Mimar Dan Kwan: Otellerin de kişiliği vardır!
The Marmara Taksim in yenilenme projesinin mimarı Singapurlu Dan Kwan, Otelleri ayrı birer kişilik olarak incelediğinizde düzgün iş çıkarabilirsiniz diyor... The Marmara Taksim şehrin merkezinde bir kent simgesi...
Dünya çapında birçok sanatçı ve ziyaretçi ağırlamış bir otel. Renovasyona giren otelde Türk kültürünün temel öğeleri referans alınıp modern bir dokunuşla simgesel duruşu daha çok vurgulandı. Bu projeye imza atan Wilson Associates 'e bağlı F&B Stüdyosu Blueplate 'in tasarım direktörü Dan Kwan İnsanların enerjisi bu otelin tasarımında anahtar faktörlerden biri diyor. İtalya 'dan Vietnam 'a geniş bir yelpazedeki çalışmalarıyla bilinen Singapurlu mimar Dan Kwan, En çok içime sinen proje oldu dediği The Marmara Taksim 'in yeni yüzünü anlattı.
- Bu projeye imza atmadan önce İstanbul 'a dair düşünceleriniz nelerdi
Üzerinde çalışacağım projelere aklımda önceden bir konsept oluşturmadan başlarım. Yazılı dökümanlar ve önden araştırma yapmak her zaman gerçeği yansıtmıyor. Aynı zamanda sizi belli bir yöne itiyor. Bir başkasının yazdığı şey her zaman doğruyu söylemez, bu yüzden projenin gerçekleşeceği şehirde bulunmak, sokağa çıkmak ve sokaktaki enerjiyi hissetmek ve yaşamın içinde olmak benim için önemli. Bu enerjiyi anlamak için The Marmara 'nın lokasyonu, olabilecek en güzel yerde. Dolayısıyla insanların enerjisi bu otelin tasarımındaki anahtar faktörlerden biri.
- İstanbul 'a ilk gelişiniz mi
90 'lı yıllardan bu yana İstanbul 'a birçok defa geldim ve bu sayede Türk kültürünü tanıma fırsatım oldu.
- Türk sanatından hangi öğelere yer verdiniz
Işıklandırmalarda yerel sanatçılar kullandım. Genel olarak müzikal bir etki yaratmak istedim. Müzik çok önemliydi çünkü Taksim denince müzik çıkıyor ön plana. Toplantı salonları bölümünde üzerinde kaftan bulunan büyük bir tablo var. Türk sanatının bu önemli parçasından yola çıkarak, kaftan doku ve renklerini dekorasyonda birçok noktaya taşıdık.
- Mekanın ruhuna dokunmadan nasıl bir değişim öngördünüz
Otelin yeni yüzü Doğu-Batı senteziyle bu iki kültürü harmanlıyor. Bir yandan Asya ve Avrupa kültürlerini görüyorsunuz ama diğer taraftan otelin içerisine girdiğinizde eşsiz Türk çizgisi ve sıcaklığının hakim olduğu bir havayı soluyorsunuz. The Marmara Taksim tam bir Türk ailesini yansıtıyor.
- çalışmanızda yerel kültürün payı kaç
The Marmara Taksim şehrin merkezinde bir kent simgesi. Bu pozisyondan yola çıkarak The Marmara Taksim 'i Türk sanatının izlerine rastlanacak bir vitrin haline getirdik. Türk cam sanatçısı Nahide Büyükkaymakçı 'yla çalışarak lobi bölümünde dönen bir cam obje kullandık. Döner kapıyla, otelin girişinde bulunan ve semazenlerden esinlenilerek yapılan cam obje aynı anda dönüyor hissi veriyor. Türk kültürünün temel öğelerini referans aldık. Tasarımlar ve motifler Türk kaftanlarından, ışıklandırmaların bazıları semazenlerden ilham alınarak yaratıldı.
- Bir önceki projeniz hangisiydi
Bir önceki projem Pekin 'deki Hilton Oteli 'ydi. Pekin 'de iki Hilton otelinden 225 odası bulunan, küçük olan oteli değiştirdik. Büyük Hilton, Buckingham Sarayı gibi dururken bizim çalıştığımız daha çok Kensington Palace gibiydi. Bir tarafta lüks öne çıkarken diğer taraf daha ev gibi hissettirebiliyor. Taksim, Pera ve Manhattan 'ın her birinin ayrı ayrı kişilikleri bulunuyor. Otelleri ayrı birer kişilik olarak incelediğinizde düzgün iş çıkarabilirsiniz.
- İtalya 'dan Vietnam 'a birçok projede çalıştınız. İçinize en çok sinen hangisi oldu
şimdi söyleyeceğime inanmayacaksınız ama beni en çok tatmin eden proje The Marmara Taksim oldu. Geçen akşam meydandan otele yürüdüm ve dışarıdan baktım. Dürüstçe konuşmam gerekirse daha azını bekliyordum. Bir sonraki projenin her zaman en iyisi olduğunu düşünürüm ancak Pekin ve The Marmara Taksim projelerinin benim için önemi büyük.
- Size yabancı olan bir kültürü tanımak için işe nereden başlarsınız
İnsanlara bakmanız yeterli. Bir kültürü anlamak istiyorsanız bunun yolu insanları tanımaktan geçer.
MİLLİYET