Mimar Han Tümertekin İSÜ öğrencileriyle buluştu!

İstinye Üniversitesi (İSÜ), birçok uluslararası proje ve ödülün sahibi, dünyaca ünlü mimar Han Tümertekin’i, Topkapı kampusunda öğrencileriyle bir araya getirdi. 

Tümertekin, ‘’Basitliğin Karmaşıklığı’’ adlı söyleşisinde, en basit örnekten, kullanılan devasa binalara kadar, bir tasarımda en çok etkilendiği noktanın “hakikat” olduğunu vurgulayarak; basit olanı uygulayarak, doğruya ulaşmanın zorluğuna dikkat çekti.  

Asıl zor olan, basiti uygulayarak doğaya ulaşmaktır

İSÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi tarafından düzenlenen, ‘’Basitliğin Karmaşıklığı’’ adlı söyleşisine, işlevsel tasarım kavramını genel hatlarıyla anlatarak başlayan Tümertekin, en basit örnekten, kullanılan devasa binalara kadar, bir tasarımda en çok etkilendiği noktanın “hakikat” olduğunu vurgulayarak; basit olanı uygulayarak doğruya ulaşmanın zorluğuna dikkat çekti.  

Yaratıcılığın temeli, doğru diyalogdur

Tümertekin; “Mimari proje tasarımında; doğru soru sorulmadan, doğru cevap verilemez. İşverenin mimardan istediği ve bu bağlamda sürecin nasıl işleyeceği doğru kavranmalı.” dedi.

Birbirinden başarılı ve ünlü yerli, yabancı mimarları konuk edeceğiz

İSÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Güzin Kaya;  İstinyeli genç mimar adaylarının, başarılı ve ünlü mimarlarla tanışmasını, kısa bir süreliğine de olsa onlarla söyleşmelerini, bilgi alışverişinde bulunmalarını çok değerli bulduğunu vurgulayarak; “Bu söyleşileri geleneksel hale getireceğiz, birbirinden ünlü yerli ve yabancı mimarları İstinyeli gençlerle buluşturacağız. Bunun heyecanını şimdiden yaşıyoruz.” dedi.

İstinye Üniversitesi’nin mimarlık konusundaki eğitim yaklaşımını da özetleyen Kaya, sözlerini şöyle tamamladı: “Özgün ve çağdaş mimari tasarım ve uygulamaları gerçekleştirebilmek için gerekli yapı ve yapım teknolojisi bilgi ve becerisine sahip, bu imkânları doğru kullanabilen, mimarlığın aynı zamanda bir sanat dalı olduğu gerçeğinin bilincinde olan mimarlar yetiştirmek temel hedefimiz. Ayrıca, mimarî mirastan yararlanırken, kültürel ve geleneksel değerlere sahip çıkan, onlara saygı gösteren;  toplumsal ihtiyaçlara çözüm üretirken, ülke gerçekleriyle konuya yaklaşan; mimarlığın kamu yararı olduğu ve kültürel ve doğal değerleri koruyarak sürdürülmesi gerektiği bilincini topluma kazandıracak; mimarlık alanında, eğitime, bilime, teknolojiye, sanata ve çevreye katkıda bulunmak üzere, özgün ve yenilikçi bilimsel ve teknik bilgi üretebilecek bir mimarlık anlayışı temel felsefemizdir.”