Kent Haberleri

Muhammed Keskin'den Mahmud Efendi Külliyesi açıklaması!

İstanbul Beykoz'da, İsmailağa cemaatine bağlı Marifet Derneği tarafından Mahmud Ustaosmanoğlu Hocaefendi adına yaptırılan Mahmud Efendi Külliyesi'ndeki binaların yıkımına yönelik tepkiler devam ediyor.

İstanbul Beykoz'da, İsmailağa cemaatine bağlı Marifet Derneği tarafından Mahmud Ustaosmanoğlu Hocaefendi adına yaptırılan Mahmud Efendi Külliyesi'ndeki binaların yıkımına yönelik tepkiler devam ediyor.


Mahmud Ustaosmanoğlu Hocaefendi'nin bacanağı ve kendisine en yakın isimler arasında yer alan Marifet Derneği Genel Başkanı Muhammed Keskin, yaşanılanların adalete ve Müslüman ahlakına uymadığını belirtti. Keskin, “28 Şubat'ta böyle yıkılmıyordu, mühür vuruluyordu. Başka bir kapıdan tekrar giriyorduk.” dedi. Muhammed Keskin, Vahdet Gazetesi'ne verdiği röportajda, külliyede yıkılan binalarla ilgili süreci ve sonrasında yaşananları anlattı.


BAKANLIKTAN 29 YILLIĞINA KİRALADIK


Keskin, “Benle görüşen insansınız, istediğiniz zaman telefon açıyorsunuz. Seçimden sonra telefon açıyorsunuz ve, ‘Bundan sonra el ele, omuz omuzayız' diyorsunuz, sonra size ulaşmaya çalışıyoruz, ulaşamıyoruz. Bize bir şey demiyorsunuz. Bizimle görüşebilirdiniz. ‘Yıkın gitsin' denince biz de bu işin faillerini açıklamak zorunda kaldık.” şeklinde konuştu. Yıkımın yapıldığı alanı bakanlıktan kiraladıklarını belirten Keskin, “Biz burayı 29 yıllığına kiraladıktan sonra Orman Bakanlığı yetkilileriyle görüşerek burayla alakalı bir vaziyet planı hazırladık. İki sene içerisinde üzerimize düşen mevzuattaki yapmamız gereken şeyleri yaptık. Bizi 2 şeyle suçluyorlar, çok katlı bina yapma, bir de tabanı genişletme. Bir kısım medyada yapılan haberlerdeki gibi burada kaçak yapı söz konusu değil.” ifadelerini kullandı.


NE OLDUYSA İSMAİLAĞA VAKFI YETKİLİLERİNİN ŞİKÂYETİNDEN SONRA OLDU


Mevzuatın dışına çıkmadıklarının altını çizen Muhammed Keskin, Orman Bakanlığı'na ve Başbakanlık'a bilgi verdiklerini de kaydetti. Ayrıca külliye ile ilgili daha önce İsmailağa Vakfı ile bağlantı halinde olduklarını kaydeden Keskin, “Ne olduysa son dönemde İsmailağa Vakfı yetkililerinin şikâyeti ve siyasi iradeyle beraber hareket eden bazı hocaefendilerin muvafakat etmesinden sonra oldu ve yıkım gerçekleşti. Yoksa 2 seneden beri istişareli çalışma söz konusuydu. Biz inşaatları bitirdikten sonra burada bir hukuksuzluk gördüler. İki sene görmedin de inşaatlar bitme aşamasına geldiğinde mi hukuksuzluk gördün?”dedi.


Röportajında yıkımın siyasi olduğuna dikkat çeken Muhammed Keskin, şöyle devam etti: “Beykoz ilçesinde kaç bin tane yıkım kararı var ve kaçı uygulanmış? Kaçını uygulayabilmişsiniz? Mesela İstanbul'un tarihi silüetini bozan 16-9 hakkındaki mahkeme kararını biliyorum. Onun mahkeme kararı var, yıkabildiler mi? Netice olarak biz bu yıkımı ‘Birileri şikâyet etti, diğerleri de yıktı' olarak görmüyoruz. Bilakis bir ortak çalışma ürünü olarak telakki ediyoruz.”



Zaman