26 / 12 / 2024

Midek Mingü Mimarlık çevre dostu binalar yapıyor!

Midek Mingü Mimarlık çevre dostu binalar yapıyor!

Doğaya ve çevreye en az zarar veren mimari çözüm örnekleri giderek artıyor. Midek Mingü mimarlık bürosu, elektrik ve ısı tasarrufunun yanı sıra çevreci bir bina projesini hayata geçirdi



"Her mekanın teatral ve anlamsal bir potansiyeli vardır, yeter ki ulaştırılmak istenilen mesajı şekillendirmek için vakit ayrılsın." Bu sözler, kariyerine tiyatro sahnelerinde yapım tasarımcısı olarak başlayan ABD'li mimar Erik Ulfers'e ait. Yeni Zelanda Kraliyet Binası, Stockholm'deki Oscar Tiyatrosu ve Kraliyet Operası gibi binalara da imza atan Ulfers, Clickspring Design'ın yöneticisi ve aynı zamanda Doğuş Yayın Grubu'nun, aralık ayından itibaren tam kapasiteyle devreye girecek yeni binasının mimarlarından.

Çevreye ve doğaya en az zarar verecek şekilde tasarlanan bu yeni bina içindeki çalışma alanlarının mimari çözümleri Midek Mingü, 'haber küpü' adı verilen stüdyoların olduğu bölüm ise Clickspring Design'a ait. İki mimari firmanın işbirliği ortaya, çevre ve engelli dostu bir teknoloji üssü çıkardı. Stüdyolardaki yenilikler, NTV'de geçtiğimiz aydan itibaren ekranlara da yansımaya başladı

ÇOK AYDINLATMA, AZ TÜKETİM
Stüdyolarda kullanılan aydınlatma ışıklarının tamamı LED (light emitting diode/ışık yayan diyot) ışıklardan oluşuyor. Klasik aydınlatma yerine LED'in kullanılması sayesinde enerji tüketimi yüzde 25 oranında düşüyor. Bu da daha küçük bir karbon ayak izi, yani doğaya daha az zarar vermek anlamına geliyor. Üstelik LED'ler sayesinde açığa çıkan ısı miktarı da azaldığı için soğutmaya enerji harcanmıyor. Sonuçta bir stüdyoda kişi başına yıllık ortalama 200 kw/h enerji yerine LED aydınlatma kullanılarak 80-120 kw/h enerji harcanacak hale getirildi. Böylece yıllık elektrik tasarrufu yalnızca stüdyolar için ortalama 2 milyon kw/h olacak. Ayrıca bina genelinde de tasarruflu ampul ve LED aydınlatmalar tercih edildiği için eski binada kişi başı yıllık 500 kw/h olan elektrik tüketimi, yeni binada yaklaşık 400 kw/h değerlere inecek. Bu elektrik enerjisinin içine bina genelinin ısıtma ve soğutma sisteminin tüketimi de dahil. Eski binada ısınma için harcanılan doğal gaz tüketiminden bu binada tamamen tasarruf edildi. Mimari uygulama grubunun sorumlusu Mete Buyurgan, bina tasarlanırken ilk olarak "Nasıl daha az elektrik tüketilebilir" sorusundan hareket edildiğini söylüyor: "Doğadaki karbon salınımına en çok aydınlatma araçları neden oluyor. Bu sorunu çözmek için LED ışıklar tercih edildi. Gün ışığından da yararlanmak amacıyla sensörler kullanıldı. Ayrıca kurulan otomasyon sistemle dışarıdaki taze hava da içeriye alınıyor."

STÜDYOLAR 'KÜP'ÜN İÇİNE ALINDI
Stüdyoların olduğu alanda, bir küp hayal edildi. Bunun için de 450 ton çelik, bin metrekare cam, 250 bin metre kablo, 160 metrekare ekran kullanıldı. Mimar Erik Ulfers, özel olarak tasarlanan bu haber küpünün mantığını şöyle açıklıyor; "Geleneksel olarak haber yayınları 'kara kutulara' hapsedilir. Bu, haber sunuşunun ışık, ses ve akustik gibi pratik yönlerine kolaylık sağlasa da, haberi çok yakın ilişkide olduğunu iddia ettiği gerçek dünyadan ayırır ve yabancılaştırırdı. Biz bu uzun süreli geleneği sorgulayarak haber yayınının çevresiyle iletişim içinde olacağı bir yayın ortamı tanımladık. Herkesin kullanabileceği bir merdivenle ayrılmış camdan bir küp dizayn ederek, bir sonraki neslin yayın ortamını da yarattık. Bu dizaynın alışılmış yayın normlarından radikal bir kopma yarattığı söylenebilir. Küpün içerisindeki stüdyolar ile merdivenden geçenlerin, küpün çevresindeki yaşam alanının bir araya gelmesi, prodüksiyon aşamasındaki gizliliği ortadan kaldırdığı gibi, bu süreci geri dönülmez biçimde demokratikleştirdi."

DUVAR YERİNE CAM KULLANILDI
Stüdyolarda duvar yerine geri dönüşümlü cam malzeme tercih edildi. 11 metre yüksekliğindeki iç hacme yerden tavana uygulanan camdan duvarlar, bugüne kadar olası akustik sorunları nedeniyle tercih edilmiyordu. Bu sorunların aşılmasını sağlayacak kalınlık ve ölçülerde cam üretilmediği için bu şeffaflığı sağlayacak bir stüdyo da üretilemiyordu. Paşabahçe tarafından özel olarak üretilen 6 metre uzunluğundaki cam paneller sayesinde akustik sorununun önüne geçildi.

AMAÇ EN AZ KARBON AYAK İZİ
Doğuş Yayın Grubu, karbon ayak içi ölçümü konusunda çok duyarlı. Konuyla ilgili yapılan açıklamada hedeflerini şöyle belirliyorlar: "Yayın grubu olarak karbon ayak izi ölçüm sonuçlarını alan ve açıklayan ilk yayın kuruluşu olduk. İlk raporda 2009'da İstanbul ve  Ankara  birimlerinin sera etkili gaz emisyonları hesaplandı. Bu ayak izinin yüzde 86'lık kısmının da elektrik tüketiminden kaynaklandığı belirlendi. Bunun üzerinde çalıştık. 2010 raporuna göre bir yılda çalışan başına düşen karbon etkisini yüzde 32,2 ve 1 milyon TL ciro başına düşen karbon etkisini ise yüzde 14,2 azalttık. Yeni binaya geçmeden önce yayın grubunun teknik birimleri, bina bakım ekipleri ve Midek Mingü Mimarlık bu konuyu özellikle merkeze alarak çalışmalarını yürüttü. 2012'nin sonunda yapılacak ölçümlerde ise yeni binanın karbon etkisini ne kadar düşürdüğünü görmüş olacağız."

Figen YANIK/Sabah


Geri Dön