Kentsel Dönüşüm

Mustafa Bozbey: Kentsel dönüşümüm aceleye gelmemeli!

Bursa Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kentsel dönüşümüm aceleye gelmemesi gerektiğini vurguladı. Bozbey, ''Önce kimlik sahibi olunmalı, kimliksiz kentin geleceği de olmaz'' diye konuştu.

Geçtiğimiz hafta içinde bir sivil toplum kuruluşunun Nilüfer Dernekler Yerleşkesinde düzenlediği etkinliğe konuşmacı olarak katılan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ülkemiz coğrafyasının yüzde 92'lik bölümünün birinci derece deprem kuşağında yer aldığını, bu nedenle depreme dayanıklı binaların yapılmasının zorunluluğuna dikkat çekerek, kentlerimizdeki binaların büyük bir çoğunluğunda mühendislik hesaplarının olmadığını söyledi. 


Avrupada ve dünyada da bazı kentlere bakıldığında, Örneğin Dubai tamamen dikey yapılaşma, bazılarında da 4-5-6 katlarla sınırlandırılmış Paris gibi bir kimlik oluşturulduğunu belirten Bozbey şöyle konuştu: 


Bu ne tuhaf çelişkidir 

"Bizde kentler, kimliksiz olduğu için, değişken olduğu için 10 yıl sonrasını kestirebilmek mümkün değildir. 1999'da deprem geldi vurdu her şey belli oldu. Ardından bir kentsel dönüşüm kavramı çıktı. Büyükşehir dönüşüm için 0.50 veririm dedi, müracaatlar başladı. Büyükşehrin verdiği yüzde 0.50 fark nedeniyle Bursa'da en fazla müracaat Nilüferde Ataevler semtinden oldu. İşin ilginç yanı, 20 sene önce Ataevlerdeki konutları yapanlar, şimdi yeniden yapmak için müracaat ediyorlar. Fıkra gibi tuhaf bir durum. Adam 20 sene önce bir site yapmış, şimdi gidip site sakinlerine diyor ki; binanız çürük, Büyükşehir 0.50 hak veriyor. Bu hakkı değerlendirelim, binanızı yeniden yapalım' 


Site sakinlerinden bir Allah'ın kulu da 'Ya hemşerim, iyi güzel de sen bu binayı yapmadın mı?' diye soran yok. Bu ne tuhaf çelişkidir? Bazen insanlar unutuyorlar mı diye düşünüyorum, ama unutması mümkün değildir. Bu işi çözmüş değilim. Siz, kendiniz yaptığınız bir binaya gidip çürük raporu alıyorsunuz sonra bu raporu getirip sizin önünüze koyuyor ve diyor ki, 'Binanız çürük, yeniden yapayım diyor ve siz 'kardeşim sen bu binayı yaptın deyip hakkınızı savunmanız gerekirken oturup o kişiyle anlaşıyorsunuz. Bu ne yaman bir çelişki." 



A Gazete