Sektörel

Mimarlar Odası davalarda önemli rol oynuyor!

Ulusal Ses Gazetesi'nin yazarlarından Tahir Çalgüner bugünkü yazısında Mimarlar Odası'nın yargıdaki yerinden bahsetti. İşte Tahir Çalgüner'in o yazısı...

Meslek odalarının toplumsal yaşam için önemi tartışılmaz. Ancak bazı konular var ki; özeleştiri yapılması gerekir.


Bugünkü gazete manşetlerinde okuyoruz..."Mimarlar odası için Danıştay karar vermiş..".Dava açma ehliyeti yok,menfaati yok diye..."


Örnek olaylarda, mahkemenin aldığı kararlar doğrudur.


1. Dava ulus bölgesindeki bir kamulaştırma ile ilgili...zaten tarafları belli....sen niye dava açarsın. Danıştay'ın verdiği karar zekice ve doğru.


2. AOÇ davası diye asliye hukuk mahkemesinde açılan "vasiyet" davasına yine aynı gerekçeden red verildi. Karar doğru.


3. "Bireysel" başvuru hakkından ANAYASA mahkemesine yine aynı konuyu götürdüler.....yine aynı gerekçeden red verildi. Karar yine doğru.


Usül hukukunu bilmeden açılan serseri davalar kentsel mücadele ana davamıza zarar vermektedir.


Bu türden reddedilen davaların sayısı umarım Mimarlar odasının katkısıyla bundan sonra çoğalmaz.Çünkü bu gelişmeler bizi tehlikeli bir sonuca götürüyor.


Danıştay ileride kent ve planlama ile ilgili projelerde Mimarlar odasının dava açma ehliyeti yoktur. Mimarlar yapı ölçeğinde davaya taraftır şeklinde bir karar verir ve bu karar ictihatlere de yansırsa, bu hiç iyi olmaz.Bu hiç iyi olmaz.


Mimarlar odası aslında bu tür yargı kararlarının altında yatan mesajları iyi okumalı ve Gökçek'in ekmeğine yağ sürmekten kaçınması gerekir.


Aksi taktirde davalarda tam ehliyetli taraf Şehir Plancıları odası olur ki;


O zaman da işimiz Allah'a kalmış demektir.Şehir plancıları odasının bir üyelik davası yüzünden "dernek" statüsünde olduğu zimmen Danıştay kararına da yansımışken....


Dost acı söyler.


Bilinçli davalar açalım.Yerinde davalar açalım.Teknik ve hukuki kalibresi yüksek, nokta atışlı hem genele hemde özeline şamil davalar açalım ki; Hakimlerin eline koz vermeyelim.Hem esastan....hem de şekilden....!!


AUAP 2038 Planını da unutmayalım.Hem nahına hem mıhına.


Ulusal Ses/ Tahir ÇALGÜNER