Mehveş Evin: Hadi deprem tatbikatı yapalım!
İstanbulda deprem olsa insanlar nerede toplanacak sorusu yeniden soruluyor. Daha evvel de yazıldı, çizildi. Ama yeşil ve boş alanların istilası sürüyor
Cuma gecesi CNN Türkte Şirin Payzının sunduğu Neler Oluyorda konu, Kentsel Dönüşüm ve Depremdi. Bu programın tartışmacıları arasındaydım. Özetle, kentsel dönüşüm teriminin içinin boşaltıldığını ve Türkiyede rantsal dönüşüm anlamında kullanıldığını düşünüyorum
Hayret ettiğim konulardan biri, belediye başkanlarının dahi ranta açmak terimini gönül rahatlığıyla kullanması. Ranta açmak ayıp değil, kötü değil, gayet doğal birşey havasında konuşuyorlar. Oysa biz çarpık kentleşmeden ve ranta açmaktan bahsederken usülsüzlukleri, hataları, depreme hazırlıksızlığı kast ediyoruz. Van depreminin acıları, ihmaller ve önlemler konuşulurken özellikle İstanbul için gündeme gelen bir konu var: Deprem olduğunda insanlar nereye toplanacak, hangi açık alanda kendini güvenli hissedebilecek, hasar tespiti yapılana kadar nerede kalacak
Açık alan yapılaştı
Mimarlar Odası Afet Komisyonu ve İstanbul Büyükkent Şubesi Kentleşme, Afet Komitesi ve Çevre Etki Değerlendirme Kurulu üyesi Mücella Yapıcı, artık İstanbulda bırakın toplanacak alanı, yağmur damlasının toprağa düşecek nokta bulamadığını söylüyor.
Abartılı mı buldunuz Radikalin dünkü haberine göre, İstanbulun afet anında sığınacağı alan araştırması yer alıyordu. Tablo vahim. Depremden evvel de medyada bu konuya dair onlarca yazı çıkmıştı. Anlaşılan o ki kimse umursamadı. Yoksa son 10 yılda açık alanların yarısı yapılaşmaya açılır mıydı Kamu alanları özele devredilirken Yav insanlar en azından şu köşede toplansın denemez miydi
Alışveriş merkezine buyrun
Son kentsel dönüşüm rüzgarıyla da 2002den önce yapılan yapılar, deprem paniği kullanılarak tu kaka ediliyor. Sanki Ayasofyada ya da Beyoğlunda yüzlerce yıldır ayakta duran binalar çürükmüş gibi... Sanki imar işleri, sadece bu hükümetin döneminde mükemmel yapılmış gibi... Oysa biz, kimin döneminde neyin yapıldığını tartışma derdinde değiliz. Ancak çözüm aranıyorsa, önce sorunun nereden kaynaklandığını tespit etmek zorundayız. Bugün, koskoca İstanbul belediyeleri Allah korusun diyerek alışveriş merkezi, ibadethane ve düğün salonlarını toplanma alanı olarak gösterebiliyorsa, hesap sorma görevi size aittir.
TOPU BiRBiRiNE ATANATANA
Durumun ciddiyetini ve yerel yöneticilerin samimiyetini test etmek isterseniz Radikaldeki habere göz atın. İstanbul Valiliği, 2001de her ilçede 480 çadır ve toplanma alanı belirlemişti. Ama son 10 yılda bu yerlerin yarısı yapılaşmaya açıldı. İstanbulda olası bir afet sonrasında kaç toplanma alanı veya çadırkent olduğu meçhul. Valilik bilgi vermiyor, Belediye topu valiliğe atıyor. Radikal, İstanbuldaki 39 ilçe belediyesini tek tek aramış: 16 belediyeden hiç yanıt alamamış! Beş belediye Fazla çalışmaları olmadığını itiraf etmiş. Beş belediye Hazırız demiş ama rakam vermemiş. Sadece 13 belediye talebe net bilgilerle karşılık vermiş...
iLÇELERiN DURUMU
* Hazır olmayanlar: Güngören, Bağcılar, Sarıyer, Ataşehir, Üsküdar.
* Hazırız ama detayını sorma: Bakırköy, Kartal, Pendik.
* Hazır olanlar: Avcılar, Başakşehir, Bayrampaşa, Beşiktaş, Şişli, Kadıköy, Silivri, Maltepe, Beylikdüzü, Çekmeköy, Adalar, Gaziosmanpaşa, Zeytinburnu.
Milliyet Cadde/Mehveş evin