Genel

Mimar Sunay ve Günay Erdem, Kanadadan birincilikle döndü!

Mimar kardeşler Sunay ve Günay Erdem, Kanadanın Vancouver kentindeki viyadük alanının kente kazandırılmasıyla ilgili fikir yarışmasında birincilik kazandı

        Varşova Teknoloji Üniversitesinden bir ekibin projesi ile birinciliği
 paylaşan Erdem Mimarların "doğanın geri dönüşü" adlı projesi, viyadük alanında
 yeşil bir koridor yaratılarak Whistler Dağlarının oksijenini kente taşımayı
 öngörüyor.

         13 ülkeden 104 projenin yer aldığı yarışmada, jurinin değerlendirmesinin
 yanı sıra dörtte 3ünü Vancouverlilerin oluşturduğu 15 bin kişinin oylaması esas
 alındı.

         Mimar Sunay Erdem, bilgi verirken, yarışma sonucunun bir
 kaç gün önce açıklandığını, kaç oy aldıklarının henüz belirtilmediğini
 kaydederek, ödül töreni için de kendilerine yakında bir tarih bildirileceğini
 söyledi.

         Yarışmada yer alan tek Türk ekibi olduklarını ifade eden Erdem, 1997den
 bu yana yaklaşık 30 uluslararası mimarlık yarışmasına katıldıklarını ve bunun,
 İzlandadaki başarılarının ardından elde ettikleri ikinci birincilik ödülü
 olduğunu söyledi, duydukları mutluluğu dile getirdi.

         Uluslararası çalışmaların, mesleki ufuklarını açtığını, özellikle böyle
 fikir yarışmalarında 1,5-2 aylık hazırlanma süreci geçirdiklerini anlatan Erdem,
 "Yurtdışında kentlerle ilgili çok fazla envanter bulunuyor. Böyle bir yarışma
 için bize, demografik yapıdan, iklim koşullarına kadar yüzlerce sayfa veri,
 araştırma gönderiliyor. İyi bir çalışma sonucu ortaya çok sağlıklı işler
 çıkabiliyor. Türkiyede de yarışmalara katılıyoruz. Bizim ülkemizde daha çok
 görsel malzemelerden oluşan 9-10 sayfalık veriler önümüze konuluyor. Bu da tabii
 çalışmanın niteliğini etkiliyor" şeklinde konuştu.

         Erdem, elde ettikleri ödülün halkoylamasıyla belirlendiğine de dikkati
 çekerek, gelişmiş ülkelerde kentsel dönüşüm çalışmalarında halkın katılımının
 sağlandığını, vatandaşların yaşam alanıyla ilgili düzenlemelerde söz sahibi
 olduğunu söyledi.

         "İnsanlar, kenti yaşamadan araçlarıyla koşturuyor"

         Sunay Erdem, Türkiye ile yurtdışındaki kentsel dönüşüm uygulamalarıyla
 ilgili karşılaştırma yaparken, yarışmanın konusunu da oluşturan viyadüklerin
 kente kazandırılması konusuna değindi. Viyadükler üzerinden araçların kente
 akışını "beyin kanamasına" benzeten Erdem, şu değerlendirmede bulundu:
         "Viyadüklerin, araçları oluk oluk şehrin merkezine akıtması
 sorgulanıyor. Bu şuna benziyor; insanın kalbinden gelen atardamarı doğrudan beyne
 bağlamak. Şehir beyin kanaması geçiriyor gibi bir şey. Vancouverde insanlar
 bunu istemiyor, burada yaya ve özellikle bisikletle kılcal damarlardan dolaşmak
 istiyorlar. Ülkemizde ise bu bilinç henüz yok. İnsanlara kenti yaşatmadan,
 araçlarla hızlı bir şekilde evinden işine şehrin atardamarlarından
 koşturuluyor."

         "Biz yıkıp yeniden yapıyoruz, onlar dönüştürüyor"

         Sunay Erdem ayrıca gelişmiş ülkelerin, yüzlerce yıl geçmişe dayanan bir
 kentleşme gelenekleri bulunduğunu ifade ederek, kentlerin çok doğru
 kurgulandığını ve gelişimin bunun üzerine oturtulduğunu söyledi. Kent dokusunu
 bozan sorunlu, "atık alanlar" oluştuğunda da spesifik, küçük ölçekte çözümlerle
 sorunun aşıldığını anlatan Erdem, Türkiyede sistemin tam oturtulamamasından
 kaynaklı, geniş alanlı problemler görüldüğünü kaydetti. Erdem, Türkiyede
 dönüştürmek yerine yıkıp yenisini yapmanın, hızlı çözümlerin tercih edildiğini
 ifade ederek, bunun da kent ruhunu yaratmayı zora soktuğunu dile getirdi.

         Erdem Mimarların projesi ve halkın yorumu

         Günay Erdem de yaptığı açıklamada, Vancouverdeki
 yetkililerin, düzenledikleri yarışmayla "atık alan" olarak belirlenen viyadük
 bölgesini dönüştürmek için öneri arayışına girdiklerini belirtti ve "Doğanın
 Geri Dönüşü" ismini verdikleri kendi fikir projeleriyle ilgili şunları
 söyledi:

         "Vancouverde 2010da kış olimpiyatları yapılmıştı, burada büyük kayak
 merkezi, yüksek dağlar var. Biz dağlardan kente doğru bir yeşil doku gördük,
 ancak kentin sınırlarıyla birlikte bu  tıkanıyor. Biz devam ettirelim dedik.
 Projede, viyadük alanını yeşillendirerek bir yol yapıyoruz ve dağın oksijenini,
 havasını şehrin içine alıyoruz. Kentin eski fotoğraflarında heryer yemyeşil
 görünüyor, şehirleşmeyle ormanlar geri plana itilmiş, o yüzden bizim sloganımız;
 doğanın geri dönüşü."

         Yarışmanın internet sitesinde, halkın oylarıyla eş değer birinciliğe
 değer görülen proje için Vancouverlilerin yorumlarına da yer verildi.
 Bazılarının ekonomik olarak gerçekçi bulmadığı projeyi, hararetle destekleyen
 çoğunluğun bir kaç yorumu şöyle:

         - Hepimiz kutu gibi evlerimize hapsedildik. Kentte ağaçlar arasında
 yürüdüğünü ve arkadaşlarımla çimenlere uzandığımı, sohbet ettiğimizi
 hayalliyorum. Kentlerimiz bize stres yüklüyor, ses kirliliği, karmaşıklık v.s.
 Kentlerimiz üzerine düşünmeliyiz, "doğanın geri dönüşü" iyi bir fikir, iyi bir
 ifade.

         - Kesinlikle böyle projelere ihtiyacımız var. Şuna karar vermeliyiz; yeni
 dünyada nükleer santrallerde mi yaşayacağız, doğada mı Bu fikir desteklenmeli.
 Meksika Körfezindeki petrol sızıntısı unutmamalıyız.

         - Bence mimarlar geçmişteki göre daha fazla "yeşil" proje üretmeli.
 Komple "yeşil"e ihtiyacımız var, küçük parçalara değil.

         - Büyükşehirlerde insanlar yeterince oksijen alamadıkları için çok fazla
 stres ve sağlık sorunu yaşıyor. Kimse kullanılmış suyu tercih etmezken neden
 kullanılmış-kirlenmiş havayı tekrar soluyoruz. Bir çok insanın kent merkezi
 dışında banliyölerde yaşama lüksü yok. Bu proje ayrıca bir çok kişiye de "yeşil
 istihdam" yaratabilir. Müthiş bir fikir.

         Günay Erdem, yarışmadaki tüm fikirlerin harmanlanarak, viyadük alanı için
 bir kentsel dönüşüm projesi hazırlanacağını, bu aşamada kendilerinin görüşlerine
 de başvurulacağını ifade etti.

         Erdem, önümüzdeki süreçte, ABDnin Teksas eyaletinde sel tehdidi yaratan
 bir nehrin ıslah edilerek, geniş bir parka dönüştürülmesiyle ilgili fikir
 yarışmasına katılacaklarını belirtti, dosya hazırlıklarına başladıklarını
 söyledi.
AA