Mimar ve Mühendisler Grubu 11. Olağan Genel Kurulu toplantısı yapıldı!
Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) 11. Olağan Genel Kurulu, 26 Mayıs 2013 Pazar günü Eresin Topkapı Hotel’de yapıldı...
MMG’nin 11. Olağan Genel Kurulu’nda açılış konuşmasında Avni Çebi, Mimar ve Mühendisler Grubu’nun kuruluşundan bugüne kadarki olan sürecini hikmet, imar ve ihsan kavramlarıyla ifade etti. MMG’nin şehirleşmeden bilişime, sanayileşmeden enerji verimliliğine birçok alanda şahitlik ve tanıklık yaptığını söyledi.
MMG Genel Başkanı Avni Çebi:
“Yeri geldiğinde sözün en güzelini, en güzel bir şekilde söylemeliyiz.”
Konuşmasına Türkiye’de STK’ların önemiyle ilgili tespitler yaparak devam Avni Çebi, kadim geleneğimizin ifadesiyle “şahiden, mübeşşiran ve neziran” kavramlarıyla üretim sürecinden bölüşüme, çevreden adalete hepimizin şahitler olması gerektiğini söyledi. Hepimizin birer imar edici ve birleştirici olmasının; şahitliği bilgi ve hikmetle yaparak, aynı zamanda bir uyarıcılar olmamızın en büyük sorumluluğumuz olduğunu söyleyen Avni Çebi, sözün en güzelini en güzel şekilde söylememizin önemine vurgu yaptı. Bir STK’nın duruş olarak yaşadığı çağın şahidi olduğunun bilincini her zaman koruması gerektiğini, Türkiye’de artık STK’ların bürokrasiden ayrılarak çözümler ve fikirler üretmesinin önemini anlattı.
“Cemaat olmaktan çıkıp cemiyet olmaya çalışmalı, herkesi kucaklayabilmeliyiz.”
Avni Çebi, MMG’nin şehircilikle ilgili bir dil inşa ettiğini, yaşadığımız şehirleri hepimizin imar etmesi noktasında sorumluluklarımızın olduğunu söyledi. “Şehri inşa ederken insanların kültürel ve etnik yapılarını, sosyal ve ekonomik durumlarını, yabancı ve yerliliklerini hesaba katarken aynı zamanda yaş gruplarını da değerlendiren bir sistem içinde bakmamız gerekiyor. Bugün yeni bir toplum yapısı, yeni bir dil, yeni bir medeniyet anlayışı üretebilmemiz lazım…" diyen MMG Başkanı Avni Çebi, Türkiye'nin dünyanın en güzel şehirlerini inşa ettiğini, şehirleri kurarken hakkı hukuku çok iyi gözetmemiz gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin birçok alanda akıl tutulması yaşadığını söyleyen Avni Çebi, “havf” ve “reca” arasında yaşadığımızın farkında olmamız gerektiğini, herkese kucaklayacak bir dil inşa ederek, herkese en güzel söylem biçimiyle yaklaşarak, ötekileştirmeyerek, inşa ederek, şahitlik ederek yaklaşmamızın; yaşadığımız çağa tanıklık etmemizin en büyük sorumluluğumuzun olduğunu belirtti.
“Kimse kimsenin hakkını, kamulaştırma bedeli diye ödetemez!”
Şehirleri planlarken hem bina bazında hem de şehir planlaması anlamında herkesimden insanın ihtiyacını karşılayabilecek derecede, kentin insanı ölçek alan bir yapıda yapılandırılmasının önemine dikkat çeken Avni Çebi, aksi takdirde şehirlerimizin merhametli olan yüzünün bir azaba dönüştürüldüğünü, kentsel dönüşüme şehirlerimizde yeniden insan ölçekli seviyelerde inşa etmemiz için bir imkan olarak bakmamız gerektiğini ifade etti. Şehirlerin insanda keşif duygusunu ortaya çıkarabilecek yapılarda yapılandırılmasının önemine dikkat çeken Avni Çebi, ileride kentleri terk etmemek için, çok katlı yapılarda hayatı kendimize zehir etmememiz için bugünden geleceğimizi inşa etmenin önemini anlattı. Kültürel ve medeniyet formlarımızı geleceğe taşıyabilmemiz için, sürdürülebilir şehirler inşa etmemiz gerektiğinin altını çizen Avni Çebi, son zamanlarda gündemde olan siluet konusuna da değindi. Zeytinburnu’nda silueti bozan binalar için yıkım kararının alındığını ama bu kararın uygularken, İstanbul şehir siluetinin Boğaz Köprüsü'nden, Galata Kulesi'nden, Salacak ve Harem'den görünmeyecek derecede, son İstanbul 2010 Başkenti'ndeki panoramik görüntüdeki gibi tıraşlanmasını söyleyen Avni Çebi, bu tıraşlanma işinde kamunun hiçbir şekilde kamulaştırma bedeli ödememesi gerektiğini, zaten arazinin alımında 1 olan emsalin 2.5 emsale çıkarıldığını, bunun için kamuya bir bedel ödenmediğini, dolayısıyla kamu vicdanının rahatlatmak için hiçbir bedel ödemeden tıraşlanma işinin yapılması gerektiğini belirtti. Avni Çebi, "Kimsenin kamuya ait bir değeri, hak edilmeyen bir kamulaştırma bedeli ödemeye hakkı ve cesareti olamaz" diye sözlerini bitirdi.