Murat Karagöz: İşadamlarımızı Moğolistan'da inşaat ve turizm sektörlerinde büyük fırsatlar bekliyor!
Türkiye'nin Ulan Batur Büyükelçisi Karagöz, "İşadamlarımızı Moğolistan'da inşaat, gıda, imalat, dericilik, turizm gibi sektörlerde çok büyük fırsatlar bekliyor. Aynı şekilde Rusya pazarı olduğu düşünülürse girişimcilerimiz için aslında ciddi olanaklar var
Türkiye'nin Ulan Batur Büyükelçisi Murat Karagöz, ülkenin Çin ve Rusya pazarına yakınlığının yatırım açısından ciddi bir avantaj olduğuna dikkati çekerek, Moğolistan'da Türk yatırımcıları büyük fırsatlar beklediğini söyledi.Karagöz, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, Moğolistan'ın Türklerin atayurdu olması dolayısıyla iki ülke arasında çok derin tarihi ve kültürel bağlar olduğunu belirtti."Coğrafya olarak uzağız ama kalben yakınız" diyen Karagöz, ülkede Türkiye'ye karşı olumlu bakış olduğunu belirterek "Türkiye çok seviliyor, sayılıyor ve merak ediliyor. İnsanlar Türkiye'yi tanımak istiyor" dedi. Karagöz, sosyal medyayı da kullanarak Türkiye'nin tanıtılması konusunda tüm fırsatları değerlendirdiklerini dile getirdi.Kültürün yanında dilin de iki ülkeyi yakınlaştıran unsurlardan biri olduğuna dikkati çeken Karagöz, 340'ı burslu olmak üzere halihazırda 900 Moğol öğrencinin Türkiye'de eğitim gördüğünü, ayrıca Moğolistan Devlet Üniversitesi'nde yabancı diller fakültesine bağlı Türkoloji bölümünde de Türkçe öğretildiğine işaret etti.
Bu öğrencilerin "sadece Türkçe öğrenmek değil Türkiye'yi tanımak, siyasi kimliğiyle ekonomik ve kültürel gelişmişliğiyle altyapısıyla tanımak arayışı içinde" olduklarını ifade eden Karagöz, Yunus Emre Enstitüsü'niin Moğolistan'a bir kültür merkezi açması gerektiğini ifade etti.Türkiye ile Moğolistan arasındaki siyasi ilişkilere de değinen Kara, siyasi ilişkilerin "mükemmel" seviyede olduğuna vurgu yaptı. Karagöz, son dönemde yaşanan karşılıklı üst düzey ziyaretlerin de bunun bir yansıması olduğunu söyledi.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ulan Batur'u ziyaret ettiğini hatırlatan Karagöz, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da ziyaretini Soma faciası nedeniyle ertelemek zorunda kaldığını hatırlattı. Karagöz, buna karşılık Moğolistan Meclis Başkanı Zandaakhuu Enkhbold'un da Türkiye'yi ziyaret ettiğini dile getirdi.Siyasi ilişkilerde yakalanan başarının, ekonomik ilişkilere yeterince yansıtılamadığına işaret eden Karagöz, ülkede yatırım için gerekli şartların ve altyapının olduğunu fakat ülkedeki imkanların Türkiye'deki iş çevreleri tarafından yeterince tanınmadığını söyledi.
Karagöz, bu durumu "Aslında bütün imkan ve yeteneklere sahibiz. Hani bizde bir tabir vardır; Yağ, un, şeker var ama helva yapmayı bilmiyoruz. Belki Moğolistan için bu bir parça geçerli" sözleriyle ifade etti.Moğolistan'ın Çin ve Rusya'ya komşu olmasının yatırımcılar için büyük bir avantaj olduğuna dikkati çeken Karagöz," l milyar 300 milyon nüfuslu Çin pazarı ve kuzeyde aynı şekilde Rusya pazarı olduğu düşünülürse girişimcilerimiz için aslında ciddi olanaklar var" dedi.Yaklaşık 3 milyon nüfusa sahip ülkenin başta doğal kaynaklar olmak üzere büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Karagöz, "Dünyanın 5 kıtasında yüzlerce ülkede iş yapan iş adamlarımız buralara gelebilirler ve gelmeliler çünkü Koreli, Japon, Hintli, Alman, Fransız şirketlerini, başka ülkelerin yatırımcılarını gördüğünüz zaman 'neden burada Türkiye olmasın?' diye soruyorsunuz.
Hele hele yanı başınızda Orta Asya'da, Kazakistan'da, Türkmenistan'da çok ciddi projeler gerçekleştiren Türk girişimcilerini gördüğünüzde 'niye buralara gelmesinler' diye düşünüyorsunuz" diye konuştu.
Büyükelçi Karagöz, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 50 milyon dolar olduğunu, bunun da potansiyelinin çok altında kaldığını vurgulayarak, bu miktarı 2015'te 250 milyon dolara çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi.Ticaret hacminin küçüklüğünde Türk yatırımcıların Moğolistan pazarını yeterince tanımamasının etkili olduğuna dikkati çeken Karagöz, Moğolistan Yatırım Günleri ve Türk Moğol İş Konseyi aracılığıyla bu engeli aşmayı planladıklarını aktardı.Son dönemde iki ülke arasında işbirliğini kolaylaştırıcı pek çok adım atıldığını kaydeden Karagöz, vize muafiyeti ve THY'nin Ulan Batur'a doğrudan sefer başlatmasının bunlardan sadece birkaçı olduğunu ifade etti.
Karagöz, "Yani Türk vatandaşları ceplerine pasaportlarını koyup, biletlerini alıp buraya 30 güne kadar seyahatlerine hiçbir vize almadan gelebilecekler" dedi.Moğol yetkililerin çalışma ve uzun süreli ikametle ilgili prosedürlerde gerekli hoşgörüyü gösterdiklerini ifade eden Büyükelçi Karagöz, yabancı işçi çalıştırma, kazancı havale etme, akreditif açma, vergi baremlerinin uyumlulaştırılması, sosyal güvenlik anlaşması akdedilmesi gibi konularda da çalışmaların devam ettiğini açıkladı.Büyükelçi Karagöz, yatırımcılara kolaylık sağlaması açısından Türk bankalarını tıpkı Balkanlar'da olduğu gibi Moğolistan'da da şube açmaya davet etti.Moğolistan'da iş kurmak için Türkiye ve Moğolistan arasında imzalanan anlaşmaların yanı sıra ülkenin 2009'da başlattığı dışa açılım kapsamında gerekli hukuki altyapının teşkil edildiğine dikkati çeken Karagöz, "İş adamlarımızı Moğolistan'da inşaat, gıda, imalat, dericilik, turizm, kuyum gibi sektörlerdeki çok büyük fırsatlar bekliyor" diye konuştu. Moğolistan'ın maden bakımından dünyanın en zengin ülkeleri arasında gösterildiğinin altını çizen Karagöz, ülkenin altın, gümüş, demir, bakır, kömür ve uranyum madenleri açısından çok zengin olduğunu ifade etti.Ülkenin 1,5 milyon kilometrekare toprağa sahip olduğuna işaret eden Karagöz, ağır iklim koşullarının yanı sıra bilgi ve deneyim eksikliği nedeniyle bu toprakların yeterince değerlendirilemediğine değindi.Tarım konusunda da Moğolistan'da yatırım imkanları olduğuna dikkati çeken Karagöz "Türkiye'nin Moğolistan'a destek vereceği başlıca alanların başında tarım geliyor" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin destek verebileceği bir diğer alan olarak hayvancılığı gösteren Karagöz, ülkede 30 milyonu küçükbaş olmak üzere 50 milyon baş hayvan olduğunu, buna rağmen süt ve süt ürünlerinin yüzde 74'ünii Çin'den ithal edildiğine dikkati çekti."Sanırım bu rakamlar bu konuda bir yetersizlik olduğunu ortaya koyuyor" diyen Karagöz, ülkede barınaklı, korunaklı hayvancılık yapılmamasının bunda etkili olduğuna işaret etti. Türkiye'nin çiftlik projesi geliştirmesi halinde ülkedeki hayvancılığı da ciddi katkıda bulunabileceğini kaydeden Karagöz, "Yani, Türkiye, tohumundan tutun hayvancılıktan verim alınmasına, derinin hayvanın üzerinden alınmasından kimyasallarla korunmasına, işlenmesine ve nihayet pazarlanmasına kadar pek çok konuda katkıda bulunabilir" diye konuştu.
Ülkedeki kentsel dönüşümün inşaat sektörü açısından çeşitli fırsatları beraberinde getirdiğine dikkati çeken Karagöz, ülkede faaliyet gösteren Türk şirketlerinin kentsel dönüşüm projelerinin yanı sıra, geri dönüşüm, atık su arıtımı, hidroelektrik santrali inşası gibi büyük projeler üstlenmelerinden memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Son Dakika