Meydanlar!
Antik kentlerde Agora adı verilen meydanlar;görkemli kamu yapılarının, anıtların ve heykellerin bulunduğu, şehrin politik, dini, ticari faaliyetlerinin yapıldığı, sanatın yoğunlaştığı, filozofların fikirlerini özgürce açıkladığı; geniş açık alanlardı
Antik kentlerde Agora adı verilen meydanlar;görkemli kamu yapılarının, anıtların ve heykellerin bulunduğu, şehrin politik, dini, ticari faaliyetlerinin yapıldığı, sanatın yoğunlaştığı, filozofların fikirlerini özgürce açıkladığı; geniş açık alanlardı.
Meydanlar, sosyalleşme merkezi olma özelliklerini günümüze kadar devam ettirmişlerdir. Pek çok büyük kentte meydanlar , insanların ticari ve sosyal buluşma noktaları olmuş, bulundukları şehir kadar popülerlik kazanmıştır.
Dünyada Meydan Anlayışı
Meydanlar ister insanların günlük alışkanlıklarının etkisiyle zaman içinde kendiliğinden oluşmuş olsun, isterse başlangıçta planlama suretiyle yaratılmış olsun, cazibe merkezi olabilmesi bazı kriterlere bağlı.
Meydan her şeyden once, kolayca ulaşabilir olmalı, yaya geçitleri iyi yerleştirilmeli, trafik ışıkları doğru zamanlanmalıdır. Toplu taşımacılık durakları meydanın dışına, ama makul bir ölçüde yakınında yer almalıdır. Mevsimine göre çeşitli aktiviteler için kullanılabilecek biçimde planlanmalı, çevresinde çeşitli kafeler, kitapçılar, hediyelik eşya mağazaları yer almalıdır.
Amerikada meydanların yönetimi için ortaklıklar kurulmakta.Bu ortaklıklar; alandaki dükkan ve diğer ticari kullanımlardan kira almakta,reklam gelirleri başta olmak üzere farklı kaynaklarla finanse edilmekteler.
Ülkemizde Durum
Ülkemizde ise maalesef ,yeni planlanan kentlerde meydanlara yeteri kadar yer ayrılmazken, var olan eski meydanlarda da trafik karmaşasından ve gürültüden başka bir şey kalmamıştır.
Çocukluğumda Üsküdarın Kadıköy ün deniz kıyısında meydanları vardı. Yayalar bu meydanlarda, boğazın karşı yakasındaki Kabataş, Karaköy, Sarayburnu daha uzaklarda Fatih, Eyüp ün büyülü manzarası eşliğinde güvenle yürüyebilirdi. Bu gün bu meydanlardan eser yok. İstanbulun meydanları birer birer kırpılarak daraltıldı. Beyazıt Meydanı, Eyüp Meydanı, Bakırköy Meydanı. Elde bir tek Taksim Meydanı kaldı. O da otobüs duraklarının istilası altında.
Bu negatif gelişme, yalnız İstanbul için de söz konusu değil. Ankara'daki Kızılay, İzmir'deki Gündoğdu meydanları da aynı durumda. Şehirlerimizin canım meydanları, alelacele yapılan imar planı değişiklikleri ile yeni yapılaşmalardan kendi kurtarılabilmişse, bu defa trafiğin hızlı akışını temin edecek üst ve alt gecitlerle yok edilmekte. Oysa ;insanlar arası iletişimin gittikçe azaldığı, ihtiyaçlarımızı internet üzerinden gerçekleştirdiğimiz sanal dünyada, interaktif iletişime duyulan ihtiyaç ortadadır.
Özgürlük Mücadelesinde Meydanlar
Diğer bir açıdan meydanların, toplulukları cadde ve sokaklardaki akıştan uzaklaştırıp bir nevi özgürlük sağlama fonksiyonu da bulunmakta.
Halide Edip'in işgale karşı kürsüde ağlayıp, ağlatarak mücadele yemini ettirdiği , üniversite gençliğinin mitingler, yürüyüşler yaptığı Sultanahmet meydanında , bu gün, çay bahçesi, banklar, büfeler, işportacılar var ama, meydan yok. Taksim, Beşiktaş, Mecidiyeköy gibi meydanlar toplumsal hareketlerden uzak tutulmakta, miting yapılmasına izin verilen Çağlayan, Kadıköy, Kazlıçeşme meydanları ise sosyal hayattan kopuk yerler.
Meydansız bir şehirde fikirler ve hatıralar da özgür olamaz. Bu açıdan meydanlarımıza sahip çıkmak hepimiz için bir vatandaşlık görevidir.
Haftaya görüşmek üzere, esen kalınız.
Av.Nermin Çiviciler