Sektörel

Mesut Sancak: İzmir’de gayrimenkule bakışı değiştirdik!

Mesut Sancak’ın İzmir macerası 2004’te, inşaat macerası 2006’da başladı. O tarihte İzmir’i, İzmir iş dünyasının önde gelen isimlerinin bile, “Buraya fazla gelir” dedikleri Folkart Narlıdere ile buluşturdu. Ardından diğer projeler geldi


Mesut Sancak, 2004’te İzmir’e geldiğinde aklında sadece, ailesine ait ilaç dağıtım şirketinin Ege Bölgesi’ndeki payını artırmak vardı. İzmir’e yerleşmek, inşaat sektörüne adım atmak, bir de üstelik sektöre yön vermek aklının ucundan bile geçmiyordu. Ev ararken, aynı zamanda bir fizibiliteye başladığının da farkında değildi. O sıra yaptığı İzmir’de A sınıfı, güvenlikli, yüksek kaliteli konut açığı tespitinin arkasından gitti ve bugün yaptığı, planladığı yatırımların bedeli 1.5 milyar TL’yi aşan Folkart’ı kurdu. 


Sancak’la İzmir’in halihazırda en yüksek binası olan ve içinde yaşamın yeni başladığı Folkart Towers’ın ilk binasında görüşüyoruz. Manzara, uzaklara bakmak kaydıyla çok güzel. Fakat, bizim gibi yükseklik korkunuz varsa, aşağı doğru bakmanızı tavsiye etmiyoruz. Bu vesile ile kendisinden yüksek katlı binalarda camların bel hizasında bulunan korkuluklarının güvenlikten çok, psikolojik olduğunu öğreniyoruz. Mesut Sancak’ı İzmir’in en yüksek binasını yapmak kesmemiş. Şimdi programında 375 metre yüksekliğiyle Avrupa’nın en yüksek binasını yapmak var. Buna sonra döneceğiz. 


Folkart Yapı Sanayi Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak söze birincisinde yaşamın başladığı, ikincisinde inşaatın sürdüğü ikiz kulelerden oluşan Folkart Towers’tan başlıyor. Bu, projelerin İzmir’in simge binaları arasında yer alacağından emin. Sadece estetik ve görkem değil, mimariye getirdiği yenilikler açısından da. Bu projede uluslararası yönetmeliklere uygun yapım metodolojisinin uygulandığını söylüyor, “İnşaat zemininde kullanılan iyileştirme yöntemleri Türkiye’de bu alanda söz sahibi olan profesörler tarafından saptandı. Uygulamalar da yine konusunda lider firmalar tarafından gerçekleştirildi. Kazık testleri ve taşıma kapasiteleri konusunda dünya lideri olan Fugro Loadtest firması tarafından yapıldı. Dünyadaki en etkili yapı derin temelleri-zemin etkileşim deneyi olarak bilinen ve ülkemizde sadece birkaç kez yapılmış olan O-Cell yöntemi uygulandı. Yapının belli bölgelerinde, depremde ve rüzgarda salınımları dengeleyen, uzayıp kısalabilen sismik dengeleyici, adeta amortisör görevi gören özel kiriş elemanları kullanıldı. Outrigger adlı bu sistem, Türkiye ‘de ve Avrupa’da ilk kez uygulandı” diyor. 


İzmir’de gayrimenkule bakışı değiştirdik 

Nasıl ki Folkart’ın ilk projesi olan Narlıdere Evleri, İzmir’deki nitelikli konut açığından çıktıysa, Folkart Towers da yine kentteki nitelikli ofis açığını kapatmak amacıyla yola çıkmış. Mesut Sancak, İzmir’de ofislerin yoğunlaştığı Konak-Alsancak bölgelerindeki trafik ve otopark sorunlarını, büroların konuttan bozma yapısını doğru tespit etmiş. İkizlerin yakaladığı satış performansı da bu tespitin doğruluğunu gösteriyor. Şu an ilk kulede yüzde 95, ikincisinde yüzde 50 ve toplamda da yüzde 70’in üzerinde satış rakamına ulaştıklarını söylüyor Sancak. Taşınmaların başladığını ekliyor. “İzmir’de ofis, rezidans, çarşı, spor salonu gibi her türlü ihtiyacın giderilebileceği bir yapı yoktu. Kentin iş dünyasının temsilcileri de bu tip projelerin İzmir’de tutmayacağını söylediler. Biz fikrimizde ısrar ettik ve haklı çıktık” diyor. 


İlaç dağıtımı için geldim inşaatçı oldum 

Bu aşamada Folkart’ın kuruluş öyküsünü dinlemeden olmaz, söz Mesut Sancak’ta: “İzmir’de yeni olsak da Türkiye genelinde pek çok sektörde faaliyet gösteriyoruz. Ailemin asıl işi ilaç dağıtımıydı. Türkiye’nin en büyük ecza deposu olan Hedef Ecza’nın 3 yıl öncesine kadar sahibi bizdik. Bunun dışında oto kiralamadan tarım hayvancılığa kadar 12 dalda iş yapıyoruz. Ailenin amiral gemisi olan ecza depomuz Türkiye’de pazarın yüzde 40’ını elinde bulunduran, 7 milyar TL ciro yapan, 5 bin kişi çalıştıran bir kuruluştu. 3 yıl kadar önce şirketi yabancılara sattık. Sağlık sektörünün başka alanlarına yöneldik şimdi. 2004’te İzmir’e bu ecza depomuzun Ege’de yüzde 20 olan pazar payını artırmak için geldim. Benim satış organizasyon yönüm iyidir. Aile beni genelde satışımızın az olduğu bölgelerde satışı artırmak amacıyla görevlendirir. İzmir’e de 1 yılda yüzde 40’lık ortalamayı yakalayıp, dönmek amacıyla gelmiştim. 6 ayda yüzde 42’ye çıkardım.” 


Mimar da İzmir’den gelen talebe şaşırdı 

“İzmir’e gelen gitmek, İzmir’den giden dönmek istemez” derler. Mesut Sancak da gelip, dönemeyenlerden oldu. O bunu şöyle anlatıyor: “6 ay sonunda dönmem gerekiyordu, İzmir’i çok sevdim. Burada ev ararken A sınıfı projelerin çok sınırlı olduğunu görmüştüm. İzmir’e sevgim ve İstanbul’dan bıkmışlığım bir araya gelince Folkart Narlıdere Projesi şekillendi. Orada kar amacı gütmedik. Çünkü 50-100 yıllık planın ilk ürünüydü o, bizim marka olmamızı sağlayacak bir projeydi. Projenin mimarı Emre Arolat da ilk gittiğimizde, İzmir’den talep gelmesine şaşırdı. ‘Sıradan bir proje istiyorsanız yönlendirebileceğim mimarlar var’ dedi. Biz de ondan yapı değil yapıt istediğimizi söyledik. İlk projemizle pazara iddialı şekilde girdik. Bu projeyi Folkart Mavişehir takip etti. Bunlar İzmir’de farklı, sıra dışı projelerin normalleşmesinde önemli rol oynadılar.” 

Avrupa’nın en yüksek binasını yapacağız 

200 metre yüksekliğindeki Folkart Towers ile İzmir’in en yüksek binası olma unvanını 122 metre yüksekliğindeki İzmir Hilton’un elinden alan Sancak, İzmir’de daha yüksek projelerin hazırlıklarının sürdüğünü biliyor. Ama o da boş durmuyor. Şimdi gözünü Avrupa’nın zirvesine dikti. Önce Türkiye’nin en yüksek binasının 250 metre, Avrupa’nın en yüksek binasının 308 metre yüksekliğinde olduğu bilgisini paylaşıyor. Ardından önümüzdeki yıl temelini atmayı planladığı binanın yüksekliğini söylüyor: 370 metre. Yani neredeyse bizim başımızı döndüren ikiz kulelerin üst üste konmuş hali. “Bunu anlatmayacaktım, ağzımdan kaçırdım” diyor ama artık çok geç. Hem onu, hem diğer planlanan yatırımları soruyoruz. Şaraphane’de yapılacak olan yatırımın arazisi alınmış, “Binanın sırf tasarımı 2 yıl sürer. 7 ay önce başladık. 2015’te temel atmış oluruz. İzmir’de daha yüksek bir bina yapılabileceğini sanmıyorum. Bu proje 550 milyon TL’ye mal olacak. Folkart Towers’ın yakınında bir kule daha yapacağız. 3 ay sonra Bornova’da 900 dairelik bir konut projesine başlıyoruz. O, 10-12 katlı normal binalar. Araziyi aldık. Şu an tasarım aşamasında. 250 milyon TL’lik bir yatırım o da. Bu 3 proje ve Folkart Narlıdere’den bu yana yaptığımız, yapımı süren projelerimizin yatırım miktarı 1.5 milyar TL’yi geçiyor” diyor.


Hep en iyilerle çalıştım 

Son olarak aldığımız elektrik motoru üreticisi Volt’un cirosunu bir buçuk yılda 3 kat artırdık. Bana göre yapılan işin ne olduğu önemli değil, işletmecilik her yerde aynı. Önemli olan o işin ustalarını bulmak. Bizim elektrik motorlarıyla ilgimiz yok. Ama doğru isimlerle, doğru yöntemlerle çalışıyoruz. 10 yıl öncesine kadar benim inşaatla bağım da çocukluğumda yüksek binalara olan ilgimle sınırlıydı. Her yaptığım işte, yöneticiden çalışana, hizmetten malzemeye hep en iyilerle çalışmak isterim. Bunu yapınca da başarı beraberinde geliyor.


Bir katı 5.5 günde tamamlayan sistem 

Folkart Towers’ın İzmir inşaat sektörüne getirdiği yenilikleri keyifl e anlatıyor Sancak: “Hatta bazıları Türkiye’de ve Avrupa’da bile ilk. İnşaatta yüksek yapılardaki betonarme şaft ve perdeler imal edilirken, çok hızlı ve hatasız bir şekilde bir üst kata otomatik olarak tırmanabilmesini sağlayan, Hidrolik Tırmanır Kalıp Sistemi kullanılıyor. Klasik yöntemle bir katın tamamlanması 10-15 gün sürerken Türkiye’de ilk defa uygulanan bu sistem sayesinde Folkart Towers’ta bir kat yaklaşık 5.5 günde tamamlanıyor. Folkart Towers akıllı bina olma özelliğine sahip. Kulenin 5, 6 ve 7. katlarında 4 bin 225 metrekaresi kapalı bin 325 metrekaresi açık olmak üzere, bünyesinde açık ve kapalı havuzlar, spa, fitness, sauna, tenis – basketbol sahaları yer alan sağlık ve spor merkezi bulunuyor. Merkez Eylül ayından itibaren hizmet vermeye başlıyor. 44. katta ise İzmir manzarasının izlenebileceği seyir terası var.”


İstanbul, İzmir’e akacak; Bayraklı, Maslak’ı geçecek

Turan ve Alsancak arasındaki İzmir’in yeni kent merkezi olarak belirlenen 600 hektarlık alanın kentin tarihini değiştireceğini vurgulayan Sancak, İzmir’in geleceğinden emin: “12 yıl önce planlanan ama açılan davalar nedeniyle geçen sene start verilebilen bu alan İstanbul’daki Maslak gibi olacak. Hatta daha düzenli olması gibi bir avantajı var. Birkaç yıl içinde burada çok büyük hareket başlayacak. Özellikle otobanın bitmesinin ardından daha da hızlanacak. İstanbul buraya akacak. Özellikle tatil beldelerinde hızlı bir büyüme olacak. Yeni kent merkezinde her şey planlı. 3 milyon metrekare inşaat alanı var. Yani bizimkine benzer 50 tane büyük proje yapılacak ve burası Manhatten gibi olacak.”



Dünya