Mersin Akdeniz'de kentsel dönüşüm başlıyor!
Mersin Uluslararası Limanı'nın yanı sıra Serbest Bölge, Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi ve kent çarşısı bulunan Akdeniz ilçesi, kentsel dönüşümle modern yapılara kavuşmak için gün sayıyor.
Türkiye'nin en kalabalık ilçeleri arasında gösterilen ve sınırlarında Mersin Uluslararası Limanı'nı da bulunduran Mersin'in merkez Akdeniz ilçesinde kentsel dönüşüm çalışmalarına start veriliyor.
Anadolu Ajası'nda yer alan habere göre; Doğu Akdeniz'in önemli turizm ve ticaret merkezlerinden Mersin'in, "kalbi" olarak nitelendirilen, çeşitli kültür ve etnik kimliklerin beraber yaşadığı Akdeniz ilçesi 20 yıldır beklenen kentsel dönüşümle tanışıyor.
Akdeniz Belediye Mustafa Gültak, konuyla ilgili yaptığı açıklamasında, ilçede bulunan kentsel dönüşüm çalışmalarının uzun süredir belirterek, uzun süre kağıt üzerinde yapılan projelerin hayata geçirilemediğini söyledi.
Göreve gelir gelmez ilçeyi, kentsel dönüşümle tanışan kentler arasında yer alması için harekete geçtiklerini sözlerine ekleyen Gültak, "Önümüze 2 proje geldi. Bunlardan biri Barış, Mahmudiye, Bahçe ve Turgut Reis mahalleleri. Bu konuda projelerin hazır olduğu ancak bir türlü vatandaşla görüşmeye başlanmadığını duyunca Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum ve TOKİ ile gerekli görüşmeleri yaptık ve süreci hızlandırdık." diye konuştu.
Gültak, açıklamalarına şu şekilde devam etti: "Toplu Konut İdaresi iştiraki olan GEDAŞ Gayrimenkul Değerleme AŞ'nin yetkileri geldi, görüşmeler yaptık. Belediye olarak onlara hemen belediyemizin yanında bir büro kuruyoruz. Bu mahalledeki hissedarlarla görüşmeleri başlatıyoruz. Milletimize müjdeyi vermiş olalım. Bu mahallelerdeki vatandaşlarımızla temel görüşmeler başlıyor."
İlk etapta Barış Mahallesi'nde bulunan 3,4 hektarlık bir alanda dönüşümün olacağını kaydeden Gültak, belediye tarafından açılacak büroda, hak sahibi 251 vatandaş ile görüşmeler yapılacağını sözlerine ekledi.
İkinci bölgede planlama 950 konut
Kentsel dönüşümün ikinci aşamasının Ataş Rafinerisi'nin bulunduğu bölgede olacağını söyledi.
Gültak, sözlerine şu şekilde devam etti: "Kentsel dönüşüm için ikinci aşamada da aslında çalışmaların çok hızlı yürüyebileceği bir alan olmasına rağmen bu konuda bir türlü gelişme olmayan Ataş bölgesi. Buradaki Çay Mahallesi'nde TOKİ'ye ait 135 dönüm arazi var. Aslında her şey hazır. Fakat bir türlü başlamamış. Biz ilgili Bakanımız ve TOKİ Başkanımızla konuşarak çalışmaları hızlandırdık. TOKİ'den ekim veya kasım ayında bu bölgeye kazmayı vurma sözü aldık. Planlamamız 950 konut. Fakat bunun ilk aşamasını 300 konut olarak yapacağız. Sonrasında Çay ve Çilek mahallelerindeki vatandaşlarımızla görüşüp, örnekleri göstererek karşılaştırmalarını isteyeceğiz. Çünkü insan gördüğü ve dokunduğu şeyi daha çabuk algılar. Mersin'de kentsel dönüşüm yıllardır polemik konusu olduğu için insanlara bir şeyler göstermek istiyoruz. Gösterelim ki inansınlar."
Vatandaşlarla birebir temas halinde olduklarını, tüm detayları görüşerek süreci gönüllülük esasına göre götürmeyi hedeflediklerini söyleyen Gültak, "Artık işi icraata döküyoruz. Ataş bölgesinde de bunu sağlayacağız. Bunu sağladıktan sonra da insanlara 'Bakın böyle bir yaşam tarzı var' dediğimizde ben insanların, özellikle kadınlarımızın o bölgeyi tercih edeceğine ve dönüşümün zoraki değil, gönüllü olarak başlayacağına inanıyorum. Mersin'de yaşayan bir vatandaş, görev yapan bir belediye başkanı olarak kentin en önemli konusu olan kentsel dönüşümü bu şekilde başlatacağız. İnşallah tarihe de adımızı geçirmiş olacağız diye düşünüyorum." dedi.
Vatandaşların kültürlerine göre inşa edilecek
Akdeniz ilçesinin farklı kültürlerden insanlara ev sahipliği yaptığını belirten Gültak, şu açıklamalarda bulundu:
"Oralarda tandır, kültür ve taziye evleri, kapalı semt pazarları olsun istedik. Oradaki insanların standart TOKİ evlerinden ziyade Mersin' büyük balkonlu evler önemli, böyle olsun istedik. Doğu Anadolu'dan gelen kardeşlerimizin yanı sıra burası Arap kardeşlerimizin de yaşadığı bir bölge. Onların kültürlerine uygun motifli alanlar olsun diye yetkililere ilettik. Bunların revizyonları yapılıyor. Sonrasında proje önümüze yeniden gelecek. Oradaki insanlara bir apartman hayatı değil de kendi kültürlerinde, örf ve adetlerinde yaşayabilecekleri bir alan yaratma noktasında mimar arkadaşlarımız çalışıyor. İnsanları yabancı bir ortama atıp da mutsuz etme niyetimiz yok."