Mücella Tarhan: Ev turizmi pazarında vergi kaybı yaşanıyor!
TÜRSAB Ev Komitesi Başkanı Tarhan: "Türkiye'de bilmediğimiz 200 bin evde yaklaşık 13 milyon kişi her yıl hizmet alıyor. Yasal altyapı olmadığı için kiraya verilen bu konutlardan ciddi bir vergi kaybı yaşanıyor"
Türkiye'de, her yıl ciddi oranda büyüyen "ev turizmi" pazarında, yasal altyapının kurulmamış olması nedeniyle büyük miktarda vergi kaybı yaşanıyor.
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Ev Komitesi Başkanı Mücella Tarhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ucuz tatil ihtiyacıyla başlayan ev turizminin, süreç içinde "ailemle baş başa kalayım, kimse beni rahatsız etmesin" düşüncesine dönüştüğünü dile getirdi.
"Ev turizmi" olarak adlandırılan ve tatil beldelerindeki konutların kiralanması modeliyle çalışan sistemin, dünyada yıllık 95 milyar dolarlık pazara ulaştığını belirten Tarhan, "ev turizminin", Türkiye'de de her yıl ciddi oranda büyüdüğünü ifade etti.
Tarhan, Türkiye'de "ev turizmi" pazarının büyüklüğünün, yasal altyapının kurulmamış olması nedeniyle tam olarak bilenemediğini, kayıt dışılığın aynı zamanda vergi kaybına yol açtığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'deki pazarın büyüklüğünü bilmiyoruz. Maliye Bakanlığı'nın çıkardığı bir tablo var ancak net ortaya konulmuş bir veri yok. 200 bin konut kiralandığında yıllık ekonomik katkısı 34 milyar liraya ulaşıyor. Türkiye'de bilmediğimiz 200 bin evde yaklaşık 13 milyon kişi her yıl hizmet alıyor. Yasal altyapı olmadığı için kiraya verilen bu konutlardan ciddi bir vergi kaybı yaşanıyor. Bu konuda Avrupa ülkeleri sistemi ciddi bir altyapıya kavuşturmuşlar. Bu ülkelerden biri olan yaklaşık 5,5 milyon nüfusa sahip Danimarka'da, ikinci konutlarda yıllık 45 milyon geceleme yapılıyor ve Danimarka ev turizmini ihracat kalemi olarak değerlendiriyor. Toplam ihracatın yüzde 4'ünü ev turizmiyle yapıyorlar. Türkiye'de ise yasal altyapı olmadığı için küçümsenmeyecek bir oranda vergi kaybı yaşanıyor."
-"Yabancılar da kiraya veriyor"
Hızla büyüyen pazarda sadece yerli konut sahiplerinin değil, Türkiye'den konut edinmiş yabancıların da hiçbir vergi ödemeden evlerini yaz dönemi kiraya verebildiklerine işaret eden Tarhan, "Yerlilerin yanı sıra yabancıların da uzun yıllardan beri vergi vermeden Türkiye'deki yazlıklarını kiraya veriyor. Bu evlerin yasal altyapıyla vergilendirilmesi önemli. Bir ruhsatlandırmaya gerek var. Bu evlerin de küçük ölçekli ticaret diye düşünülüp onlarında ruhsatlandırılması gerekiyor" diye konuştu.
Tarhan, Türkiye'de konut sahibi olan yabancılardan, tatil dönemlerinde evlerini kiraya verenlerin sayısının hayli yüksek olduğunu vurgulayarak, yabancıların, internet yoluyla buldukları kiracıları vergi ödememek için çoğunlukla kendi ülkelerinin dışından seçtiğini, tahsilatın da yine bir başka ülkede açtıkları hesap üzerinden yapıldığını bildirdi.
Bu yolla evini kiraya veren yabancıların ne Türkiye'de ne de kendi ülkesinde vergi ödediğini dile getiren Tarhan, "Bu evler ortalama haftalık bin 500-2000 pound arasında kiralanıyor. Yaz sezonunda 20 hafta kiralasa 40 bin pound ediyor, yani 120 bin lira kazanıyor ve 5 kuruş vergi ödemeden gidiyorlar" dedi.
Tarhan, son dönemde Maliye Bakanlığı'nın bu konuda altyapı oluşturmak için çalışma başlattığını, İçişleri ile Kültür ve Turizm bakanlıkları koordinasyonuyla da bunun sağlıklı bir yapıda bir an önce oluşturulması gerektiğini ifade etti.
-"Yasal zemin olmaması mağduriyete de yol açabiliyor"
Yasal altyapının olmamasının, çoğunlukla internet ve gazete ilanlarıyla yapılan kiralamalarda mağduriyetlerin yaşanmasına da yol açtığına değinerek, "Sadece internet sitesine veya gazeteye verilen ilanla ev kiralamak büyük bir risk teşkil ediyor. Özellikle bayram tatilleri döneminde ciddi mağduriyetler oluşuyor. Geçen yıl Türkiye'de 3 milyon dolarlık dolandırıcılık olduğu tespit edildi. Kiralamalar kayıtlı sistem üzerinden yapılsa bu mağduriyetler olmaz" dedi.
-"Sistem yasal altyapıyla mutlaka desteklenmeli"
Tarhan, "ev turizmi" sistemi ile Türkiye'de turizmin 12 aya yayılabileceğini, bunun için yasal altyapısı oluşturularak mutlaka desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'de, bu sistemde değerlendirilebilecek yaklaşık 1,5 milyon ikinci konut bulunduğuna dikkati çeken Tarhan, tatil amaçlı konut kiralama sisteminin, Türk turizmini, "deniz, kum, güneş" anlayışıyla sınırlamasından kurtaracağını söyledi.
Tarhan, tüm dünyada ucuz tatil anlayışıyla başlayan "ev turizmi" sisteminin, gelinen noktada kişiye özel hizmet şekline dönüştüğüne işaret ederek, şunları söyledi:
"Bu turizm çeşidi, her şey dahil sistemden çok farklıdır. İnsanların gidip inek sağdıkları, koyunlarla dolaştıkları, yumurtaları tavuğun altından topladıkları, atlarla dolaştıkları, çocuklarının samanlıklarda yattıkları özgün bir tatil şekli. Bulunduğu yerdeki insanlarla iç içe yaşayan bir turist kitlesinden bahsediyoruz. Bunlar aslında turist değil, belli bir süre burada yaşamayı tercih eden yerli vatandaşlar gibi. Bu sistemde tatil yapanlar aynı mahalleyi kullanıyor. Gelen kendisini evindeymiş gibi hissediyor. Kasaptan et alması, bakkaldan alışveriş yapması onun için çok önemli. Bu sistem Türkiye'yi her şey dahil ucuz imajından da kurtarır. Her şey dahil sistemi sebebiyle Türkiye, 250-300 avroluk ülke olarak görülüyor."
Tarhan, ev turizminin dünyada büyük ilgi gördüğünü ve Avrupa'da tatile çıkan her 4 kişiden biri tarafından tercih edildiğini sözlerine ekledi.
AA