Kent Haberleri

Muş'taki Ermeni yapılarının durumundan bahsedildi!

Ermeni Mimar ve Mühendisler Dayanışma Derneği üyesi Zakarya Mildanoğlu Muş’taki tarihî Ermeni yapılarını ve yapıların bugünkü durumunu anlattı. Mildanoğlu, bölgedeki çok sayıda Ermeni kilisesi ve manastırın durumunu yerinde incelediklerini söyledi...

İstanbul Feriköy’deki Surp Vartanants Kilisesi Salonu’nda dün yapılan etkinliğe katılan Ermeni Mimar ve Mühendisler Dayanışma Derneği üyesi mimar Zakarya Mildanoğlu slayt gösterimiyle Muş’taki tarihî Ermeni yapılarını ve yapıların bugünkü durumunu anlattı.


Yaptığı konuşmada, aralarında sanat tarihçisi, mimar ve mühendislerin bulunduğu bir heyetle Muş’a gittiklerini belirten Mildanoğlu, bölgedeki çok sayıda Ermeni kilisesi ve manastırın durumunu yerinde incelediklerini, üzerinde haç sembolü bulunan, Ermenice yazılı, işlemeli taşların kilise ve manastırlardan sökülerek köy evleri ve kamu binalarının inşaatında kullanıldığını belirlediklerini söyledi.



YOK EDİLİŞİN HAZİN BİLANÇOSU


Muş’taki tarihî Ermeni eserlerinin mevcut durumu hakkında bilgi veren Mildanoğlu şöyle konuştu: “Muş Kırköy’de ahır, samanlık ve depo olarak kullanılan, mülkiyeti bir şahsa ait olan Surp Sarkis ve Surp Hagop kiliselerinden biri dört duvarı ve çatısıyla duruyor. Diğerinden iz bile kalmamış. Arakelots Manastırı kalıntıları halen bir dönemin taştan simgesi gibi. Halk arasında Kızıl Kilise olarak da bilinen Komer (Suluca) Köyü’ndeki Meryem Ana Manastırı’nın bir duvarı ve çan kulesinin ayaklarından başka bir şey kalmamış. Ortalık moloz ve taştan geçilmiyor, o kadar ki kilise binasının yerini tespit bile edemiyoruz. Son dönemde defineciler kepçeyle her yere çukurlar açmış. Muş’ta ziyaret ettiğimiz başka bir yer ise Çengilli ve Surp Garabed Manastırı kalıntıları. Surp Garabed, Ermeni tarihinin önemli merkezlerinden. 1915 sonrası yağmalanmış. Bugün bu görkemli manastırdan sadece bir iki duvar kalmış. Eşsiz zenginlikteki taş işçiliği örnekleri ise Çengilli köyü camii dahil pek çok binanın duvarlarında yer alıyor.”


TARİHTEN SİLDİLER


Geçtiğimiz Temmuz ayında “Ermeni evlerine kentsel dönüşüm” başlığıyla Taraf’ın manşetten duyurduğu Muş’un Kalealtı Ermeni Mahallesi’ndeki tarihi Ermeni evlerinin yok edildiğini kaydeden Mildanoğlu, “kentsel dönüşüm” projesiyle yıkıma onay veren Muş Belediye Başkanı Necmettin Dede’nin il dışında olduğunu, bu yüzden kendisiyle görüşemediklerini belirtti.


Taraf’a konuşan Mildanoğlu, “Yıktırılan Kalealtı Ermeni mahallesinde herhangi bir inceleme de yapamadık, zira tarihi alanda taş üstünde taş kalmamış. Adeta bir temizlik harekâtı gerçekleştirilmiş ve tarihten bir Ermeni mahallesi daha silinmiş. 2013 yılında Muş Kalealtı Ermeni Mahallesi tarihten silindi. Muş tarihi ve Ermeni kimliği inkâr edilmeye devam edildi. Ermeni kültürel ve etnografik değerlerinin son kalıntıları da yok edildi. Yazılı ve görsel medyaya yansıyan tepkiler ise bu yıkıma engel olamadı” dedi.


Muş ve Ermeniler


DARON bölgesi ve Muş yerleşimi antik çağdan, Urartu Krallığı, Mamigonyan, Pakraduni ve Tornikyan prenslikleri, Bizanslılar, Arap Halifelikleri, Moğollar ve Osmanlılara uzanan süreçte eşsiz zenginlikte kültürel, dini değerlere sahip olan bir bölge. Ermenilerin pagan dönemine ait pek çok tapınak bu bölge ya da yakınında yer alıyordu. Krikor Lusavoriç (Aydınlatıcı Krikor) önemli manastırların ilk temellerini bu bölgede atmış ve Ermenilerin Hıristiyanlığa geçiş sürecinde önemli bir merkez olmuştu. Ermeni alfabesinin keşfi ile birlikte ünlü çevirmenler ilk çevirilerini bu yerleşimdeki manastırlarda yapmış ve bu manastırlara defnedilmişlerdi. 


Hrant Kasparyan/Taraf Gazetesi