Mersin Yumuktepe Höyüğü'ndeki bu yılki arkeolojik kazılar sona erdi!
Milattan önce 7 binli yıllara ait eserlerin çıkartıldığı " Medeniyetler beşiği " adı ile de anılan Mersin'in Yumuktepe Höyüğü'ndeki bu yılki arkeolojik kazılar sona erdi.
Tarihi izlerinin milattan önce 7 binli yıllara uzanması nedeniyle "Medeniyetler Beşiği" adıyla anılan Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden Yumuktepe Höyüğü'ndeki arkeolojik kazılarda, tarımsal ürünlerin depolandığı 6 adet silo ortaya çıkarılırken, kavuzlu buğdayın farklı bir türüne ait 9 bin yıllık kalıntıya ulaşıldı.
İtalya'nın Lecce Üniversitesi'nden Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsabella Caneva başkanlığında Toroslar ilçesindeki Yumuktepe Höyüğü'nde yürütülen 2014 yılı kazı çalışmaları, sona erdi. Yaklaşık 2 ay süren kazılarda, arkeologların yanı sıra arkeozoolog ve arkeobotanik uzmanları da kazı çalışmalarında yer aldı.
Roma La Sapienza Üniversitesi'nden arkeobotanik uzmanı Burhan Ulaş, AA muhabirine, 2003 yılından beri kazı ekibinde yer aldığını ve tarihi bölgedeki bitki kalıntılarını incelediklerini söyledi.
Ulaş, Neolitik, Kalkolitik, Hitit ve Bizans dönem açmalarında çalışmalar yürütüldüğünü ifade ederek, "Bu dönemlere ait yapı katlarından toprak örnekleri aldık. Özellikle bu seneki çalışmalarda tarımsal anlamda kullanılan teknik ve yöntemlere ilişkin bazı sonuçlar elde ettik. Neolitik dönem açmasında değişik büyüklükte 6 tane silo ortaya çıkardık. Buradan aldığımız toprak örnekleri içerisinde bulunan kömürleşmiş bitki kalıntılarının analizini yaptıktan sonra, bu silolardan depolanan tarımsal ürünleri tanımlamak mümkün olacak" dedi.
Yaptıkları incelemelerde her silonun farklı tarımsal ürünü depolama işlevi gördüğünü tespit ettiklerini belirten Ulaş, "Yaptığımız ön çalışmalarda buğday depolamak için yapılan silonun daha büyük olduğunu, mercimek için yapılanın ise diğerine göre daha küçük olduğunu belirledik. Bunlar, geçmiş toplulukların kullandıkları tarımsal tekniklerin tanımlanmasında bize önemli şifreler veriyor" diye konuştu.
Arkeobotanik uzmanı Ulaş, kazı çalışmalarında depolama sistemlerine ilişkin farklı yöntemler de tespit ettiklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Burada, Kalkolitik evrede, toprağın içerisine yerleştirilmiş sepet izlerine rastladık. Bu sepette de tarımsal ürünler saklanmış. Bu bize geçmiş toplulukların farklı depolama tekniklerini kullanıldıklarını gösteriyor. Aldığımız toprak örnekleri var, bunları tanımlamaya çalışıyoruz. Etnobotanik araştırmalarımızda Anadolu’daki köylülerin kullandıkları bazı tekniklerin çok geleneksel olduğunu tespit ettik. Örneğin depolamada taş, çamur ve ağaç dalları kullanılıyor. Neolitik dönemdeki depolama sisteminde de yine taş, ağaç ve çamur kullanıldığını söylemek mümkün."
- Tarımsal yayılımın durağıydı
Yumuktepe ve Mersin'in, geçmişten günümüze tarımsal anlamda bölgeler arası bir köprü rolü gördüğüne dikkati çeken Ulaş, tarihi höyüğün, tarımsal ürünler ve tekniklerin Anadolu’dan Avrupa’ya yayılmasında kilit bir rol oynadığını söyledi.
Ulaş, günümüzde İsrail, Filistin, Ürdün, Irak, Türkiye ve İran'ı kapsayan bölgeyi tanımlayan “Verimli Hilal Bölgesi” içinde Yumuktepe’nin önemli bir durak olduğunu belirterek, "Milattan önce 7 bin ila 8 binli yıllarda ‘çekirdek bölge’ olarak da adlandırılan bu bölgeden Anadolu'nun içerisine bir yayılım olduğunu söylemek mümkün. Bu yayılımın önemli duraklarından biri de Yumuktepe. Buranın çiftçileri, Mersin'e geldikleri zaman kendileriyle birlikte buğday, arpa, mercimek, nohut ve buna benzer tarımsal ürünleri beraberinde bu bölgeye getiriyor ve bölgeden de Avrupa'nın içlerine bu ürünler yayılıyor" dedi.
- Buğdayın farklı bir türüne ulaşıldı
Bu yılki çalışmalarda Neolitik dönemde tarımının yapıldığı bilinen kavuzlu buğdayın farklı bir türüne ait 9 bin yıllık kalıntı bulduklarını aktaran Ulaş, "Bu yeni tür buğday, başakçığı aracılığıyla tespit edildi. Yani, biz bu buğdayı başakçığın biçimsel özelliklerinden yola çıkarak, tanımlamaya çalıştık. Bizim amacımız hem bu buğday türünün taksonomik tanımlamasını yapmak hem de bu buğday aracılığıyla Yumuktepe yerleşmesini baz alarak Neolitik toplulukların yayılım yollarını ve modellerini yeniden oluşturmak" dedi.
Ulaş, kazılarda "Neolitik Bitki Paketi" olarak iki tür buğday, arpa, nohut, mercimek, fiğ ve bezelye gibi bitki türlerini tarımının yapıldığının belirlendiğini ifade ederek, "Kalkolitik dönemde üzümün daha fazla tüketildiğini tespit ettik. Zeytin tüketiminde bir artışın olduğunu ve zeytinin bu dönemde evcilleştirildiğini düşünmekteyiz. Günümüze yaklaştıkça kullanılan tarımsal ürünlerde çeşitlilik göze çarpmakta, özellikle Orta Çağ'a yaklaştıkça meyve tüketiminin arttığını tespit ettiğimizi söyleyebiliriz" diye konuştu.
- Kazı tarihi
Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden olan Yumuktepe Höyüğü'nde ilk arkeolojik kazılar, İngiliz John Garstang başkanlığında 1936-1937 yıllarında yapıldı. İkinci Dünya Savaşı'nın başlaması nedeniyle ara verilen kazılar, 1946'da yeniden başlanıp 1947'de sonuçlandırıldı. 1992 yılında hazırlanan ve 1993 yılında başlanan 'Yumuktepe Arkeolojik Kazısı' çalışmaları ise her yaz sürdürülüyor.
AA