Eğitim

Mohsen Noohi Türkiye'de ev almak istiyor

İran doğumlu Mohsen Noohi çalışma hayatına atıldığı günden beri yani 30 yıldır Sony'de çalışıyor

8 senedir de Türkiye Genel Müdürü olarak görev yapıyor. İstanbul'dan emekli ve sonrasında Türkiye'de yaşamaya çok sıcak baktığını dile getiren Noohi, "İstanbul'da evler çok pahalı. Patrona mektup yazın bana zam yapsın. Buradan bir ev alayım" diyor
 
Tahran doğumlu Mohsen Noohi çalışma hayatına 30 yıl önce Sony'de başlamış, 8 yıldır da Türkiye'de Sony Eurasia'nın Genel Müdürü sıfatıyla başında bulunan isim... Sony'de atama sonucu bir ülkede ortalama çalışma süresi 3-4 yıl olurken, Noohi bu sürenin uzamasını hem kendisinin İstanbul'a duyduğu büyük sevgiye, hem de Sony'nin Türkiye'deki büyük başarısına bağlıyor. "Sony ile son 4 I yılda hiçbir yerde yakalamadığımız kadar büyük büyümeyi Türkiye'de bulduk" diyor. Şimdilik burada kalmanın kendi seçimi olduğunu ifade eden Noohi, '"Daha ne kadar burada kalacağımı bilmiyorum. Ama bir gün benim başka bir yere geçmemi isteyebilirler. Benim için ise buradan emekli olmak bile büyük bir fırsat olacaktır" diyor.

'EMEKLİYKEN DE KALIRIM'
Türkiye'yi gerçekten çok sevdiğini dile getiren Noohi emeklilikten sonra Türkiye'de yaşamaya da sıcak bakıyor. Esprili kişiliğiyle de dikkat çeken Noohi 'Burada eviniz var mı?' sorusuna şöyle cevap veriyor: "Biliyorsunuz istanbul'da evler çok pahalı. Bunun için bir zam almam gerekebilir. Belki patronuma burada ev almamın iyi olacağına dair bir mektup yazabilirsiniz."

OKULDAKİ TEK YABANCI
Noohi şu an 54 yaşında. 55 olmasına sadece bir hafta kalmış olmasına karşın yaşını söylerken bu son 1 haftayı iyi değerlendiriyor. İran-Tahran'da doğan Noohi'nin ilginç bir hayat öyküsü var. Hâkim olan babasının 'ingilizce eğitim önemli' demesi üzerine 13 yaşında ingiltere'de okumak için evinden ayrılmış. Eğitime başladığı yatılı okuldaki tek yabancı öğrenci olduğunu anlatan Noohi, "Hem dili öğrenmek hem dersleri anlamak için çok zorlandım ve enteresan zamanl yaşadım. Bu bana güçlü yanları gösterdi. Aynı zamanda her yer bahaneler öne sürmeden ayakt; kalmak gerektiğini gördüm. Bu yaşadığım için mutluyum ama yabancıysan iş zor. Ben ailemi yılda 1 görürdüm. Okul arkadaşlarım ayda 1 görürdü" diyor.

SONY CAZ KULÜBÜ GİBİ
Yatılı okuldan sonra 18 yaşında Londra'da politika ve ekonomi üzeriı üniversite eğitimi alan Noohi, Birmingham'da da MBA yapmış. Okulun ardından iş için 3 firmaya başvurmuş. Bu firmalardan birinin küçük, birinin orta boyutlu diğerinir büyük bir Amerikan şirketi olduğ dile getiren Noohi, kendisini zaman orta boyutta bir fin olan Sony'de başlamaya süreci şöyle anlatıyor: "Tüketici elektroniği o yıllarda oldukça yeniy Büyük Amerikalı fırm benimle 8 adet ve tam süren görüşmeler yaptı. Onların her şey için bir kitabı vardı. Reklam kitabı, işle alma kitabı... Her şey çok detaylıydı ve kitaba uygun ilerliyordu. Ama Sony çok tazeydi ve benim ben olabilmemi sağlıyordu. Sony zaten hayalleri gerçekleştirmek üzere kurulmuş bir şirket. 'Meraklı ol ve devam et' diyen bir yapısı var. En başından beri de buna inanıyordu ve bunun gibi hisseden çalışanlarla birlikte olmak istiyordu." Amerikalı şirkette herkesin bir işi aynı şekilde yaptığını görüp orayı bir orkestraya benzeten Noohi, Sony'de çalışanların işleri kendilerine has yollarıyla yapmasından hoşlanmış. Bu açıdan Sony'yi daha çok bir caz grubuna benzetip çalışma hayatına orada başlamış.
 
Hemen yönetici olmayı teklif etti Sony'ye bir stajyer olarak katıldığı 1979 yılında 24 yaşında olduğunu dile getiren Noohi,"Girince depoda, finans departmanında, PR ve reklamda birkaç hafta çalıştım. Sonra bana 'Ne olmak istiyorsun' diye sordular. Ben de onlara 'Yönetici' dedim. Bunun için çok erken olduğunu söylediler Bunun sonucunda ürün yönetmeni oldum. Şu an yöneticiyim ama bu sandığımdan da uzun sürdü" diyor.

Mohsen Noohi Türkiye'yi tanıtmak konusunda da aktif olarak çalışmış. DEİK ve Yatırım Ajansı'yla birlikte Uzakdoğu'ya gidip Türkiye'de yatırımı anlattığını dile getiren DEİK'le gezip Türkiye'yi tanıttı Noohi, "Ben de Türkiye'ye böyle bir katkıda bulunmaya çalıştım, istanbul'a ilk gelişim 2002 öncesindeydi. Sony'nin yerel yönetimine destek için gelmiştim. Boğaz'a dost buldum, iran'da doğduğum için de kültürel yanınız da çok yakındı. Türkiye'yi gerçekten çok seviyorum" diyor.

Tarkan ve Hülya Avşar'ı dinliyor
'Türkçe müzik dinler misiniz' sorusuna "Tarkan'ı çok canlı buluyorum" diye cevap veren Noohi, Sertab Erener'in çok iyi sesi olduğunu bunu da Eurovision'da kanıtladığını söylüyor. Noohi ayrıca, "Ben daha gençken Hülya Avşar şarkılarına bayılırdım. Ama belki de onu dinlemekten çok ona bakıyordum

Soru-cevap

İyi para kazanıyor musunuz?
insan hiçbir zaman maaşından tatmin olmaz. Hep daha fazlasını istersin. Ama çok iyi bir hayat tarzım var. istanbul gibi bir şehirde, benimki gibi bir işe sahip olup şikâyet edemezsin.

Türkçe öğrendiniz mi?
Çocuklarım Türkçe biliyor. Eşim de biliyor. Ben ise sadece restoranlarda Türkçe konuşuyorum. Sadece yemek siparişi verebiliyorum. Biz uluslararası bir şirket olduğumuz için burada da hep ingilizce konuşuyoruz. Ama çoğunlukla Türkçe konuşulanları anlayabiliyorum. Zaman zaman Farsça ve Türkçe'de benzer kelimeler olabiliyor. Ama orada da karışıklık çıkabiliyor. Mesela hemşire Farsça kız kardeş anlamına geliyor. Türkçe ise tamamen farklı. Bunun yarattığı karışıklıklar da olabiliyor.

Nerede yaşıyorsunuz?
Etiler'de oturuyorum. Ama benim evim Boğaz'ı görmüyor. Daha çok Manhattan'a yakın bir manzarası var.

'Eve benim paramla başka marka giremez'
Sony'den ilk ürününü orada çalışmaya başlamadan önce aldığını ve o ürünün bir alarmlı radyo olduğunu ifade eden Noohi, çalışmaya başlayınca evindeki her şeyin Sony olduğunu söylüyor. Asla kendisine Sony dışından başka bir ürün almayacağını dile getiren Noohi, "Başkası bana başka bir marka verirse de onu saklarım. Ya da oynasınlar diye çocuklarıma veririm. Bu başıma da geldi. Çok kızdım. Bazen beni kızdırmaya çalışanlar böyle şeyler yaparlar. Çocuklarımın da seçim şansı var. İstedikleri markayı alırlar. Ama benim paramla değil. Kızım şu an 12 yaşında. Bunun için biraz zamanı var. Bir de 8 yaşında oğlum var. Bizim evde bir süre daha sadece Sony olur gibi görünüyor" diyor. Çalışma stili değiştiren yönetici Sony'de kategori yöneticisi olarak çalıştığı dönemde ilk renkli video kamera lansmanı gibi başarılara imza atan Noohi Türkiye'de sadece büyüme değil kârlı bir büyüme yakaladıklarını belirtiyor. Noohi bunun için yaptıklarını şöyle açıklıyor: "8 yıldır buradayım. 2002'de geldim. 2001'in hemen sonrasında olduğu için şanslıydım. Ama zordu da. Hem işleri hem çalışanları motive etmem gerekiyordu. Ben gelmeden önce zaten şirkette çok fazla değişim olmuştu. Çalışan sayısını artırdım ve çalışma stilini değiştirdim. Satış ve pazarlamayı kendime bağladım. Öğrenmeye ve çalışmaya meraklı insanları seçtim. O dönem kaçak pazarı da çok çok popülerdi. Benim çok daha kaliteli bir şekilde ürün getirerek bu sorunu çözmem gerekiyordu. Türklerin 'Ucuz alacak kadar fakir değilim' düşüncesine uyum sağladık. Bu dönemde piyasa 2'ye katladı ama biz yüzde 600 büyüdük. Kamerada yüzde 70 pazar payımız var."
Ayşegül Akyarlı Güven/Habertürk