Mustafa Erdik: İstanbul risk altında!
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, depremin yıldönümünde İstanbul'un büyük risk altında olduğunu söyledi: "30 bin bina yıkılır, ölüm de o oranda olur" dedi.
Dün 17 Ağustos'tu... Tam 15 yıl önce saatler 03.02'yi gösterirken başta Gölcük olmak üzere Marmara Bölgesi, 7.4 büyüklüğündeki depremle büyük bir yıkıma uğradı... Resmi rakamlara göre 17 bin 480 insan hayatını yitirdi, onbinlercesi yaralandı, 600 bin insan evsiz kaldı... Acılar unutulmadı... Risk ise hâlâ sürüyor.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, dün Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme Merkezi açılış töreninde konuştu ve korkutucu tabloyu açıkladı: "İstanbul'da depremin ihtimali yüksek.
Yıllık ihtimali yüzde 2 ila 3 mertebesinde." Dünyada bu ihtimali taşıyan diğer iki kentin Tokyo ve San Fransisco olduğunu belirten Prof. Erdil: "İstanbul'daki yapılar, istediği kadar düzeltilsin, deprem kayıplarını arttırıcı husustadır.
Deprem için herhangi bir zaman vermemiz söz konusu değil. Böyle bir deprem olduğunda İstanbul'da 30 bin bina ağır hasar görüp yıkılacak. Can kaybı da buna benzer ölçülerde olacak."
Metan gazı deprem habercisi mi?
Marmara denizinden metan gazı çıkışının bir deprem habercisi olup olmadığı yolundaki sorular üzerine de Erdik; "99 depreminden sonra da yoğun olarak görüldü. Devamlı gözlemliyoruz. Yeni bir şey değil. Metan gazı çıksa da çıkmasa da deprem olacağını biliyoruz. İhtimali artıran veya azaltan bir şey değildir" dedi.
İstanbul ve çevresinde deprem hareketliliğinin arttığı yönündeki haberleri de değerlendiren Erdik, "Bugün İstanbul'daki cihaz donanımı her yerin üzerindedir. Kapasite artınca da en ufak bir depremi de görüyoruz" dedi. Depremlere karşı halkın ve medyanın duyarlılığının artmasının da bu algıda etkili olduğunu söyleyen Erdik, İstanbul ve çevresindeki deprem hareketliliğinin normal seyrinde olduğunu belirtti.
Nereye sığacak bu insanlar?
İstanbul Kent Savunması da 17 Ağustos'un yıldönümünde bir sosyal medya kampanyası ile İstanbul'da giderek artan yapılanmaya dikkati çekti. Tüm bileşenler adına yapılan açıklamada: 17 Ağustos 1999 depremi sonrası Afet Koordinasyon Kurulu tarafından 1999-2003 yılları arasında İstanbul'da olası bir deprem durumu sonrasında afet toplanma alanı olarak 470 yer belirlendiğini bugün ise bu 470 yerin 300'ünün AVM. gökdelen ve otellere dönüştürüldüğünü duyurdu.
"Olası bir depremde nereye sığacak bu insanlar" diye sorulan İstanbul Kent Savunması açıklamasında, gayı iresmi rakamlara göre İstanbul'un nüfusunun 20 milyona yaklaştığını belirtildi ve "Hükümetin afet yönetimi konusundaki bu ciddiyetsizliğini teşhir etmeye ve 17 Ağustosta yitirdiğimiz canlarımızın huzurunda, yaşanacak depremlerin büyiik kayıplara yol açmaması için bu işin takipçisi olmaya devam edeceğiz" denildi.
İnşaat Mühendisleri Odası'ndan yapılan açıklamada da, kentsel dönüşüm projelerinin tam bir rant olayı olduğu ve bir bilinmeze işaret ettiği belirtilerek, "Binlerce konut üreten TOKlİnin kamu olanaklarıyla devasa bir şirkete dönüşmesi ve yapı denetimden muaf tutulması sorunun giderek çetrefilleştiğini, kentlerimizi depreme hazırlamak yerine, kentsel değerlerin sermaye gruplarının kullanımına uygun hale getirmek amacıyla düzenlemeler yapıldığını göstermektedir" denildi..
Yurt Gazetesi