Mimarlık

Mimaride yeni yaklaşım: Yeşil yapılaşma!

Çevre hassasiyeti dünya çapında hızla yayılırken, mimaride de kendini göstermeye başladı. Farklı ülkelerdeki konut projelerinde yüksek yapılarda da artık geniş yeşil alan yaratan tasarımlar ön plana çıkıyor. Yeşil alan akımı şehir içindeki konutlarda kendini göstermeye devam edecek gibi duruyor...

Dünya şehirlerinde yaşayan insan sayısı sürekli artış gösterirken, Birleşmiş Milletler verileri 2050 yılında dünyadaki her 100 insandan 68’inin şehirlerde yaşayacağını söylüyor. 2014 yılında bu oranın yüzde 54 olduğunu belirten uzmanlar, 2030 yılında var olacak şehir merkezlerinin üçte ikisinin de henüz inşa edilmediğinin bilgisini veriyor. Bütün bu şehirlerde yakın gelecekte daha yoğun bir yerleşim olacağını gösterirken, kamusal alan ihtiyacımızın da o oranda artacağını söylüyor. Kamusal alanlarda doğa ile bir araya gelmek isteyen kentli insanlara için alternatif çözümlerin sunulması mimarlar ve kent plancıları için önemli bir tasarım sorunu olarak ortaya çıkıyor.

Dünyada yaygınlaşıyor

Yoğun yapılaşma içinde yapılan bahçelerin süs veya estetik kaygılarla değil tamamen bireylerin ihtiyaçlarına göre yapıldığı ve bitkilendirmenin de iklime göre yapıldığı bir yaklaşımın gerekliliği uzmanlar ve çevreciler tarafından öne sürülüyor. Dünyada bu akımın ilk temsilcilerinden biri olan Bosco Verticale projesi 5 yıl önce Avrupa’nın öne çıkan ticari merkezlerinden Milano’da açılmıştı. 

Toronto’ya 62 metrelik kule

Kanada Toronto’da yapılması planlanan Toronto Tree Tower da yine dünyada ağacın yolunda olan projelerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Dünyaca ünlü mimar Chris Precht tarafından tasarlanan ve 18 katıda ahşaptan oluşan binanın toplam uzunluğunun 62 metre olması öngörülüyor.

Melbourne’e ‘yeşil omurga’

Dünyadaki yeşil yapılaşmanın en önemlilerinden biri olmaya aday projelerden biri de Avustralya’nın Melbourne kentinde yapılacak ‘Green Spine’ yani Türkçe çevirisiyle ‘Yeşil Omurga’. Proje iki kulesi ile Avustralya’nın en uzun binası olacak. Pproje, katlarda ağaçların büyümesine engel olmayacak biçimde tasarlanacak. 

Amsterdam’daki ‘Haut’ tarihe geçecek

Yeşil yapılaşma akımının önemli temcilsilerinden biri de Hollanda’nın Amsterdam kentinde inşa edilecek olan Haut…İlk duyurulduğunda dünyanın en uzun ahşap binası olacağı belirtilen projede toplam 55 daire yer alıyor. 2021 yılında teslim edilmesi planlanıyor.

Karbondioksit hapsederek havayı temizliyor

Konuya dair açıklamalar yapan Yıldız Entegre Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ercan Şahin, yeşil yapılaşmaya doğru giden yeni mimari yaklaşımların son dönemde dünya çapında arttığını vurgulayarak, “Dünyada artık bütün mimari konseptlerin gözden geçirildiği; çevre hassasiyetlerinin hiç olmadığı kadar projelere yön verdiği bir dönemden geçiyoruz. Teknolojideki son gelişmelerle birlikte, bugüne kadar hep çelik ve betonla birlikte andığımız gökdelenlerde ahşabın kullanımı her geçen gün artıyor. Bu dönüşüm tabii doğanın, çevrenin korunması için de son derece önemli. Özellikle bu tarz binalarda kullanılan ahşap materyaller önemli ölçüde karbondioksit depolamaları dolayısıyla çevreye de büyük katkı sunuyor. Yapılan son araştırmalar, bu binalarda kullanılan bir metreküplük ahşabın, 900 kilogramdan fazla karbondioksiti hapsettiğini dolayısıyla havayı ciddi ölçüde temizlediğini gösteriyor” şeklinde konuştu.

Ağacın izini sürüyoruz

Yıldız Entegre olarak tüm dünyada yeni mimari yaklaşımları yakından takip ettiklerini ve sürdürülebilirlik anlayışını tüm çalışmalarının merkezine oturttuklarının altını çizen Ercan Şahin, “Son dönemde iletişimine ağırlık verdiğimiz ‘Ağacın İzinde’ mottosu da şirket olarak benimsediğimiz sürdürülebilirlik vizyonunun önemli bir göstergesi. Tasarımını ve üretimini gerçekleştirdiğimiz tüm ürünlerle, gelecekte de bu vizyona katkıda bulunmayı; orman ürünleri sektörünün lider oyuncusu olarak faaliyetlerimizde ‘ağacın izini’ sürmeye devam edeceğiz.” dedi.