Genel

Muammer Niksarlı: Kamu arsalarının tasarrufu TOKİ'ye ait

Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Başkanı Muammer Niksarlı, 3 Haziran 2010 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilen değişiklikler ile Türk kooper

Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliğinde (Or-Koop) basın toplantısı düzenleyen Niksarlı, Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapan Kanunun 3 Haziran tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edildiğini hatırlattı.

Alman Kooperatifler Kanunundan esinlenilerek hazırlanan 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun 1969 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlatan Niksarlı, Kooperatifler Kanunu'nun bugüne kadar birçok değişikliğe uğradığını, her değişiklikle de kanunun çağdaş ve demokratik niteliğinin biraz daha zarar gördüğünü iddia etti.

En son 3 Haziran'da TBMM Genel Kurulunda kabul edilen değişikliklerin Türk kooperatifçiliğini 65 yıl geriye götürdüğünü ve dünyada benzeri olmayan bir kooperatifçiliğe dönüştüğünü öne süren Niksarlı, "Kooperatifçilik, yakın geçmişte Sovyet sisteminde uygulanan kooperatifçiliğe dönüştürülmüştür" dedi.

1163 sayılı Kanunun konut yapı kooperatiflerinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığına bağlanması ve kooperatiflere yeni bir denetim sisteminin getirilmesi amacıyla değiştirildiğini anlatan Muammer Niksarlı, "Ancak yapı kooperatiflerini Bayındırlık Bakanlığına bağlama süreci Türkiye'deki tüm kooperatiflerin demokratik yapılarına darbe vurmakla sonuçlanmıştır" diye konuştu.

Niksarlı, tasarının gerekçesinde Türkiye'de kooperatif sayısının 87 binin üzerinde, ortak sayısının ise 8,5 milyon olarak sunulduğunu, oysa gerçekte Türkiye'de faaliyette olan tüm kooperatiflerin sayısının 46 bin 400, ortak sayısının ise 6,9 milyon kişi olduğunu söyledi.

-KOOPERATİF ÜST YÖNETİMİNİN YARGILANMASI-
Bugünkü basın toplantısını yapmayı zorunlu kılan en önemli değişikliğin ise ilgili yasanın 90. maddesi olduğunu kaydeden Başkan Niksarlı, kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri ile üst düzey yöneticileri ilgili bakanlıklarca görevlendirilecek herhangi bir memurun yapacağı denetim sonucunda, yargı kararına gerek olmaksızın vereceği rapora bağlı olarak görevden alınabileceğini söyledi. Niksarlı, bu durumun ne uluslararası kooperatif standartları ve ilkeleri ne de çağdaş demokrasi ve hukuk kurallarıyla bağdaşacağını belirtti.

Türkiye kooperatifçileri olarak kendilerinin de kooperatiflerdeki denetimsizlikten herkesten fazla şikayetçi olduklarını, fakat Türkiye'deki tüm kooperatifleri potansiyel hırsız, suçlu olarak kabul ederek yasa düzenlemesi yapmanın sorunları çözmeyeceğini ifade eden Niksarlı, şunları söyledi:
"İyi örneklerin yanı sıra her meslek grubunda ya da kurumda hatalı insanlar olabileceği gibi suçlu kooperatifçiler, hata yapan kooperatifçiler de olabilir. Fakat kooperatifçilik kurumunu zedeleyen yasalar yapmak devletin ve Meclisin görevi olmamalıdır. Biz bu konuda bir dizi eylem kararı almış bulunuyoruz. Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yasayı onaylamaması için bir kampanya düzenleyeceğiz. Konunun Anayasa Mahkemesine götürülmesi için girişimler başlattık. ILO ve Uluslararası Kooperatifçiler Birliği nezdinde de girişimlerde bulunuyoruz. 'Kooperatiflerden Elinizi Çekiniz' sloganıyla uluslararası bir kampanya başlatacağız."

-TOKİ'YE VE BASINA ELEŞTİRİ-
Bayındırlık ve İskan Bakanlığının, yapı kooperatiflerine kredi ve arsa olanağı sunabileceğinin söz konusu yasa ile ilgili komisyon çalışmalarında Bayındırlık Bakanı tarafından ifade edildiğini de belirten Niksarlı, "Oysa bilinmelidir ki, Türkiye'de tüm kamu arsalarının tasarrufu TOKİ'ye aittir. Hatta Arsa Ofisi de TOKİ'ye bağlanmıştır. Bunun dışında Gecekondu Önleme Yasasındaki her türlü yetki TOKİ'ye devredilmiştir" dedi.

TOKİ'nin Sayıştay Kanunundaki denetimden, devlet muhasebe sisteminden, emlak vergisinden ve Devlet İhale Kanunundan da muaf olduğuna işaret eden Muammer Niksarlı, bu konunun basın tarafından da sürekli gözardı edildiğini, çünkü TOKİ'nin bir yıl boyunca vereceği reklam ilanlarının yaklaşık 3,2 milyon TL'yi bulduğunu kaydetti.

Türkiye Kent Kooperatifleri Merkez Birliği (TÜRKKENT) Genel Başkanı Mehmet Aksoy da, siyasi iktidarın kooperatifleri güçsüzleştirmek için adım adım her şeyi yaptığını iddia etti.

Konut kooperatiflerinin güçsüzleştirildiğini, buna karşılık TOKİ'nin büyük bir KİT haline getirildiğini savunan Aksoy, şöyle konuştu:
"Yüksek Denetleme Kurulu'nun TOKİ'yle ilgili yaptığı denetimler neden kamuoyuna yansıtılmıyor. Bir yapı kooperatifinin küçük bir idari veya teknik yanlışı olsa günlerce basında dile getirilir. TOKİ'nin yanlışları ise hiç gündeme getirilmiyor. Çünkü TOKİ, sayfalarca ilan veriyor. Ulusal basın bizim yaptığımız basın toplantılarına gelmiyor. İktidarın gücünün bulunduğu yere gidiyor."
AA