Mersin'deki yapılaşma büyük hasara neden oluyor!
Prof. Dr. Selim İnan, Mersin Körfezi'ndeki depreme dikkat çekerek, Akdeniz'de meydana gelebilecek büyük ölçekli bir depremde Erdemli-Mersin-Tarsus arasında gevşek zemin üzerine çok katlı yapılanma nedeniyle büyük hasarlara neden olabileceğini açıkladı.
Prof. Dr. Selim İnan, Mersin Körfezi'ndeki depreme dikkat çekerek, Akdeniz'de meydana gelebilecek büyük ölçekli bir depremde Erdemli-Mersin-Tarsus arasında gevşek zemin üzerine çok katlı yapılanma nedeniyle büyük hasarlara neden olabileceğini açıkladı. Bu nedenle bu bölgelerde bir an önce yeni bir imar planı hazırlanması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. İnan, ayrıca çok katlı bina yapımından biran önce vazgeçilmesi ve eski yapılmış binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini dile getirdi. Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Selim İnan. 30 Temmuz Perşembe günü Mersin Körfezi' nde meydana gelen depremin nedeni. Mersin ve yakın yöresinin deprem potansiyeli ile ilgili bir değerlendirme yaptı. 30 Temmuz 2015 tarihinde saat 01.00.55 de Adana. Hatay, Gaziantep ve özellikle Mersin kıyı kesiminde oturanların yakından hissettiği 5.2 büyüklüğündeki depremin panik yarattığını ifade eden Prof. Dr. İnan. bu şiddette bir depremin, bilim adamları tarafından genelde 'küçük-orta ölçekli' olarak yorumlandığını aktardı.
"BÜYÜK HASARA NEDEN OLABİLİR"
Depremin jeolojik özellikleri ile Mersin ve yakın yöresinin depremselliğine ilişkin önemli açıklamalar yapan Prof. Dr. İnan. meydana gelen bu depremin çok büyük olmamasına rağmen şiddetlice hissedildiğini, bunun nedeninin zemin ve bina kalitesine bağlı olduğu kaydetti. ' Depremler genellikle fay olarak adlandırdığımız kayaların kırılması sonucunda açığa çıkan gerilim enerjisidir ' diyen İnan. bir bölgenin depremselliği dendiğinde o bölgedeki aktif fayların uzanımı ve deprem üretme potansiyelinin akla geldiğini söyledi. Mersin ve yakın yöresi için en önemli tehlikeyi, bölgedeki aktif faylar ile bu faylara olan uzaklıkların oluşturduğunu işaret eden İnan, ' Orta ve Doğu Anadolu Bölgelerini içeren aktif kırık haritasına bakıldığında, Mersin'in kuzeyinde Çamardı ile Gülek Boğazı arasında doğrultu atımlı Ecemiş Fayı yer alır. Gülek Boğazı ile Karsantı-Karaisalı arasında ise kuzeydoğugüneybatı doğrultusunda uzanan Karasantı-Karaisalı Fay Zonu bulunmaktadır. Son yapılan çalışmalarda, Gülek Boğazı ile Anamur arasında da yine doğrultu atımlı Namrun Fay Zonunun varlığı ortaya çıkarılmıştır. Diğer önemli bir fay hattını 1998 Adana depremine neden olan Yumurtalık-Karataş Fayı oluşturur. Bunların dışında Akdeniz içersinde ve Kıbrıs tan geçen önemli bir kırık hattı daha bulunmakta olup. Akdeniz de meydana gelen depremlerin kaynağını oluşturmaktadır. Mersin ve yakın yöresine en yakın kırık hattı Ecemiş Fay zonunun bir parçasını oluşturan Namrun Fayıdır.
KIYI ŞERİDİNDE ZEMİN GEVŞEK, TEHLİKEYE DİKKAT!
Hem Kocaeli hem de Düzce depremlerinde yaşanmış, onbinlerce bina sırf bu nedenle yıkılmış ve binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Kuzeyi. Kurtsuyu Deresi, Göksu Irmağı, ve Demirözü'nden geçerek Anamur kuzeyinde son bulur. Doğrultusu boyunca bir iki yerde sıçramalar yapar. Ayrıca Namrun Fayı ile Mersin Anamur kıyı şeridi arasında kalan bölgede daha küçük ölçekli çok sayıda kırıklar da yer almaktadır. Bunların dışında Mut civarında Mut Fayı ile Ovacık-Silifke arasında uzanan Ovacık Fayı önemli kırık hatlarına karşılık gelmektedir ' dedi.
İŞTE MERSİN VE ETRAFINDAKİ FAY HATLARI
Mersin ve yakın yöresinde 1900 yılından günümüze kadar; 3-3.9 büyüklüğünde 36 adet, 4-4.9 büyüklüğünde 16 adet ve 5-5.9 büyüklüğünde 3 adet olmak üzere 55 adet deprem kayıt edildiğini de dile getiren Prof. Dr. Selim İnan. son yüzyılda büyüklüğü 4" ten fazla olan depremlerin iki tanesinin deniz içerisinde, geri kalanının karada gerçekleştiğini işaret etti. Ayrıca bunlarında aktif kırıklar ile yakın yöreleri üzerinde yer aldığının görüldüğünü bildiren inan, ''Gerek kırık (fay) haritası ve gerekse deprem dağılımları haritası. Mersin'inin alan Ovacık Fayı; Silifke ile Mersin kıyı şeridi ile Namrun Fayı arasında yer alan çok sayıda küçük ölçekli faylar ile Tarsus kuzeydoğusunda ve doğusunda uzanan fayların deprem üreten aktif faylara karşılık geldiğini belgelemektedir Ancak son yüzyılda oluşan depremlerin 5.5 ten küçük ve çoğunlukla 3-4 büyüklüğü yoğunlaşması ve fayların parçalı küçük olması bu fayların, Kuzey Anadolu'da olduğu kadar büyük ölçekli ve yıkıcı deprem üretmeleri beklenmemelidir ' dedi. Prof. Dr. Selim inan, depremsellik açısından diğer önemli bir nedenin de bölgedeki kaya birimleri ile zemin özellikleri olduğuna dikkat çekerek. Erdemli-Mersin-Tarsus arasında yer alan kıyı şeridi ile yerleşim yerlerinin genelde gevşek ve sıkı tutturulmamış zeminler üzerinde yer aldığını vurguladı. Kuzey kesimlerin ise daha sert ve sağlam kayaçlar üzerine kurulu olduğunu aktaran İnan, '"Deprem sırasında gevşek zeminler, sağlam zemin ve kayalara oranla çok daha fazla etkilenmekte ve en büyük hasarlar burada gözlenmektedir. Bu nedenle gevşek zeminler üzerine mümkün olduğu kadar az katlı (maksimum 4 kat) ve sağlam bina yapılmalıdır. Bununla ilgili çok kötü örnekler Tüm bunlar acı bir gerçek olarak karşımızda dururken. Erdemli-Mersin-Tarsus kıyı şeridinde 14 -20 katlı binalar kondurulmuş, daha sağlam olan kuzey kesimlerde ise tam tersine tek veya iki katlı evler yapılmıştır. Bu şekilde özellikle 6 ve 6'ya yakın bir büyüklükte meydana gelebilecek bir deprem (burada çok görülmemesine karşın), Erdemli-Mersin-Tarsus sahil bandı ve yerleşim alanlarında çok büyük hasarlara (çok sayıda insanın ölümüne ve binlerce binanın yıkılmasına vb.) neden olabilir. Ayrıca Adana ve yakın yöresinde (Ceyhan. Yumurtalık, Karsantı, Karaisalı vb.) meydana gelebilecek 7 veya daha büyük ölçekli bir deprem ile Kıbrıs yayı üzerinde Akdeniz içersinde gerçekleşebilecek bir deprem; bu sahil şeridinde bina ve zemin özelliklerinin kötü olması nedeniyle oldukça yıkıcı hasarlar oluşturabilir' diye konuştu.
DEPREME HAZIRLIK YAPILMALI!
Sonuç olarak. Mersin ve yakın yöresinde gözlenen depremlerin; Ecemiş. Namrun, Mut, Ovacık, Karsantı-Karaisalı, Karataş ve Yumurtalık Fay hatlarına bağlı olarak geliştiğini söyleyen Prof. Dr. Selim İnan, bu faylarında son yüzyıl içersinde 5.5 ten büyük deprem üretmedikleri dikkate alındığında, gelecek yıllar içinde 6"dan büyük bir deprem potansiyeli taşımadığının söylenebileceğini vurguladı. Bununla birlikte, Adana yakın yöresi ile Akdeniz'de meydana gelebilecek büyük ölçekli bir depremde; Erdemli-MersinTarsus arasında gevşek zemin üzerine çok katlı yapılanma nedeniyle büyük hasarlara neden olabileceğini aktaran İnan, bu nedenle bu bölgelerde bir an önce yeni bir imar planı hazırlanması gerektiğini belirtti. Çok katlı bina yapımından biran önce vazgeçilmesi gerektiğini söyleyen İnan, eski yapılmış binaların da depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini ayrıca deprem öncesi, sırası ve sonrasında alınacak olan bireysel önlemler hakkında bilgi sahibi olunması gerektiğini söyledi.
Haberci