Genel

Mustafa Güden: Uçuk kaçık proje getiren gençleri destekleyeceğiz!

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Mustafa Güden, “Teknoparktaki kulukça merkezinde mezunların katmadeğeri yüksek ürünler üretecek işletmeler kurmalarını istiyoruz. İzmir’i uçuracak projeleri kabul edeceğiz” dedi


Urla Gülbahçe'de faaliyet gösteren İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE), bu yıl Türkiye'nin en yenilikçi ve girişimci üniversiteleri sıralamasında 6. sırada yer almayı başardı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün açıkladığı bu sonuç "üniversiteler kenti" olmayı hedefleyen İzmir'e moral verdi. İYTE Rektörü Prof. Dr. Mustafa Güden ile İzmir'in üniversite kenti olma hedefini, üniversitenin yenilikçi ve ar-ge merkezi olma yönündeki çabalarını konuştuk. Bir yandan lisansüstü eğitim ile tam bir araştırma üniversitesi haline dönüşeceklerini dile getiren Güden, diğer taraftan teknoloji üreten gençleri her açıdan destekleyeceklerini belirtiyor. Güden, "Uçuk kaçık projeleri destekleyeceğiz. Belki başarı oranı 100'de 5 olacak ama İzmir'i uçuracak projeler ortaya çıkacak" diyor.

- İYTE'nin Türkiye'deki üniversiteler sıralamasında her yıl yükselmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün de açıkladığı gibi yenilikçi ve girişimci üniversiteler sıralamasında 6. sırada yer aldık. Bu bizi mutlu etti. Keşke bu endekste ilk 10'da iki İzmir üniversitesi olsaydı. Zaten İYTE son dönemlerde yoğun ilgi görüyor. İlginçtir, bir çok öğrencimiz İstanbul'dan kalkıp burada okumaya geliyor. Biz üniversiteyi kurumsallaştırıyoruz ve sağlam adımlarla gidiyoruz. Günlük başarılara bakmıyoruz. Uzun vadeli çalışmalar yapıyoruz. Mesela yüksek lisans öğrenci sayısını lisans öğrenci sayısına eşitleyeceğiz dedik. Bunu bir anda değil, lisansüstü öğrenci sayısını her yıl yüzde 15 artırarak yapıyoruz. Şu an bin lisansüstü, 2 bin 500 lisans öğrencimiz var. Hedef bu sayıyı 5 yılda eşitlemek olacak. İleriki yıllarda da lisansüstü öğrenci sayısını lisans eğitimi alan öğrenci sayısının üstüne çıkaracağız. Burası bir nevi araştırma üniversitesi olacak. Araştırma yapan, yurtiçindeki üniversitelere akademik personel yetiştiren bir okul haline geleceğiz.


Rüzgara yatırım

- Yeni bölümler de olacak mı?

- 6 yeni bölüm açtık. Biyomühendislik, çevre ve enerji açıldı. Geleceğin teknolojileri bunlar. Örneğin biz kampus içinde Enda ile 13 MW'lik rüzgar santrali yapacağız. Şu an türbin seçiyoruz. Burada üretilen rüzgarın yüzde 11'ini bize verecekler. Sanıyorum o kampusün tüm elektriğini karşılayabilir. İZKA'dan da 250 kw gücünde rüzgar santrali kurmak için bir proje aldık. Bu santrali de hayata geçireceğiz. 

- Üniversiteniz İzmir'deki teknopark hareketine de öncülük yaptı. Şu an İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi hangi noktada?

- Bölgemizde 2010 itibariyle 70'e yakın firmamız vardı. Şu an sayı 120'nin üstüne çıktı. Artış neredeyse iki katı. Kapalı alanımız 6 bin metrekareden 12 bin metrekareye ulaştı. 2014 sonunda 21 bin metrekareye çıkacağız. Esasen teknopark 3 katına çıkacak. 350 personelimiz 700'e ulaştı. Başvuru sayısı inanılmaz arttı. Yap-işlet-devret modeliyle teknoparkı iki katına çıkardık, hala yer yok. Teknoparkın arkasındaki bölgeden de yer vermeye başladık. Ege Soğutma Sanayicileri Derneği orada bir akredite laboratuvar kuracak. İnovasyon merkezinin ihalesine çıkıyoruz. İZKA'dan aldığımız bu proje 2014'te bitiyor. Her yıl 80 girişimciye ev sahipliği yapacak bir merkez olacak. Bu merkezde 3 yıl kalabilecekler. Ofis ve laboratuvar, atelye ihtiyaçlarını biz karşılayacağız. Ağustos 2014'te bitecek. Yeşil bir bina olacak. Toplam 7 milyon liralık yatırım. Biz firmalara teknoparkta bir eko sistem oluşturduk. Firmalara proje başvuruları ve nasıl girişimci olacakları konusunda eğitim veriyoruz. Büyük ve küçük firmaları bir araya getiriyoruz. 


Kuluçka merkezi

- Teknoparklarda üretilen projeler yeterli mi?

- Teknoparkta bir çok proje üzerinde çalışma devam ediyor. Savunma sanayine yönelik projeler var. Bir kısmı gizli. Biz TÜBİTAK'tan öğretim üyesi başına en fazla proje alan üniversiteyiz. Ben 2.5 yıldır rektörüm. Hayal ettiğim şeylere ulaşamadım ama en büyük hayalim teknoparkı geliştirmekti. Şöyle bir izlenim vardı. Teknopark gelişmiyor diye. Bu sürede geliştirmeyi başardık. Teknoparkta ivme arttı. Öğretim üyeleri teknoparkta kendi firmalarını kuruyor. Biz bazı alanlarda zayıf kalıyorduk. Yurt sorunu vardı. Özel sektörle birlikte çözmeye çalışıyoruz. Kredi yurtlar 700 kişilik yurt yaptırıyor. İYTE'yi üst kulvara taşımak için temelleri attık. 

- TTNet bölgede bir kuluçka merkezi kuruyor. Orada ne yapacaksınız?

- Kuluçka merkezi teknoparkın girişinde yer alıyor. Yeni mezun öğrencilerimiz yanında 5-10 kişi çalıştıran ama katmadeğeri yüksek ürünler üreten işletmeler kursunlar istiyoruz. 600 metrekarelik kuluçka merkezi çok güzel oldu. İzmir'de bilişim konusundaki projelerini buraya alacağız. 10 proje başvurusu aldık. 5'ini kabul edip yer tahsis edeceğiz. Orada projeleri hayata geçirecekler. Geleceğin teknolojileri orada hayat bulacak. Uçuk, riskli olan projeleri kabul edeceğiz. Belki de kimsenin desteklemediği projelere biz destek vereceğiz. Başarı oranı yüzde 5 olsun, yeter. Bunun için melek yatırımcı bulacağız. Gerekirse teknoloji şirketimiz de destek verecek, projelere ortak olacak. Böyle bir eko sistem hayal ediyoruz.


Girişimcilik zayıf

- İzmir'de girişimci profili nasıl?

- İzmir'deki KOBİ'ler girişimcilikte geri kalıyorlar. Araştırma-geliştirme değil üretim-geliştirme yapıyorlar. Risk almaktan korkuyorlar çünkü. Ben İzmir'de yeni bir girişimci kitlenin oluşturulmasından yanayım. Bu da üniversite mezunu öğrencilerin kendi fikriyle bir mikro iktisadi işletme kurmasından çıkıyor. Bütün bu inovasyon merkezi kurgusu buradan kaynaklanıyor. Gençler geleceğin KOBİ'lerini oluşturacak. 


24 saat buradayım

- Yaşamınızda üniversite nasıl bir ağırlığa sahip?

- Benim bütün hayatım üniversitede geçiyor. Evim Urla'da. 24 saatin 12-13 saati üniversiteyim. Sabah 8.00'te okula geliyorum. İzmir'de akşam bir program varsa mutlaka katılıyorum. Eve gittiğimde bile üniversite ile ilgili sürekli okuyorum. Özellikle teknopark ve girişimcilikle ilgili, inovasyon, teknoloji yönetimi ile ilgili kitaplar okuyorum. Popüler bilim dergilerini sürekli takip ediyorum. Yine günüm bilim ve teknoloji ile geçiyor. Politika ve tarih kitapları da okuyorum. Örneğin Prof. Dr. İlber Ortaylı Hoca'nın kitaplarını da okurum. 

-Aile yaşamınız nasıl?

Klasik bir aile yapımız var. Kızım üniversiteye başladı. Bir bilim adamının aslında çok fazla sosyal yaşantısı olmaz. Her gün spor yapıyorum, yürüyorum. 


Kent birlik olmalı

- Sizin bakış açınızdan İzmir nasıl?

İzmir'de bir dağınıklık var. Özellikle sivil toplum kuruluşları ile kamu arasında iletişim eksikliği yaşanıyor. Belirli konularda uzlaşmakta zorlanıyoruz. Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'ni gezmeye gittiğimde üniversite ile sanayi arasında çok yakın işbirliği olduğunu gördüm. Konya'dan bizi gezmeye üniversite ve sanayiciler birlikte geldi. İzmir'de maalesef böyle bir birliktelik yok. Bunu yakalarsak çok daha iyi bir yere geleceğiz. Biz kentteki 9 üniversite olarak bir araya geldik. Bu birlikteliği yaratırsak kente daha üst seviyede öğrenci çekebiliriz. 



Yeni Asır