Ekonomi

Mc Donalds'ın dahiyane iş modeli nedir Mc Donalds milyarlarca doları nasıl kazanıyor?

Dünya üzerinde 119'dan fazla ülkede 34 bini aşan şubesiyle hizmet veren fast-food zinciri Mc Donalds'ın dahiyane iş modeli nedir Mc Donalds nasıl para kazanıyor sorularının cevabını sizin için araştırdık. İşte ortaya çıkan ilginç ve sıradışı iş modeli...Ülkede yeniden başka bir isimle açılan Mc Donalds Rusya'da artıl Lezzetli ve Hepsi bu (Vkusno & tochka) ismi altında faaliyet gösteriyor

Dünyanın hemen hemen her ülkesinde şubeleri bulunan ünlü Amerikan fast food zinciri McDonald's, Ukrayna savaşının başlangıcından bu yana yaşanan insani ve ekonomi krizini nedeniyle Ukrayna'daki şubelerini Mart ayında Rusya'daki faaliyetlerini durdurmuş geçtiğimiz Mayıs ayında da ülkedeki yaklaşık 850 restoranını satışa çıkarmıştı. Ülkede yeniden başka bir isimle açılan Mc Donalds Rusya'da artıl Lezzetli ve Hepsi bu (Vkusno & tochka) ismi altında faaliyet gösteriyor. Sovyetler Birliği dağılmadan önce hemen önce 1991 yılında kepenklerini açan Mc Donalds 30 yılda ülkede 850'den fazla şubeye ulaşmıştı.

Mc Donalds ise hamburger ve patates kızartması satarak değil emlak üzerinden para kazanıyor. Evet yanlış duymadınız Mc Donalds dünyada fast food üzerinden değil emlak üzerinden para kazanıyor ve cirosunu her geçen gün büyütüyor. 

İşte Mc Donalds'ın duyanalrı şaşkına çeviren dahiyane para kazanma modeli...

Teknoloji milyarderleri, kurdukları şirketlerdeki hisselerinden kaynaklanan eşsiz servetleriyle Forbes listesine hakim olabilirler ama asıl para kazanan kimseler, mülk sahibi olan ve onları kiraya verenlerdir. Sokağın köşesindeki bir kafe çok para kazanabilir, ancak bu paranın büyük bir kısmı doğrudan mülk sahibinin cebine gider ve bu, Macdonald's işine başlarken erken fark ettiği şeydir. Hamburger satmak ilginç bir iş olabilir, ancak hiçbir yerde emlak kadar karlı değildir. Ray Kroc, Macdonald's'ı satın aldığında işi büyütmek için oldukça uğraş verdi. Bu işi büyütmenin en iyi yolunun franchising vermek olduğunu biliyordu çünkü dünya çapında düzinelerce mağaza açmanın başka bir yolu yoktu. Tek yol, McDonald's restoranlarını lisanslı bir ayrıcalığa sahip olarak işletmeyi kabul edecek, küçük yatırımcıların gücünü kullanmaktı.

Şimdi akıllara şu soru gelmektedir. Eğer franchising bu kadar verimliyse, o zaman neden diğer markalar Macdonald's kadar bu konuda başarılı değil? 

Ray, tüm hayatını Amerika'daki restoranları ziyaret ederek, dev milkshake makineleri satarak geçirmişti.

Müşterilerine, insanların bir milkshake almak için 20 dakika beklemek istemediklerini söyleyerek, tek seferde sekiz veya daha fazla milkshake yapan makinesini gösterirdi. Bir satış görüşmesinden diğerine koşardı. Çoğu zaman reddedildi, insanlar böyle bir makine almayı gereksiz gördüler ama fast food sektörünün bir zaman oyunu olduğunu asla düşünemediler. İnsanlar güzel bir restoranda iyi pişmiş bir yemek için, yarım saat beklemekten çekinmezler ama aceleniz olduğunda, tek yapmanız gereken birkaç dakika içinde yemeğinizi alıp işe dönmektir.

Ancak bunu gerçekleştirmenin tek yolu franchising vermektir. Franchise alanlarla ilgili sorun, büyük ölçüde nerede bulunduğuna ve franchise'ı kimin yönettiğine bağlı olmasından ötürü, gelirin tahmin edilemez olmasıdır.

Böylece daha istikrarlı bir franchising modeli ortaya çıktı. Üzerine Macdonald's'ın inşa edildiği araziyi satın alır ve genellikle McDonald's'a ait olan mülkleri kiralaması gereken franchise sahiplerine kullanarak franchise sahibine kiralar. 

Mc Donalds markası mağazaya büyük kalabalıklar çekerek karşılığında, kiradan istikrarlı bir gelir akışı elde edecekti.

PARA HAMBURGERDEN DEĞİL KİRALADIĞI MÜLKTEN GELİYOR

McDonald's dünya çapında binlerce ikonik gayrimenkul parçasına bu şekilde sahip olmuştur. New York eyaletindeki Times Meydanı'ndan Moskova'daki Kızıl Meydan'a kadar McDonald's, birinci sınıf gayrimenkul satın alarak dünyanın dört bir yanına gittiği bilinmektedir.

Franchise'lar McDonald'sa ürün satışlarından bir bedel öder, ancak McDonald's gelirinin çok daha büyük bir kısmı kiraladığı mülkten gelir. Times Meydanı'nda bir mülk kiralamak ucuz değil ama Big Mac ucuzdur.  Macdonald's, franchise sahibinin satışlarından elde ettiği telif hakkının yanı sıra, dünya çevresinde, onlarca yerden topladığı kiralamalar sayesinde, istikrarlı bir gelire sahiptir. Bilge bir kişiliğe sahip olan kurucusu bir keresinde şöyle söylemişti: 10 dolarlık bir hamburger satarak bir imparatorluk inşa edemezsiniz ancak, o hamburgerin pişirildiği toprağa sahip olarak inşa edebilirsiniz. 

Macdonald's'ı diğer restoran zincirlerinden ayıran da budur.

Milyarder Motivasyon isimli Youtube kanalında yer alan habere göre; İş modeli, bir abonelik işi olduğu için, rakipleri Burger King ve benzeri restoranlara kıyasla, Netflix’e daha yakındır.

Geliri çok daha istikrarlı ve en önemlisi öngörülebilirken, işletme maliyetleri ölçülebilir şekilde daha düşüktür bu da karlılığa daha kolay bir yol sağlıyor. 

Peki bu anlattıklarımıza göre paranın büyük kısmı Mac Donalds’a yer sahibi olduğu için giderken, insanlar neden Mac Donalds’tan şube açma hakkı alır?

Aslında bunun iki cevabı var diyebiliriz. Basit ve anlaşılır şekilde anlatalım.

lk olarak, gıda endüstrisinde restoranlar arası son derece rekabetli bir ortam vardır ve marjlar çok düşüktür.

Bu nedenle çoğu restoran zor ayakta kalır. Bu restoranların genelde yüzde 20'si para kazanabilir.

Ayrıca yüzde 80 i, açıldıktan 5 yıl sonra kapanır.

Yani, eğer restoran işinde hayatta kalabiliyorsanız, bunu başka herhangi bir sektörde de yapabilirsiniz. 

Macdonalds'ı bu kadar kazançlı bir iş yapan da budur. Marjlar o kadar yüksek ve marka o kadar popüler ki, sonunda kazanmamanıza imkan yoktur. Şubelerine yönelik uyguladığı katı kural ve sıkı denetimlerle bilinen Mac Donalds, bugün ki kalabalıkları buna borçludur. Böylece 185 milyar dolar bulan değeri ile, dünyanın en değerli fast food markasıdır. KFC, Subway, Burger King ve Dominos güçlü rakipler gibi görünse de, değer sıralamasında Mc Donalds’ın yanına yaklaşamıyorlar. 

Mc Donalds’ın yarı değerine sahip, ikinci en büyük firma is Starbucks’tır. Elbette astronomik getiriler vaat etmeyen yavaş bir iş modeli. Mekanların sahibi Macdonald's olduğu için mekanları seçerken son derece dikkatli davranıyor, ancak bir kez bir yer seçtiğinde gerisi basit ve anlaşılır.  Diğer bir deyişle, şirket kâr marjlarını hedeflemek yerine pasif gelir kaynakları yaratmaya odaklanmıştır. Her yeni yer öyle ya da böyle pasif bir gelir kaynağıdır. Hisselerinin değerlemesi bazı teknoloji hisseleri (Tesla gibi) aya ulaşmayabilir ancak şirketi krizlere karşı daha dayanıklı bir hale getiriyor.

Ünlü ekonomist Robert Kiyosaki'den son uyarı: Bu sefer 2008'deki krizden daha kötü olacak

Türkiye de zincirleme krize girecek ülkeler listesine girdi! Tehlike git gide yaklaşıyor

Küresel piyasada ayçiçek yağı şeker ve hububat fiyatları düştü