23 / 11 / 2024
fuzul

Mühendislik hizmeti görmeyen yapılara müsaade edilmemeli!

Mühendislik hizmeti görmeyen yapılara müsaade edilmemeli!

Deprem Gerçeğine Karşı Geç Olmadan Kentsel Dönüşüm Çalıştayı'nın sonuç bildirgesi tamamlandı. Bildirgede mühendislik hizmeti görmeyen yapılara ve bu yapılarda yaşanmasına müsaade edilmemesi gerektiği söylendi.





Van Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde yapılan Deprem Gerçeğine Karşı Geç Olmadan Kentsel Dönüşüm Çalıştayı'nın sonuç bildirgesi tamamlandı. Çalıştay AFAD İl Müdürlüğü ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün desteğiyle gerçekleştirildi. Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; sonuç bildirgesinde, yapıların sağlamlığının önemsenmesi gerektiği vurgulandı.

 

Deprem Gerçeğine Karşı Geç Olmadan Kentsel Dönüşüm Çalıştayı sonuç bildirgesinde, 2011 yılında yaşan Van depreminde, 644 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin yaralandığı, 252 kişinin enkaz altından sağ olarak çıkarıldığı anımsatıldı.

 

"Van depremlerinden sonra yapılanlar bir başarı hikayesidir"


Van depreminde 36 bin 203 konut, 2 bin 884 iş yeri ve 9 bin 602 ahırın yıkıldı ya da ağır hasar gördü.

Yayınlanan bildirgede, "Van'da yaralar hızla sarılmaya başlanarak hayatın normale dönmesi sağlanmıştır. Van depremlerinden sonra yapılanlar bir başarı hikayesidir. Deprem sonrası arama, kurtarma, beslenme, barınma ve inşaat hızında dünyaya örnek olabilecek adımlar atılmıştır." denildi. 

 

"Kentte 7 bin 500'den fazla ağır hasarlı bina"


Van'da hala 7 bin 500'den fazla ağır hasarlı bina yer alıyor. Depremin izleri şehirde kendini hala hissettiriyor. Hazırlanan bildirgede;  "Van'da halen 7 bin 500'den fazla ağır hasarlı bina bulunmakta ve bu binalarda insanımız yaşamaktadır. Acilen bu binaların tahliye edilmesi ve yıkılması gerekmektedir. Ayrıca Van'da tam donanımlı ve eğitimli bir hasar tespit ekibinin oluşturulması da gerekmektedir. Van'da depremde ayakta kalan binalar da dahil tüm binaların deprem performans analizleri acilen yaptırılmalıdır. Bu aşamalarda gerek can kaybı gerekse maliyet ve zaman kaybına neden olmamak için uzman akademisyenler ve yetkili mühendislerden faydalanılmalıdır. Aksi durumlarda aşırı tasarım maliyetlerinden yanlış tasarıma bağlı can kayıplarına kadar her ölçekte zararlarla karşılaşılmakta olduğu bilinmektedir." görüşlerine yer verildi. 

 

"Mühendislik hizmeti görmeyen yapılara müsaade edilmemeli"


Bildirgede mühendislik hizmeti görmeyen yapılara ve bu yapılarda yaşanmasına müsaade edilmemesi gerektiğinin altı özellikle çizildi. bildirgede konuyla ilgili olarak şunlar denildi; "Van depremleri bir kez daha göstermiştir ki en büyük kayıp, kentlerde ve bu alanlarda yaşayan dar gelirli kesimlerde meydana gelmektedir. Bu nedenle risk azaltma çabaları, kentsel alanlarda ve özellikle de dar gelirli kesimler üzerinden yürütülmelidir. Ayrıca Van'da bulunan yapıların yüzde 93'ü ruhsatsız yapı olarak bilinmekte ve bu sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Mühendislik hizmeti görmeyen yapılara ve bu yapılarda yaşanmasına müsaade edilmemelidir."

 

"Ülkemizdeki deprem yönetmelikleri teknik açıdan üst düzeydedir"


Türkiye'deki deprem yönetmeliklerinin teknik açıdan üst düzeyde olduğunun ifade edildiği bildirgede "Depremler sonrası yaşanan olumsuz tablonun sorumlusu deprem yönetmeliklerinin eksikliğinden ziyade çeşitli nedenlerle bunların uygulanmasında sorunlar yaşanması, yönetmelik kurallarının projelendirme ve özellikle uygulama aşamasına yeterince yansıtılamamasıdır." denildi.  Bildirgede  konuyla alakalı olarak şu sözlere yer verildi; "Ülkemizdeki deprem yönetmelikleri teknik açıdan üst düzeydedir ve hemen her zaman diğer gelişmiş deprem ülkelerindeki benzer yönetmelikler seviyesinde olmuştur. Depremler sonrası yaşanan olumsuz tablonun sorumlusu deprem yönetmeliklerinin eksikliğinden ziyade çeşitli nedenlerle bunların uygulanmasında sorunlar yaşanması, yönetmelik kurallarının projelendirme ve özellikle uygulama aşamasına yeterince yansıtılamamasıdır. Bunun da nedeni etkin bir denetim sisteminin olmayışıdır. Mevcut binalar (özellikle 2000 yılından önce inşa edilenler) farklı nedenlerle çoğu zaman depreme karşı yeterli performansı gösterecek nitelikleri taşımamaktadır. Farklı tasarım ve yapım hataları mevcut binaların dayanım, süneklik ve rijitlik özelliklerini olumsuz etkilemekte, özellikle yeterli süneklik özeliğine sahip olmayan yapılar, depremde ağır hasar görebilmekte ve yıkılabilmektedir. Özellikle yaşlı binalarda zamana bağlı ve yapım kalitesinin düşüklüğünden kaynaklanan hasarlar durumu daha da olumsuzlaştırabilmektedir."

 

Deprem Gerçeğine Karşı Geç Olmadan Kentsel Dönüşüm Çalıştayı sonuç bildirgesinde; yeni inşa edilecek yapıların zemin etütlerinin ciddiyetle yapılması, doğru projelendirilip inşa edilmesi konusuna büyük özen gösterilmesi ve etkin denetimler yapılması gerektiği söylendi. Bildirgede şu sözlere yer verildi; "Deprem hasarlarını sınırlamak üzere, mevcut binaların deprem güvenliği belirlenmeli, yeterli deprem güvenliğine sahip olmadığı görülen yapılar için yıkım-yeniden yapım ya da güçlendirme gibi müdahaleler öngörülmelidir. Yaşanan her deprem sonrası hasar tespitinde ciddi sorunlar yaşanmakta, aynı bina için önemli farklar içeren hasar değerlendirmeleri yapılabilmektedir. Halkın devlete olan güvenini zedeleyebilecek bu tür durumların önüne geçebilmek için, basit ve kolay uygulanabilecek, hataya izin vermeyecek standart ve hızlı bir hasar değerlendirme yöntemi ve sisteminin oluşturulması önemlidir. Hiç şüphesiz bu tür bir çalışmanın ayrılmaz parçası ve devamı hasar tespit konusunda çalışacak görevlilerin sürekli eğitiminin sağlanması ve hasar tespit konusunda görev yapabilecek potansiyel teknik eleman havuzunun genişletilmesidir."
 


Geri Dön