Mobilya ihracatı 6 ayda yüzde 17 arttı!
TÜİK'in 2011 verilerine göre, 2011'in ilk 6 aylık döneminde mobilyadaki ihracat artışı yüzde 17 olarak gerçekleşti. MASKO Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Karcı, böyle güçlü bir sektörün korunması gerektiğini beliritti...
Mobilya sektörü, Türkiye'de tekstilden sonra en büyük istihdam yaratan sektör olarak göze çarpıyor. Yaklaşık 270 bin kişiye iş olanağı sağlayan sektör, en güçlü ihracat lokomotifleri arasında. MASKO Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Karcı, özellikle son 25 yıldır mobilyaya olan ilginin arttığını belirterek, "İnsanlar evlerindeki mobilyayı değiştirdikleri zaman mutlu oluyor. Haftasonları ailecek mağazalarda ya da AVMlerde geziyorlar. Son 20-25 yıldır sedirlerden kanepelere, yer yataklarından karyolalara geçildi. İnsanlar zenginleştikçe, kültür değiştikçe her şey değişiyor. Önceleri insanlar bir elbiseyi 5 yıl giyerdi. Şimdi bir-bir buçuk yıla düştü. Mobilyada da bu değişiklik olacak. Eskiden evladiyelik diye satılan mallar, tüketiciler taranndan ilgi görmemeye başladı. Tüketici ürünleri uzun süre kullanmak istemiyor, 5-10 sene sonra değiştirmek istiyor" diyor.
Türkiye'deki mobilya ihracatının yüzde 10'unu MASKO Mobilya Kenti gerçekleştiriyor. Karcı Almanya, İtalya ve Polonya'yla karşılaştırıldığında ihracatta geri kaldığımızı, ancak Türk mobilya pazarınm onları yakında geçeceğini belirtiyor. Bugün her yerde Türk mobilyasının görülebildiğini belirten Karcı, "İtalya reklamı ve modeli iyi yapıyordu, o malı daha rahat satıyordu. Çünkü pazarlama yönleri daha iyiydi. Bugün artık dünyanın her noktasında Türk mobilyası var" diyor. İlk 6 aylık bölümde mobilyadaki ihracat artışının yüzde 17 olarak gerçekleştiğini belirten Karcı, "Fiyatları yüzde 5 kadar daha düşürdüğümüz zaman, yılsonunda bu oran yüzde 22'yi bulabilir. Dünya krizle boğuşurken bu bizim için fevkalade olur" diyor.
Almanya'yla ihracat azaldı, Irak öne çıktı
Türkiye'nin mobilya ihracatında birinci sıraya Irak'ın geçtiğini belirten Karcı, "Hem ülke çapında ihracatımızı, hem de mobilyadaki ihracatımızı birinci sırada Irak'la yapıyoruz. Daha önce Almanya birinciydi ama ikinci sıraya düştü. Hem Türkiye'nin genel ihracatmda, hem de mobilya ihracatında... Almanya'da Türk tüccarlarmm olması, Türk mobilya mağazalarının olması, bizde ihracatta Almanya'yı öne çıkarıyordu. Aynı olay şu an Irak'ta geçerli. Iraklı bizden mal almıyor. Bizden giden Türkler Irak'ta mağazalar açıyor ve bu sayede ihracatımız da üst seviyelere çıkıyor" diyor.
Avrupa'daki krizi iyi değerlendirmeliyiz
Avrupa fakirleşirken, onlarla I ihracatımızın düşmesinin kaçınılmaz olduğunu belirten Karcı, "Avrupa, kendini kurtarmak için Türkiye'ye ucuza mal satmaya çalışacak. Bu arada devletin çeşitli tedbirler alması lazım. Bugün Avrupa'ya kapılarımızı açıp da bu mobilyaların Avrupa'dan Türkiye'ye girişine göz yumamayız. Kapılarınızı açarsamz, yabancı zaten sıkıntıda, bir şekilde ürünü bu ülkeye gönderecek. Fiyat ikinci planda kalacak. Bu yüzden hükümet tedbir almalı. Önemli olan devletimizin kazanması. Bu arada da Türk mobilyacılarının korunması. Çünkü sektörün korunması önemli."
"Bir yerler yıkılırken, bir yerlere fırsat doğar" diyen Karcı'ya göre, Türkiye Avrupa'daki krizi iyi değerlendirmeli. Kartı, "Komşuda yangın varken size sıçramayacak diye bir kural yok. Bugün Yunanistan'da yangın var, Türkiye'ye zararı olacak. Rusya da öyle. Şimdiden tedbir almamız lazım. Kendi ürünlerimize sahip çıkalım, kendi yeniliklerimizi yapalım, alıcı değil satıcı olalım. Gerçek maliyetlerle savaş yok şu anda. Adam gemiyi kurtarmaya çalışıyor. 10 bin dolarlık mobilya, Türkiye'ye gelişi olmuş 4 bin dolar. Böyle bir şey olmaz. Türkiye ithalat kapısı olarak kullanılacak. İthal edilecek, Türkiye'den ihraç edilecek. Türkiye üzerinden geçilecek. İç piyasada 7 buçuk milyar dolarlık bir piyasa var mobilya için" diyor ve ekliyor: "Bu uyanları şimdiden yapmamız lazım."
2009'dan beri güvence sertifikası veriyorlar
MASKO, 2009'un sonlarından itibaren 'MASKO Exclusive Project' (MASKO Ayrıcalık Projesi, MEP) isimli bir sertifikalandırma yapıyor. Sertifikanın amacının müşteri güvenliği olduğunu belirten Karcı, "Bizim sektörümüzde ürünler siparişle yapılıyor. Tüketiciler de aldıkları ürün için bir garanti görmek istiyor. Bir sertifika, bir kalite güven belgesi vererek, kalite güvencesi sağlıyoruz. Çünkü 2009 krizinden sonra insanlar' parasını harcarken çok dikkatli davranmaya başladı. Müşteriler, en sağlam üretim neredeyse oraya gitmek istiyor. Yarın bir sıkıntı olduğu zaman, tüketicinin başı sıkıştığı zaman, biz de bu kalitenin arkasında duruyoruz" diyor.
MASKO bünyesindeki 550 firmadan şu ana kadar 150'sinin aldığı bu sertifika için, profesyonel bir şirket 45 günlük eğitim veriyor. Daha sonra mağazalarda habersiz kontroller yapılıyor. Müşteri hizmeti, müşteri karşılaması, mağazası, görüntüsü, görselliği, verdiği hizmet, ticaretinin düzgünlüğü gibi kıstaslara dikkat ediliyor. Karcı, sertifikanın zorunlu olmadığını, Rekabet Hukuku'na göre bunun mümkün olmadığını söylüyor. Bununla beraber bütün firmaların bu sertifikayı almasının, tüketicinin ürünlere bakışı açısından da önemli olduğunu belirtiyor.
MASKO Ormanı için arazi aranıyor
Kara, MASKO olarak bir orman oluşturma projeleri olduğunu belirtiyor. "Kendi kullanacağımız kerestenin ormanını profesyonel olarak üretmeyi düşünüyoruz. MASKO'daki üretici üyeler adına topladığımız bir parayla, devletten kiralayacağımız bir hazine arazisinde bu çalışmayı yapacağız. Biliyorsunuz çoğu ülkede artık insanlar kendi ormanlarım üretiyorlar. Kendi ürettikleri ormanlarım da profesyonelce parayla saüyorlar. Ama o ülkede tüketilen bir ağacm karşılığı üretilen bir ağaç oluyor. 2 yıl içinde filan bütün altyapılarını bitirip faaliyete geçireceğiz. Bugün MASKO'nun 10 dönüm orman yapması hiç de anlamlı olmaz. MASKO'nun yapacağı orman büyük olmalı. Esasmda bu ticari kaynak olarak da çok güzel. 8 yılda büyüt, kes, sat. Karşılığında orman tüketiyorsun sürekli. Mdf ve sunta fabrikalarının yapması lazım bu işi aslında. Ama şimdi biz talibiz. İnşallah biz yapıp onlara satacağız."
Hürriyet Emlak/Eda Utku