Sektörel

Meslek odaları emlak sektörünün denetim ve eğitimlerinde daha etkin olmalı!

Emlak sektörüne ilişkin sitem ve şikayetler yıllardır devam ediyor. Bu sorun en çok da gayrimenkul ticaretinin eğitimini alan bu işi resmi ve ciddi olarak yapan şirketleri olumsuz şekilde etkiliyor.

Bursadabugün Gazetesi köşe yazarı Selahattin Adıgüzeller, bugünkü köşesinde emlak sektörüne ve emlak danışmanlarına ilişkin şiyaketleri kaleme aldı.

İşte Selahattin Adıgüzeller'in 'Sanal emlak' başlıklı yazısı...

Bir okurum ilginç bir mail atmış...

"Ben böyle güzel meslek görmedim!" demiş ve yaşadığı bir olayı uzun uzun anlatmış...

Okuyunca ben de "gerçekten de güzel meslekmiş!" dedim...

Olay şu...

Bir kiralık daire buluyor okurum, internetteki Sahibinden.com sitesinde... İlanda yazan numarayı arıyor, daireyi görmek için...

Telefona çıkan vatandaş, kendisinin emlakçı olduğunu belirttikten sonra "Ben size evin konumunu atayım, ev sahibi de aynı binada, gidin, görün, beğenirseniz oturur kontratı yaparız!" diyor.

Okurum gidiyor, mülk sahibinin nezaretinde evi gezip beğeniyor.

Kira bedeli, depozito ve yıllık kira artış oranında anlaşıyorlar. Sıra kontrata gelince mülk sahibi, "Bir kira bedeli de emlakçıya ödemeniz lazım" deyince, okurum şaşırıyor:

"İlanı bulan benim, evin yerini bulan benim, seninle pazarlığı yapıp anlaşan benim, yüzünü bile görmediğim emlakçıya bir konum attı diye neden bu kadar para vereyim? Çok değil mi? Senden de alacak mı?"

Mülk sahibi boynunu bükmüş. Okurum da evi kiralamaktan vazgeçmiş.

Mailinin sonunda yazdıklarına hak vermemek elde değildi...

Demiş ki;

"Ofisine gitsem, orada katalogdan veya bilgisayardan kiralık evleri gösterse... Beni aracıyla alıp gözüme kestirdiğim evleri götürüp gezdirse, verdiği hizmete harcadığı emek, benzin ve zamana saygı duyar, belli bir ücreti o isteme bile ben seve seve veririm... Ama internete verdiği on liralık ilanla bir insanın oturduğu yerden bu kadar para kazanması hak mı? O parayı asgari ücretli bir işçi ay boyunca tek ayaküstünde çalışarak kazanamıyor! Evin üç beş kare fotoğrafını çek cep telefonunla, sonra mülk sahibiymiş gibi yükle internetteki gayrimenkul satış-kiralama sitelerine, otur bizim gibi sazanların oltaya gelmesini bekle!"

Emlakçılarla ilgili benzeri sitem ve şikâyetlere gazetelerin tüketici köşelerinde de sıkça tanık oluyoruz yıllardır.

Bu sorun en çok da gayrimenkul ticaretinin eğitimini alan bu işi resmi ve ciddi olarak yapan şirketleri de olumsuz etkilediğini biliyorum. 

Eskiden emekli olan küçük bir dükkân kiralar, bir masa iki sandalye ile emlak işi yapardı...

Demek artıkdükkân filan tutmadan internet üzerinden de yapılıyor bu iş. Bir kira bedeli vergi ödüyorlar mıdır acaba? Hiç zannetmiyorum, çoğu kayıt dışı ekonomi!

Her sektörün bir merpen altı versiyonu, korsanı oluyor ülkemizde ne yazık ki! 

Hükümet gayrimenkul ticareti konusunda çok önemli yasal düzenlemeler yaptı son yıllarda...

Aynı kararlılık uygulamada da gösterilirse bu tür şikâyetler azalır. 

İlgili meslek odaları da denetim ve eğitim noktasında daha duyarlı, daha etkin olmalılar.