Modoko, 6. Istanbul Mobilya Fuarı'nda!
6. Istanbul Mobilya Fuarı (İMOB) 02-06 Şubat 2010 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde (CNR EXPO, Yeşilköy) gerçekleşecek
Sektör temsilcilerinin katılımıyla yapılan ve Avrupa'nın en büyük mobilya fuarları arasında yer alan İMOB, 120 bin metrekarelik alanda 5 gün boyunca sektörün önde gelen firmalarını ziyaretçilerle buluşturacak.
Istanbul Anadolu Yakasındaki Mobilyanın Başkenti MODOKO 5. Hall 14. salonda yer alacağı fuarı yeni iş birliklerinin doğması ve yurt dışı açılımların genişlemesi açısından önemli buluyor.
Avrupa'nın Önde Gelen Mobilya Fuarları Krizde Yüzde 20 Katılımcı Ve Ziyaretçi Kaybetti
Tüm dünyayı farklı ölçülerde etkileyen küresel ekonomik krizin etkilerinin göz ardı edilemeyeceğini belirten MODOKO Yönetim Kurulu Başkanı Etem Özçelik, böyle dönemlerde tüketicilerin acil görmedikleri mobilya ihtiyaçlarını bazen birkaç yıla varan sürelerde ertelediklerini söyledi. Etem Özçelik, bu etkiyi ise 2009 yılında yapılan ve Avrupa'nın en önde gelen mobilya fuarlarından olan Almanya/Köln, İtalya/Milano ve İspanya/Valencia'da yapılan fuarların yüzde 20 katılımcı ve ziyaretçi kaybetmesinden gözlemlediğini söyledi. Bu oranların Avrupa, Ortadoğu ve Asya'daki bazı fuarlarda ise yüzde 50'yi aştığına dikkat çeken Özçelik, katılımcı ve ziyaretçi azlığı nedeniyle bazı fuarların iptal edildiğini vurguladı. Özçelik, İMOB'da firmalar ve ziyaretçiler nezdinde aynı durumun yaşanmaması için çağrı yaparak destek verilmesini istedi.
Mobilya Sektörü Türkiye'nin İstihdamında Görmezden Gelinemez
MODOKO Başkanı Etem Özçelik, İstanbul Mobilya Fuarı nedeniyle yaptığı değerlendirmede Türkiye'nin istihdam sorununu aşabilmesinde mobilya sektörünün önemli bir anahtar olduğunu ifade ederek, 'Türk Mobilyası' kimliğiyle dünya pazarından alınacak payın artacağını söyledi. Özçelik, ayrıca Avrupa ülkelerinin yüksek maliyetler nedeniyle mobilya üretiminden vazgeçmesinin Türkiye'nin önünü açacağını kaydetti.
Etem Özçelik, mobilya sektörünün kullandığı yan sanayi ürünleri, üretim ve satış noktalarıyla Türkiye'nin istihdam sorununun çözümünde önemli bir yer tuttuğunu kaydetti. Sektörün, dünya standartlarında kaliteli, tasarımlı ve rekabetçi fiyatlarla dünya mobilya pazarından almış olduğu payı büyütmesi gerektiğine dikkat çeken Özçelik, kötü bir yılı geride bırakarak 773 milyon dolar gerçekleşen ihracatın, 2023 hedefi olan 20 milyar dolara ancak bu şekilde çıkabileceğini savundu. Etem Özçelik, "Hükümetin geçtiğimiz yıl yaptığı KDV uygulamasının, mobilya sektörünün, tekstil ve otomotivden sonra Türkiye'nin üçüncü büyük sektörü olduğuna işaret ettiğini söyledi. Özçelik, Türkiye mobilya ihracatının istikrarlı bir büyüme trendi gösterdiğini inkar edemeyiz. Hatta küresel kriz olmasaydı sektörümüz altın çağını yaşıyor olacaktı" dedi.
Türkiye Avrupa'ya Üretimde Üs Olabilir
Yaklaşık 65 bin firmanın faaliyet gösterdiği, 250 binin üzerinde istihdam oluşturan, mobilya sektörünün pilot bir sektör olarak ele alınıp desteklenmesi gerektiğini belirten Etem Özçelik şöyle devam etti:
"Burada dikkat edilmesi gereken, sektörün emek yoğun yapısını ve zanaatkâr kökenini ihmal etmeden; tasarım, teknoloji, know-how gibi alanlarda dünyadaki diğer ülkelerin uyguladığı destek ve teşviklerin verilmesi olacaktır. Ancak bizde 2009 yılı bir önceki yılın mirası olan bir ekonomik küçülme döneminin merkezinde olunca, sektörümüzde gündem bu konular değil, mevcudu koruma olmuştur."
Özçelik, 1999 yılında Türkiye'den mobilya ihraç edilen ülke sayısı 109 iken, bugün gelinen noktada 166'ya yükseldiğini söyledi. Sektörün yeni pazarlar keşfetme anlamında dinamik olduğuna değinen Etem Özçelik, 2008 yılında Hindistan ve 2009 yılında da Güney Afrika seferlerinin başladığını anlattı. Yeni pazar keşfinin en önemli kazancını; Dünya'daki krizlerden daha az etkilenmek olarak özetleyen Özçelik, Almanya, İtalya, İngiltere, Belçika ve Hollanda'daki üretici firmaların, maliyetlerden dolayı mobilya üretiminden vazgeçmesiyle rekabet gücü artan Türkiye'nin üretim üssü olmaya doğru gittiğini de kaydetti. Özçelik, "Bir kere tüketicimiz artık yerli malına güvenmeli ve yerli mobilyayı tercih etmeli. Ülkemizde her türlü mobilyanın en kalitelisi üretiliyor. Ayrıca ülkemizin mobilya sanayine geç girmiş olması yeni makineler ve en son teknolojiye sahip olması avantajını beraberinde getirmiştir." diye konuştu.
Hammaddedeki KDV, Önemli Sorunlarımızdan
Özçelik, açıklamasını şöyle sürdürdü; "Sektörün ciddi bir sorunu da hammaddedeki KDV. Mobilya üreticisinin kullandığı ağaç, kumaş, boya vb. hammaddede yüzde 18 olan oranının yüksek olması. Bunun düşürülmesi taleplerimiz arasında. Biz mesela mobilyanın ana hammaddesi ağacı, ülkemizde kapasite olduğu halde ithal etmek zorunda kalıyoruz. Çünkü aynı ürün ülkemizde 4-5 katı yüksek fiyata. Bu fiyatların üzerine bir de vergiler, fonlar eklenince hammadde ithalatı kaçınılmaz oluyor. Bu durum maliyetler açısından hem üreticiyi, hem de ülkemizi zarara sokuyor. Türkiye'de yeterli ağaç potansiyeli var, ama değerlendirilemiyor. Uzun zamandır dile getirdiğimiz hammaddedeki KDV sorununun aşılması halinde bunun olumlu yansıyacağını düşünüyorum. 2010 yılında en büyük beklentimiz, mevcut hammaddenin üreticilere makul fiyatlarla sağlanması ve vergi ve fonlarının düşürülmesidir."