Misa Otel, özer+tulgan Mimarlık’ın tasarımıyla dikkat çekiyor!
özer+tulgan Mimarlık tarafından tasarlanan Laleli’deki Misa Otel, fonksiyonel yaklaşımlarla şekillenen özgün iç mekanlarıyla yenilikçi çözümler sunarken, çağdaş ve etkili bir dile sahip mimarisiyle de bulunduğu lokasyona değer katıyor.
Türkiye’nin birçok kentine, farklı niteliklere sahip mimari ve iç mimari projeler geliştiren, Emre Özer ve Tayfun Tulgan ortaklığındaki özer+tulgan Mimarlık’ın tasarladığı Misa Hotel, çevresindeki örnekleriyle kıyaslandığında farkını ortaya koyan ve çevresine yenilik getiren bir otel olma özelliği taşıyor. Laleli’nin tarihi dokusuna da uyum sağlayan Misa Otel, modern çizgilerin hakim olduğu fonksiyonel iç mekanlarıyla da dikkat çekiyor.
Laleli’de yer alan, özer+tulgan Mimarlık tasarımı Misa Hotel’de, güçlendirme çalışmalarının ardından yapının kolonları büyütülmüş ve yapı, genişletilmiş kirişlerinden dolayı da oldukça alçak bir tavan yüksekliğine sahip olmuş. Yapının bu güçlendirme durumu dikkate alınarak, özer+tulgan Mimarlık tarafından yeni mekanlara uygun modüler bir tasarım şeması geliştirilmiş. Aynı zamanda modüler sistemin sağladığı esneklikten faydalanılarak da oteldeki tüm odalar birbirinden farklı olacak şekilde tasarlanmış.
Misa Otel’de, odaların ortak gereklilikleri olan fonksiyonlar için benzer modüller oluşturulmuş ve gerektiğinde oda büyüklüğüne göre daralıp genişleyebilen esneklikte üniteler geliştirilmiş. Genişliği sadece üç metre olan ve duvara yaslanabilen bu ünitelerde çalışma masası, yatak, komodin ve giysi dolabı yer almış. Buna ek olarak, içerisinde mini bar ve kasanın, üzerinde de televizyonun yer alacağı, silindir şeklinde bir ünite daha tasarlanmış. Misa Otel’de odalar genel olarak bu iki ünite ve banyodan meydana gelmiş. Banyolar ise ‘küçük ve lüks bir tekne’ fikrinden yola çıkılarak cam ve şeffaf kapılar, ufak ama kullanışlı bir lavabo, rahat ve geniş bir duş ile, yeterince rahat bir klozet barındıracak şekilde geliştirilmiş.
özer+tulgan Mimarlık’ın tasarladığı Misa Otel’in lobisinde her şey, birbirine yakın ve yeterince büyük olarak düşünülmüş. Lobide, mekanın hem şık görünümünü desteklemesi, hem de ‘ev sıcaklığını’ hissettirebilmesi için merkeze yerleştirilen bar ve resepsiyonla birlikte, kütüphane üniteli bir şömine köşesi yer almış.