Sektörel

Mehmet Okay'ın yeni yıl temennisi!

ANT Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay yeni yıl temennisinde bulundu. Okay, 2016 yılının sevgi, başarı ve zenginlik dolu bir yıl olmasını diledi...

Bizim nesil iyi hatırlar, herhalde 40 yıl önceydi… Gazetelerde manşet; “20 yıl sonra Avrupa ülkelerinin refah seviyesine ulaşacağız”. Biz de çocuk aklı ne güzel hayaller kurmuştuk! Bu geçen süreçte de boş durmadık tabii ki, onları yakalamak adına çok çalıştık… 


Hâlâ da çok çalışıyoruz, geçen yıllar içinde yakalar gibi oluyoruz. 


Bir bakıyoruz, onlar biraz daha ileri gitmişler ama yine de onları yakalamak adına çok çalışmaya devam ediyoruz ve bir gün yakalayacağımıza dair umutlarımızı hiç yitirmiyoruz… 


Hani arada bir İsviçre, Finlandiya ya da İngiltere gibi ülkelerde olup, sakin, huzurlu, refah içinde stressiz yaşamayı düşünsek de oralara gidip memleket özlemi ile dönenleri görünce anlıyoruz; tüm yaşadıklarımız, dünyanın merkezinde, güzel bir ülkede, yani Anadolu’da yüzyıllar boyunca oluşan eşsiz mozağin içinde yaşamanın bedeli... 


Çok geriye gitmeyelim, Osmanlı İmparatorluğu’ndan sonraki 100 yılımıza sadece Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet tarihimize bakalım; gerek siyasi gerek sosyal gerekse ekonomik olarak, adına kriz mi dersiniz, çalkantı mı dersiniz ya da güncel tabiri ile türbülans mı dersiniz, ne derseniz deyin böyle bir heyecan, böyle bir macera, böyle bir mücadele hangi ülkede görülmüştür ve yaşanmıştır! 


Osmanlının dağılma sürecinde ayrı devletler kuran Ortadoğu coğrafyası ülkeleri de bir türlü huzura erememiş görünüyorlar! Petrol, gaz gibi çeşitli zengin doğal kaynaklarına rağmen… 


Ülke olarak bu kadar çalışıp çabalamamıza rağmen bir şeyler eksik herhalde diye düşününce, şu güzel hikâye geldi aklımıza… 


Alışverişe çıkan kadın kapısının önünde oturan bembeyaz sakallı üç yaşlı adam görmüş, duraksamış ve durumlarına bakarak davet etmiş: “Burada böyle oturduğunuza göre acıkmış olmalısınız, lütfen eve buyurun, yiyecek bir şeyler hazırlayayım”. 


Kadının davetini yaşlılardan biri yanıtlamış: “Biz üçümüz birlikte gelemeyiz, sağ yanımdaki arkadaşımın adı zenginlik, diğer yanımda oturanın adı başarı, benim adım ise sevgi” demiş ve eklemiş “lütfen içeri girip aileniz ile karar verin ve hangimizi davet etmek istediğinizi bildirin”. 


Kadın içeri girip eşiyle durumu paylaşmış, eşi de, “ne güzel, zenginliği davet edelim bir anda zengin oluruz” demiş, ama kadın itiraz etmiş, “bence başarıyı davet etsek daha doğru olmaz mı” diyerek…


Bu konuşmaya kulak misafiri olan çocukları “sevgiyi davet etsek daha güzel değil mi? Düşünsenize evimiz bir anda sevgi dolacak” deyince anne ve babası hak vermişler, “en doğru karar bu sevgiyi davet edelim” demişler. 


Kadın kapıyı açıp kararlarını bildirmiş: “İçinizden hanginiz sevgiydi, onu davet etmeye karar verdik, lütfen buyursun” demiş ve sevgi ayağa kalkıp içeriye girerken diğer arkadaşları da onu takip etmişler… 


Kadın şaşkınlık içerisinde “inanamıyorum siz de içeri geldiniz”, demiş… 


Üç yaşlı birlikte cevap vermişler: “Eğer sadece zenginlik veya başarıyı davet etseydiniz diğer ikisi dışarıda bekleyecekti, fakat siz sevgiyi davet ettiniz; bu durumda üçümüz birden gelmek zorundayız evinize”. Kadının niçin diye sormasını beklemeden sözlerini sürdürmüşler: 

“Çünkü sevginin olduğu her yerde, biz başarı ve zenginlik daima onun yanında oluruz” 


Evet bu güzel ülkede, bu güzel mozaik içinde ne eksik diye düşününce aklımıza geldi, Sevgili Ant Yapı Dostlarımızla paylaşalım istedik. 


Sevgi, başarı ve zenginlik dolu bir 2016 yılı dileklerimizle… 


Mehmet Okay