yaşamak istiyorum. Öyle bir ortam beni etkiler, ben de Türk takımlarını destekleyen tezahürat yaparım" diyor.
Sabah