İmar

Mustafa Palancıoğlu: Talas'ı yeniden inşa ettik!

Talas Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu ile Yaman Dede Konağı'nda Talaş Belediyesi'ni konuştuk. Talas'ı yeniden inşa ettiklerini söyleyen Palancıoğlu, 100 yıl sonra da kullanılabilecek imar planı yaptıklarını söyledi... '

Yerel seçimler öncesi vaatlerinizi sıralarken Talas'ı yeniden dizayn edeceğiz demiştiniz. Talaş için neden yeniden dizayn gerekli olsun? 

Türkiye'de şehir olması açısından çok iyi örnekler yok. Şehirler genellikle rant üzerine, yüksek katlı yapılaşma üzerine, çok fazla alt yapı üstyapı ilişkisi düşünülmeden planlanmış. Bundan dolayı da kamuya çok büyük yük biniyor. Yurt dışına baktığınızda hakikaten geometrik olarak plan çizilmiş, mülkiyet sorununun az olduğu, al ve üst yapı sorununun kalmadığı şehirler görebiliyoruz. 


Talaş çok fazla göç alıyor... 

Türkiye'nin en büyük sorunlarından birisi göç. Kayseri'ye baktığınızda şehir merkezine taşınan nüfus yüzde 87 oranında. Kayseri il sınırları nüfusuna da bakıldığında 1 milyon 322 bin nüfus görünüyor. Bu nüfusun yüzde 87 si merkezde yaşıyor. Bu sakıncalı bir durum. 


Düşünün sizin 250 metrekare eviniz var ve herkes sadece oturma odasında oturuyor. Bu yaşam şartlarını zorlar. Bu birazda planlamanın hatası. Yurt dışına baktığınızda köydeki imkanlarla şehir merkezindeki imkanlar benzerdir. Dolayısıyla insanlar şehir merkezine gitme gereği duymazlar. Çünkü köyünde mahallesinde şehir merkezinden uzak da olsa doğalgazı vardır ulaşımı kolaydır, alışveriş yapma imkânı geniştir, sağlık eğitim gibi ihtiyaçlarını kolayca karşılar. 


Ama şimdi siz Sarız'a gidiyorsunuz merkezdeki imkânları orada göremiyorsunuz. Develi, Yahyalı, Yeşilhisar'a gidiyorsunuz imkânlar eksik kalmış. Bir müddet sonra bakıyorsunuz ki insanlar Kayseri'ye taşınıyor. Kayseri'de de belli bir aşamaya gelen insanlar bu kez burada da kalamıyor. Finansla ilgili problemim var dış ticaretle ilgili şunu yapmam gerekiyor ama yapamıyorum, uluslararası bir danışmanlık şirketi lazım ama burada yok diyor. Bu kez de İstanbul'a gidiyor. Bu sorun Türkiye'nin kalkınma sürecine devam ettiğini ve gelişmekte olan ülkeler statüsünde olduğunu gösteriyor. 

Plan çalışmaları sıklıkla değişiyor. 


Bu da yeni bir bütçe demek... 

Aslında biz bir şeyler yapıyoruz ama pahalıya mal ediyoruz. Hem kamuya hem özel sektöre pahalı mal ediyoruz. Örneğin bir mahalle inşa ediyorsunuz. Ama 30 sene sonra o mahallenin kentsel dönüşüm sürecinden bahsediyorsunuz. 

Talas'ta en az 200 yıllık konaklar var. Biz onları bugün satacak olsak inanılmaz derecede talep gelir. Ama diğer taraftan daha 30 yıllık evleri yıkıp kentsel dönüşüm yapıyoruz. Bu konutların hem yapı kalitesi düşük, hem de plansız bir yapılaşma mevcut. Alt yapı maliyetleri çok yüksek. Siz bir bina yapıyorsunuz 30 sene sonra orayı yıkmanız gerekiyor. 3 katlı bina yerine 15 katlı bina diktiğinizde bu kez alt yapıyı da değiştirmek gerekiyor. Alt yapının değişmesi demek asfaltın kaldırımın da elektriğin de değişmesi gerek demek. İşte bunlar Türkiye'yi yoruyor. Sürekli yeniden yıkılıp yakılan bir şehir anlamına geliyor bu. Onun için bizim plandan kastımız geniş yolların olması. Alt ve üstyapının nitelikli şekilde yapılması. Gidebildiği kadar da 100 yıl 200 yıl boyunca çok fazla değişmeyen planlar yapmak istiyorum. Bugün bakıyoruz binanın hiç bir sıkıntısı yok ama yol dar geldiği için binayı yıkıp yolu genişletmek gerekiyor. Bunlar hep bir maliyet. 


Plan aşamasında en büyük eksiklik nedir? 

Biz kırsal alan planlamasına hiç değer vermemişiz. Hep şehir merkezi üzerine yoğunlaşmışız. Biz şu an ihalesine çıktık yakın zamanda firmada belli olacak. Bu plan sayesinde Talas'ın tüm mahallelerinin planları yeniden elden geçecek. Burada önemli olan çalışmalar özellikle geniş ulaşım akslarının oluşturulması, nitelikli imar parsellerinin oluşması. Genellikle de bir site içerisinde, güvenliği olan, yaşam alanları geniş olan, çocuk parkları olan bir alan oluşturmayı düşünüyoruz. Aksi taktirde Anayurt'ta olduğu gibi tek bir bina, 4 tarafı yollarla çevrili. 

Yolun maliyeti o kadar yüksek ki, metrekaresi 60 lira civarında. Siz her binanın çevresini yol yapıyorsunuz. 


Bu maliyet açısından da çok fazla yük demek... 

Devletin üzerine mali yük biniyor, her taraf asfalt. Alt yapı çalışmaları da maliyetli oluyor. 

Ama siz 20 tane binanın olduğu yeri bahçeli bir imar parseli yaptığınızda oranın tüm ihtiyaçları site içerisinde çözümlenebiliyor. Hem de insanlar artık bunu tercih ediyor. Bugün kapalı otoparklı, bahçeli bir dairenin fiyatı ile tek başına olan bir dairenin fiyatı çok farklı. Plandan kastımız bu. İnsanların 10 sene sonraki yaşantı tarzlarını düşünerek, Talas'ın nüfusu bu gidişle ne olur, bu nüfus kaça çıkar, bu nüfusun ihtiyaçları nelerdir, okul, cami, yol, alışveriş ihtiyacı nedir? Biz bunları düşünüyoruz. Bunları düşündüğünüzde de planlı ve profesyonel belediyecilik yapmış oluyorsunuz. 

Sadece benim yapmamla mümkün değil bu. 

Türkiye'nin geçiş yapması lazım. Bizim bir derdimizde Türkiye'de örnek olmak. 

Planlı büyüyen, imar planı olan güzel bir belediye oluşturmak bizim amacımız. Onun için mücadele ediyoruz. 


Talas'ın her yerinde inşaatlara rastlıyoruz.Yeşil Talas'tan beton Talas'a mı gidiyor? 

Şu an ki yapılaşma eski imar planlarına göre yapılıyor. 20 sene önce yapılmış imar planlarına göre düzenleniyor. İmar planları bir çocuk gibidir. İlk başta ne olacağını bilemezsiniz. 

20 sene önce Talas'ın nüfusunu 30 binlerde olacağı üzerine bir plan yapılmış. Ama hemen yanı başına Erciyes Üniversitesi daha sonra Melikşah Üniversitesi kurulmuş. Şimdi de Abdullah Gül Üniversitesi büyük kampusunu kuracak. Dolayısıyla buranın nüfusu hızlı bir şekilde artacak. Bir de şehir merkezine çok yakın olan bir ilçe. Dolayısıyla sanayi tesislerinin olmaması, temiz olması, yeşil olması insanları buraya çekmiş durumda. Bundan dolayı da nüfus artmış. Nüfus artınca haliyle imar planı da niteliğini kaybetmiş. Sonuç olarak şık olmayan yüksek katlı binalar çıkmış. Bizim yapacağımız planlarda 30 sene sonra görülecek çok daha güzel ve nitelikli alan doğmasını sağlayacak. 

Mücadelemiz bu yönde. Şimdi belki insanlar bir iki sene içerisinde bu dönüşümü anlayamaz. 

Çünkü imar planları uzun süreçlerde kendisini gösterir. Ama en azından Talas'ın geleceğini kurtarmak için bu planlar gerekli. Sadece yeni yapılaşacak alanlar için değil, özellikle de tarihi bölgelerin de korunma amaçlı imar planı deniliyor buraya. Buraların imarları daha farklı diğer yerlerden. Dolayısıyla buralarında korunması, turizme kazandırılması, gelecek nesillere taşınması için de buraların da imar planını revize edeceğiz. 


Her konuşmanızda 'profesyonellik' üzerine vurgu yapıyorsunuz... 

Sadece Talaş Belediyesi değil, Türkiye'de ki belediyeler son on yılda özellikle stratejik planlama yaparak, imar planlarına yoğunlaşarak belirli bir çıtanın üzerine çıkmaya başladı. Ama ben Kalkınma Ajansı'nda son 5 sene içerisinde Sivas, Kayseri, Yozgat'a çok farklı çalışmalar yaptım. Bu çalışmaları da buraya yansıtmak istiyoruz. Çok nitelikli bir personel yapısıyla, çok farklı çalışma ve analizle yaptık. Oran'da ki bilgi ve birikimimi buraya yansıtmak istiyorum. Bu planlama aşamasında da var, iş yapış tarzında da var. Mesela bir belediye de fizibilite yapılmadan yatırım yapılmaması lazım. Bugün bir özel sektör yatırımcısı, bir fabrika kuracağı zaman eğer akşam oturup ertesi sabaha makineleri alalım diyorsa o sanayicinin ayakta kalması çok zordur. Ama bir fizibilite yapıp bir pazar analizi yapıp, iş yükü ne olacak ne kadar para kazanabilirim gibi çalışmaları yaparsa o firma çok zor batar. 


Profesyonellik derken neleri kastediyorsunuz ? 

Bizimde belediye olarak profesyonellikten kastımız, personelimiz yaptığı işin en iyisini yapmasını sağlamak. Belediyenin yatırımlarını siyasi olarak düşünüp seçimden seçime koşturmasını değil, süreklilik arz edecek şekilde planlamasını yapıp 20 sene sonra da şunu şöyle yapmışlar bizim de bunu devam ettirmemiz lazım dedirtmeliyiz. Kamu bütçesini o kadar iyi planlamalıyız ki bir kuruşu dahi harcarken yaptığımız yatırımın en verimli şekilde geri dönüşümünü almamız lazım. Benim profesyonellikten kastım yeni Türkiye'de, yeni vizyonla, yeni çalışmaların daha nitelikli yapılmasını sağlamak. Yoksa şu ana kadar başka ülkelere baktığımızda Türkiye'de yapılan çalışmalar çok güzel. Ama her zaman için bizden sonra da olacak bu iyileştirme yapılmak zorunda. Daha profesyonel hale gelmek zorunda. Biz henüz toplum olarak dakikalı, saatli iş yapmaya da alışamadık. Biliyorsunuz birçok toplantı saat 14.00'da başlanacak denilir, 14.30'dan önce başlamaz. Zaman çok kıymetli. Profesyonellik kastımızdan bir tanesi de bu. Zamanı en etkin şekilde kullanmak. Nitelikli personelle çalışmak. 


Sizinle birlikte Talaş Belediyesi'nde yeni müdürlükler kuruldu. Bunlar nelerdi? 

Belediyemizde en önemli yaptığımız çalışma; burası nüfus artışı çok fazla olduğu için imar faaliyetleri çok önemli olan bir belediye haline gelmiş. Burada teknik açıdan, yeterli sayıda personel yoktu. O personeli aldık. Aynı zamanda onların görev taksimini yaptık. Yeni müdürlükler kurduk. Kentsel Tasarım Müdürlüğü, Yapı Kontrol Müdürlüğü, Muhtarlıklar Müdürlüğü kurduk. Bunlar daha nitelikle iş yapmakla ilgili çalışmalar. Bizden sonra gelen belediye başkanı da gönül ister ki daha profesyonel, daha iyi işler yapsın. Bu işler öğrendikçe, işi dert edinince, ortaya çıkıyor. Bizimde hedeflerimiz yüksek. İnşallah örnek oluruz. 



Büyük Kayseri /Dilek Bolat