Mehmet Okay Ant Yapı ekibini anlattı!
Mehmet Okay, 2015'te teslim edilmesi gereken Antteras ve Antasya projelerinde büyük bir tempo ile çalışan Ant Yapı ekibini bir hikaye ile anlattı.
Ant Yapı ekibi olarak 2015 yılına da hızlı bir giriş yaptık çünkü önümüzde Haziran ayı sonunda teslim edilmesi gereken ANTTERAS projesi ile Ekim ayı sonunda teslim edilmesi gereken ANTASYA projesi var, bu arada her iki projemizin de örnek daireleri tamamlandı ve çok beğenildi, ziyaret etmeyen dostlarımıza hatırlatırız...
Ayrıca Şubat ayında başlamamız gereken ANTPLATO ofis projesi yanında bu yıl içinde yeni geliştirmeyi planladığımız birkaç proje var; tabii ki yurt dışında devam eden birçok proje ile beraber...
Bugüne kadar bu projeleri gerçekleştiren yetenekli ve çalışkan Ant Yapı ekibi hem yurtiçinde hem de yurt dışında birçok rakip ile mücadele ederken en kaliteli işi, en uygun fiyata ve de en kısa sürede gerçekleştirmek adına çalışmakta...
Yoğun ve hızlı geçen bu süreçte doğal olarak bir takım hatalar doğmakta, ancak her zaman olduğu gibi tüm projelerimizin devamlı arkasında durarak, hatalarımızı da telafi etmeye çalışmaktayız ki Ant Yapı Dostları olarak sizler de bizi her zaman anlayışla karşılayarak teşvik ettiniz; biz de aynı heyecanla üretmeye devam ettik ve de devam edeceğiz...
Yeri gelmişken de konu ile ilgili güzel bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyoruz;
Usta bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta, öğrencisini uğurlamış. Çırağına “Yaptığın son resmi, şehrin en kalabalık meydanına koyar mısın?” demiş.
"Resmin yanına bir de kırmızı kalem bırak, insanlara, resmin beğenmedikleri yerlerine bir çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmeyi de unutma'2diye ilave etmiş.
Öğrenci, birkaç gün sonra resme bakmaya gitmiş. Resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasının yanına dönmüş. Usta ressam, üzülmeden yeniden resme devam etmesini tavsiye etmiş.
Öğrenci eski resmi yeniden yapmış. Usta, yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş.
Fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını söylemiş.
Yanına da, insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica ezen bir yazı bırakmasını önermiş. Öğrenci denileni yapmış. Birkaç gün sonra bakmış ki, resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş.
Usta ressam şöyle demiş;
“İlkinde, insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı.
İKincisinde, onlardan müspet, yapıcı, olumlu olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi.”
Bu güzel hikâye vesilesi ile Ant Yapı ekibi olarak bizi biz yapan değerlerden ödün vermeden üretmeye devam ederken, her zaman olduğu gibi bizleri cesaretlendiren, devamlı destekleyen, hatalarımızı hoş gören ve arkamızda duran tüm "Ant Yapı Dostlarına'' teşekkür ediyoruz.
Mehmet Okay