Moody's notunun gayrimenkul sektöründeki etkisi nasıl olur?
REDAC ve EMLAKCHI CEO’su Bilge Özdemir bugünkü yazısında, ülke notunun Moody's tarafından yatırım yapılabilir seviyenin altına düşürülmesinin yabancı gayrimenkul alımları üzerinde olası etkilerini ele aldı. İşte Bilge Özdemir'in o yazısı...
REDAC ve EMLAKCHI CEO’su Bilge Özdemir bugünü yazısında, ülke notunun Moody's tarafından yatırım yapılabilir seviyenin altına düşürülmesinin yabancı gayrimenkul alımları üzerinde olası etkilerini ele aldı.
İşte Bilge Özdemir'in o yazısı...
Gayrimenkul piyasalarında yabancı gayrimenkul alımlarını 2 farklı bakış açısı ile yatırım yapılabilir seviye notlarına bağlayarak 2012 öncesi ve sonrası olarak değerlendirebiliriz.
Not artışına kadar Yabancılar Türkiye’de; 2009 yılında 1 milyar 782 milyon dolar, 2010’da 2 milyar 494 milyon dolar, 2011’de 2 milyar 013 milyon dolar, 2012’de 2 milyar 636 milyon dolarlık gayrimenkul alımı yapmıştır.
Karşımıza çıkan tablo; 2009'dan 2012 yılına kadar yıllık 2 milyar dolar sevilerinde seyreden yabancı gayrimenkul alımlarının olduğudur.
Not artırım süreci ile ise;
2013’te 3 milyar 049 milyon dolar, 2014’te 4 milyar 321 milyon dolar, 2015'te 4 milyar 100 milyon seviyeleri yakalanmış 2016 yılında ise 4 milyarlı seviyelerin korunacağı beklentisi hakimdir.
Not süreci ile yabancı gayrimenkul alımları yıllık 4 milyar dolar seviyelerini yakalamıştır.
Yatırım yapılabilir Not artış seviyesi öncesi ve sonrası olarak değerlendirdiğimizde gayrimenkul sektörüne iki katı artan yabancı gayrimenkul alımı olduğunu yorumlayabiliriz.
Ancak; gayrimenkul sektöründeki bu seyrin ülke notunun artırılmasına bağlanmasından ziyade eş zamanlı olarak 2012 yılında yabancıların gayrimenkul alımında yapılan yasal düzenlemelere bağlamak daha doğru olacaktır.
Ben burda; gayrimenkul sektörünün fonlar düzeyinde yaptığı gayrimenkul alımlarını farklı bir düzlemde değerlendiriyorum.
Fon girişlerini, kısa veya orta vadeli rahatlama olarak görüyor uzun vade de gayrimenkul değer artış ve işletme karlarının / kazançların ülkemizden transferi olarak değerlendiriyorum.
Uluslar arası fonların gayrimenkul sektöründe seyri çift not kriterinden dolayı bir müddet sekteye uğrayabilecektir.
Ancak; Yabancıların bireysel gayrimenkul alımlarında gerileme olacağı düşüncesine sahip değilim. Çünkü; bireysel alımların büyük çoğunluğu Ülkede "yaşam ve kazanç " tercihi odaklı gerçekleşmektedir.
Yaşam tercihinde, özellikle Körfez ülkesi vatandaşlarında Avrupa'da karşı karşıya kaldıkları "islam fobisi " ve " helal " kavramları ön planda yer almakta, Türkiye model ve moda ülke kavramını devam ettirmektedir.
Türk gayrimenkul piyasasında; gayrimenkullerin ülke notuna bağlı fiyat seyri diye bir kavram yoktur iç ve dış taleple doğru orantılı olarak " her zaman kazandırır " bazen kazanç süresi azabilir/ artabilir.
Gayrimenkul sektörü bu işin altınıdır; altın yere düştüğünde değer yitirmez.Biz yeterki ;2012'den beri yaptığımız yabancı gayrimenkul alımlarını teşvik edici düzenlemelerimizi hız kesmeden devam ettirelim.
Bilge Özdemir
Emlakchi&Redac CEO