Genel

Maryland Türk-Amerikan Kültür ve Medeniyet Merkezi açıldı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Maryland'deki Türk-Amerikan Kültür ve Medeniyet Merkezi'nin (Amerika Diyanet Merkezi) açılışına katılarak konuşma yaptı. Vatandaşlar açılışa ilgi gösterdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hükümetler arası ilişkiler kadar önemli hale gelen bireyler arasındaki iş birliğinin artması için birbirimizin dinini, dilini, kültürünü ve adetlerini doğru şekilde öğrenmeliyiz." dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maryland'deki, Türk-Amerikan Kültür ve Medeniyet Merkezi'nin (Amerika Diyanet Merkezi) açılış töreninde yaptığı konuşmada, Ermenistan ile Azerbaycan sınırında çatışmaların ciddi manada sürdüğü yönünde haber aldığını ve çatışmalarda iki tarafın da ciddi zayiatlar verdiğini öğrendiğini belirtti.


Erdoğan, "Az önce bir Azeri televizyonu önümü kesti. Onun gözlerinde gözyaşı gördüm. Acaba bizim ülkemizdeki medyanın gözlerinde de bu gözyaşını görebilecek miyiz? Benim Mehmedim, benim polisim, köy korucum oralarda, Güneydoğu'da, Doğu'da huzuru sağlayabilmek uğruna canlarını vermek.... Hiç, onu bir kenara koyuyor... bu şekilde koşuyor. Ama bakın bazıları öyle başlıklar atıyorlar ki hakikaten biz hangi ülkenin evladıyız, bunlar hangi ülkenin evladı? diye, bu soruyu sormaktan geri duramıyorsunuz." diye konuştu. 


Aynı şeyin Irak'ta, Suriye'de farklı olarak yaşandığına dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:


"Öldüren 'Allah'u Ekber' diyor ölen 'Allah'u Ekber' diyor. Müslümanlar olarak dinimizin ismini lekeleyen bu tür kişilerle ve gruplarla bıkmadan, usanmadan mücadele etmeli, doğruları anlatarak onları ıslah etmeliyiz. İşte bu merkezi, bu hassasiyetlerin temel taşı olarak görüyoruz ve bu merkez, 'emr-i bi'l ma'ruf ve nehy-i anil münker' görevini hakkıyla yerine getirecek bir merkezdir' diye inanıyorum. Farklı inançlara mensup Amerikalılarla, ortak düşmanımız olan nefret ve ön yargıya karşı burada birlikte mücadele etmeliyiz." 


"İslam'ın almaktan çok vermeyi tavsiye eden, komşusu aç yatarken tok yatmayı yasaklayan, öldürmeyi değil, yaşatmayı emreden gerçek yüzünü Amerikan toplumuyla tüm uluslararası camiaya göstermeliyiz" diyen Erdoğan, "Bugün açılışını yaptığımız kültür ve medeniyet merkezimizin işte tüm bu çalışmalara öncülük edeceğine inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu. 


Külliyede, hizmet verecek olan Yunus Emre Enstitüsü'nün de Türk dili ve kültürünün zenginliklerinin bu bölgede yaşayan Amerikalılara tanıtılmasında önemli rol oynayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hükümetler arası ilişkiler kadar önemli hale gelen bireyler arasındaki iş birliğinin artması için birbirimizin dinini, dilini, kültürünü ve adetlerini doğru şekilde öğrenmeliyiz." diye konuştu. 


Erdoğan, bu çevrede yaşayanların merkezde, Türk mutfağını da göreceğini ifade etti. 


- "Asla ümitsiz olmayınız"


Türk- Amerikan Kültür ve Medeniyet Merkezi'nin bu anlayış üzerine inşa edildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip  Erdoğan, "Ben buradan tüm kardeşlerime bir şeyi hatırlatmak istiyorum, asla ümitsiz olmayınız." dedi.


Şair Mehmet Emin Hümayi'nin "Rahmet ümidimin budur sebebi:/ Sebekat rahmeti ala gazabi" dizesini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tercümanın bunu tam tercüme etmesini isterken, ilk tercümeyi kendisi yaparak, "Müslüman rahmetle büyür, rahmetle gelişir. Fakat rahmet ümidimin budur sebebi derken şair aslında, Rabbimiz buyuruyor ki 'Rahmetim gazabımı çok ama çok fazlasıyla aşacaktır' diyor. Bu müjdeye inanarak, 'Ben Rabbimin rahmetinden ümidimi hiçbir zaman kesmedim, kesmiyorum' diyor." ifadelerini kullandı. 


Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını merkezin bahçesinde kendisini dinleyenleri selamlayarak tamamladı. 


AA



Haber Sözcü Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD Maryland'de cami açılışı açılışına katıldı ve burada bir açıklama yaptı.

ABD’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Maryland’deki Amerika Diyanet Merkezi’nin açılışını yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika Diyanet Merkezi’nin açılışında yaptığı konuşmada “11 Eylül’de bir avuç teröristin Amerika’ya yaşattığı acı ve dehşetin faturasının tüm Müslümanlara fatura edilmesi asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Brookings Enstitüsü’ndeki konferansı öncesinde yaşanan olaylara değinerek “Beni en çok üzen olaydır. Brookings Enstitüsü’nde vereceğim konferans öncesinde bu terör örgütleriyle legal görüntüde illegal bir örgüt görüntüsü veren paralel devlet yapısının temsilcilerini gördüm” dedi.

“MEDENİYETLER ARASI ÇATIŞMA DEĞİL, MEDENİYETLER ARASI İTTİFAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Maryland eyaletinde Osmanlı ve Selçuklu mimarisiyle inşa edilen Amerika Diyanet Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi. Türkiye tarafından yapılan Amerika Diyanet Merkezi’nin açılışında konuşan Erdoğan, külliyenin hayata geçirilmesinin medeniyetler arası bir ittifak olduğunu vurgulayarak “Bu araziyle veya arsayla tanışmam oğlumun buradaki eğitim öğretim yıllarında bir ABD seyahatimde bir Ramazan iftarına davet etmişti. Ben de o konteyner içerisinde bir iftarı oradaki bir öbek yani 25-30 kişiyle birlikte bir iftar yapma suretiyle burayla tanışmıştım. Ve şimdi o konteyner böyle bir medeniyet merkezine dönüştü. Ey Rabb’im sana ne kadar hamdetsek azdır, diye niyaz ediyorum. Bundan yaklaşık 3 yıl önce buranın temelini atmıştık ve temelini attığımız gün gerçekten o tabloları izlediğimde bugünü düşlemiştim. Artık tablolardan gerçeğine gelmiş olduk. O gün bizlere burada yardımcı olan Maryland Belediye Başkanı’na, şu anda görevde değil, teşekkür ediyorum. Az önce bizleri karşılayan şimdiki Belediye Başkanı’na da çok teşekkür ediyorum. Onlar bize yardımcı oldular. İşte bu medeniyetler arası bir çatışma değil, medeniyetler arası bir ittifaktı. Bunun adımı atılmış oldu” ifadelerini kullandı.

“AMERİKALI MÜSLÜMANLARA HİZMET VERECEK”

Maryland’deki Amerika Diyanet Merkezi’nin civar bölgelerdeki Amerikalı Müslümanlara da hizmet vereceğini belirten Erdoğan, “Özellikle Osmanlı mimarisine göre yapılan 750 kişi kapasiteli bu cami, bizlere adeta Türkiye’deymişiz hissini uyandırıyor. Türk-Amerikan Kültür ve Medeniyet Merkezi caminin yanı sıra konferans salonu, kütüphanesi, spor salonu, misafirhanesi, sosyal tesisleriyle bir de hamamıyla bir külliye. Bu özellikleriyle merkezimiz ibadethane yanında sosyal alandaki tüm ihtiyaçları da karşılayacak şekilde tasarlanmış ve hayata geçirilmiştir. Maryland eyaletinde yapılan bu yatırım, şüphesiz civar bölgelerdeki Amerikalı Müslümanlara da hizmet verecektir. Külliyemizin Amerika’da yaşayan tüm Müslümanlar için tüm kardeşlerimiz için hayırlı olmasını Rabb’imden niyaz ediyorum” diye konuştu.

Cumurbaşkanı Erdoğan, konuşması sırasında Azerbaycan-Ermenistan arasında yaşanan çatışmada hayatını kaybeden Azeri askerler için taziyede bulundu.

“11 EYLÜL’DE BİR AVUÇ TERÖRİSTİN AMERİKA’YA YAŞATTIĞI ACININ MÜSLÜMANLARA FATURA EDİLMESİ KABUL EDİLEMEZ”


11 Eylül saldırılarını gerçekleştiren teröristlerin Amerika’ya yaşattığı acının faturasının tüm Müslümanlara kesilmemesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Merkezimizin mimari güzelliği elbette takdire şayandır. Ama bunun asıl önemli olan yanı Amerika’daki Müslüman kardeşlerime vereceği hizmettir. Vereceği manevi huzurdur. Bu binalara hayat verecek adeta ruh verecek olan sizlerin çalışmaları olacaktır. İslam’ın tüm insanlığı kucaklayan değerlerini, peygamberimizin sevgi ve merhamet mesajını buradan Amerika’ya ve dünyaya duyurma konusunda merkezimize önemli görevler düştüğüne inanıyorum. Dünyada ve Amerika’da ne yazık ki Müslümanlara karşı hoşgörüsüzlüğün ve ön yargının yükselişte olduğu bir dönemden geçiyoruz. İşte onun için bu merkez büyük önem taşıyor. Bugün aramızda bulunan Müslüman derneklerinin ve Amerika’da yaşayan her Müslüman’ın 11 Eylül saldırılarının ardından ülkeye hakim olan olumsuz havayı dağıtmak için çalıştığını çok iyi biliyorum. Terörizmin dini, milliyeti, ırkı, kökeni kesinlikle yoktur. Terörist insanlığa karşı işlediği suçlar sebebiyle bu sıfatı hak eden kişidir. 11 Eylül’de bir avuç teröristin Amerika’ya yaşattığı acı ve dehşetin faturasının tüm Müslümanlara fatura edilmesi asla kabul edilemez. Bu üzücü olayın ardından Müslüman toplumlara ve bireylere karşı olan ön yargılar Amerika’yla birlikte batının tamamında giderek tırmanmayı sürdürdü”


“İSTEDİĞİMİZ ZAMAN BU TERÖRİSTLERİ BİZE İADE ETMİYORLAR”


Brüksel, Paris ve Lahor’da yaşanan terör saldırılarını hatırlatan Erdoğan, Türkiye’nin 35 yıldır terörle mücadele ettiğini belirterek “Şu anda Brüksel’de, Paris’te terör var. Ama unutmayın Türkiye’de terör bunlarla mukayese edilemeyecek derecede var. Lahor’da bunlarla mukayese edilemeyecek derecede var. Lütfen bunları görelim. Ve biz 35 yıldır terörle mücadele ediyoruz. Teröre verdiğimiz kurban sayısı 40 bini buldu. Fakat biz bütün bunlara rağmen şu anda batıda Türkiye’den kaçıp da dolaşan teröristleri istediğimiz zaman bu teröristleri bize iade etmiyorlar. İşte geçenlerde Brüksel olayının faili kendilerine haber verdiğimiz bir teröristti. Belçika yönetimine bunu bildirdik. Belçika yönetimi bunun dosyasında herhangi bir şey yok, dedi ve bomba patladı. Kim samimi? Biz samimiyiz. Biz dürüstüz. Biz dayanışmaya ve paylaşmaya hazırız” ifadelerini kullandı.


“BAŞKANLIK YARIŞINDA BAZI ADAYLARIN BU GÖRÜŞLERİ SAVUNUYOR OLMALARINI HAYRETLE İZLİYORUM”


Konuşmasında Amerika’da devam eden başkanlık yarışına değinen Erdoğan, bazı ABD’li adayların Müslüman karşıtı söylemlerini eleştirerek “Bütün bu üzücü olayların ardından hala Müslümanları birer terörist olarak suçlayanlar ortada dolaşıyor. Çok ilginç. Amerika’da devam eden başkanlık yarışında bazı adayların bu görüşleri savunuyor olmalarını hayretle ve şaşkınlıkla izliyorum. Oysa Müslümanlar bu ülkenin asli unsurları arasında yer alıyor. Toplumun diğer kesimleri gibi Müslümanlar da Amerika’nın gelişmesinde çok daha güçlenmesinde aynı şekilde katkı veriyorlar. Sayın Başkan Obama’nın yakın zamanda yaptığı bir konuşmada da değindiği gibi Amerika’da yaşayan Müslüman toplum, Amerikalılık veya Müslümanlık arasında bir seçime zorlanamaz” diye konuştu.


“BROOKİNGS ENSTİTÜSÜ’NDE VERECEĞİM KONFERANS ÖNCESİNDE PARALEL DEVLET YAPISININ TEMSİLCİLERİNİ GÖRDÜM”


Brookings Enstitüsü’ndeki konferansı öncesinde yaşanan olaylara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz bu ön yargıları kırmaya çalışırken ne yazık ki Müslüman kimliğiyle hareket eden gözü dönmüş bazı gruplar söylemleri ve tavırlarıyla adeta İslam karşıtı kesimlere hizmet ediyorlar. Bunların başında DAİŞ, El Kaide, Boko Haram, Eş Şebab gibi örgütler yer alıyor. Ülkemizdeyse PKK, DHKP-C, Suriye’nin kuzeyinde PYD, YPG gibi terör örgütleri var. Ama bir de ne yazık ki dindar görünmek suretiyle bir adım daha var ki bu, beni en çok üzen olaydır. Brookings Enstitüsü’nde vereceğim konferans öncesinde bu terör örgütleriyle legal görüntüde illegal bir örgüt görüntüsü veren paralel devlet yapısının temsilcilerini gördüm. Sadece Türkiye’deki terör örgütleri değil Ermeni Asala örgütü de oradaydı, bunlar da oradaydı. İşte aldığım bir haber. Ermenistan-Azerbaycan sınırında çatışmalar ciddi manada sürüyor ve bu çatışmalarda her iki taraf da ciddi zayiat veriyor. Az önce bir Azeri televizyonu önümü kesti. Onun gözlerinde gözyaşı gördüm. Acaba bizim ülkemizdeki medyanın gözlerinde de bu gözyaşını görebilecek miyiz? Benim Mehmedim, benim polisim, köy korucum oralarda güneydoğu, doğu bir huzuru sağlayabilmek uğruna canlarını vermek, hiç, onu bir kenara koyuyor ve bu şekilde koşuyor ama bakıyorsunuz bazıları öyle başlıklar atıyorlar ki hakikaten biz hangi ülkenin evladıyız; bunlar hangi ülkenin evladı diye bu soruyu sormaktan geri duramıyorsunuz”


“DİNİMİZİN İSMİNİ LEKEYEN GRUPLARLA BIKMADAN MÜCADELE ETMELİYİZ”


Farklı inançlara mensup Amerikalılara nefret ve ön yargıya karşı birlikte mücadele etme konusunda çağrı yapan Erdoğan, “Aynı şeyi Irak’ta, Suriye’de farklı olarak yaşadık. Öldüren Allahuekber diyor, ölen Allahuekber diyor. Müslümanlar olarak dinimizin ismini lekeleyen bu tür kişiler ve gruplarla bıkmadan, usanmadan mücadele etmeli; doğruları anlatarak onları ıslah etmeliyiz. İşte bu merkezi bu hassasiyetlerin temel taşı olarak görüyoruz. Farklı inançlara mensup Amerikalılarla ortak düşmanımız olan nefret ve ön yargıya karşı burada birlikte mücadele etmeliyiz. İslam’ın almaktan çok vermeyi tavsiye eden, öldürmeyi değil yaşatmayı emreden gerçek yüzünü tüm uluslararası camiaya göstermeliyiz. Bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Asla ümitsiz olmayınız. Müslüman rahmetli büyür, rahmetle gelişir. Rabb’imiz buyuruyor ki rahmetim gazabımı çok ama çok fazlasıyla aşacaktır, diyor” dedi.


Sözcü