Sektörel

Müteahhitler fiyat farkına ayar istiyor!

Döviz artışının getirdiği maliyetler hem özel sektörü hem de kamu ile ortak iş yapan müteahhitleri zor duruma soktu. Kamu müteahhiti ise acilen ‘fiyat farkı kararnamesi’ çıkarılmasını istiyor. 

Dünya Gazetesi yazarlarından Leyla İlhan bugün döviz artışının konut sektörüne olan etkisini değerlendirdi. İşte Leyla İlhan'ın yazısı... 

Döviz artışının getirdiği maliyetler hem özel sektörü hem de kamuyla iş yapan müteahhitleri zor duruma düşürdü. İnşaat Müteahhitler Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, artış nedeniyle kamuyla çalışan müteahhitlerin yakın dönemde yaptığı anlaşmaları feshetme yoluna gittiğini belirtirken, özel sektör firmalarının yüzde 70’nin ise projelerini durdurduğunu da söyledi. Tellioğlu kamu müteahhitleri için acilen ‘fiyat farkı kararnamesi’ çıkarılması gerektiğini söyledi.

Tellioğlu, demir fiyatlarındaki artışa dikkat çekerek, “15 ay ay önce yapacağımız proje için demirin tonunu 1500 TL’den aldık. Üç ay sonra başladığımızda ise 2 bin TL olmuştu. Ramazan’dan önce 3 bin TL idi. Ancak döviz kurlarındaki artışla birlikte bugün tonu 4 bin 500’ye geldi” dedi. İnşaat sektörünün her kademesinde inşaat demirinin kullanıldığını ifade eden Tahir Tellioğlu, “Demirde ortalama bir yılda yüzde 100’ü aşan bir zam söz konusu. Bir binada sadece demir ve ona bağlı ürünlerin maliyeti ortalama yüzde 10. Buna çimento, kablo, elektrik aksamı, alüminyum eklendiğinde bunların bir yapı içinde oluşturduğu maliyet ise yüzde 40. Ortalamada ise bu ürünlere yüzde 50 zam yapıldı” diye açıklama yaptı. 

Teminatları yakmak uğruna...

Özellikle kamu müteahhitlerinin zor durumda olduğunu sözlerinde vurgulayan Tahir Tellioğlu, son bir yıldan bu yana sadece demir ve çimentoya yapılan zammın yüzde 70’ler seviyesinde olduğunu ifade ederek, “Kamu müteahhitleri batmak üzere. Onlara acilen ‘fiyat farkı kararnamesi’ gerekli” dedi. Ayrıca son dönemde döviz kurlarında meydana gelen artıştan dolayı müteahhitlerin aldıkları işleri yapmak istemediğini de anlatan Tellioğlu, “Örneğin bir şirket bir güneş enerjisi işini 6 milyon liraya yapacağına dair bir anlaşma imzalamış. ‘5 milyona yaparım. 1 milyon lira da kâr ederim’ diye hesaplamış. Ancak euroda ve dolarda artış olunca bu kişinin maliyeti 6 milyon 500 liraya çıkmış. Yani alan firma bir yıl işi yapacak ve bir de 500 bin lira zarar edecek. Bu durumda şöyle deniliyor: İşe başlamamışım, devlet de bazı yatırımları durdurmak istiyor. Dolayısıyla işe başlanmamışsa, bir zarar sözkonusu değilse karşılıklı olarak ‘tasfiye kararnamesi’ çıkarılmasını istiyor” dedi. Tellioğlu, bu şekilde çok sayıda firma olduğunu belirterek, firmaların verdiği teminatları yakmak uğruna bu kararın verilmesini istediğini, özellikle son 3 ayda anlaşması yapılmış ve başlamamış işlerde bu kararın projelerin yarıda kalmaması için önemli olduğunu ifade etti.

Anadolu’da 600 bin bitmiş stok var

Özel sektöre ilişkin de açıklama yapan Tahir Tellioğlu, Türkiye’de bitmiş konut stokunun 700 bin olduğunu, bunun 100 bin adetinin İstanbul’da, geri kalan 600 bin adetinin ise Anadolu’da olduğu söyledi. Bu stokların 50 bininin markalı olduğunu anlatan Tellioğlu, geri kalan 650 binin ise markasız olduğunu ifade ederek, “Başlatılan kampanya markalıları kapsıyor. Geri kalan 650 bin ne olacak?” dedi. Tellioğlu, bu rakamlara TOKİ’nin ve belediyelerin yaptığı konutların dahil olmadığını da söyleyerek, bu anlamda Türkiye’de bütün sektörü kapsayan bir çözüm gerektiğini kaydetti.

Özel sektörün kamudan daha dinamik çalıştığını, bu nedenle projelerini durdurma kararı aldığını söyleyen Tahir Tellioğlu, “Zaten son bir yılda özel sektör dikkatli gidiyordu. Şimdi ise firmaların yüzde 70’i durdu. Ancak yüklenici konumunda olanlar devam ediyor. Durmasında fayda var. Çünkü devam etmesi daha büyük sıkıntı yaratır” dedi.

Gayrimenkulün kamuya yük olmaması için öneriler:

1-Türkiye’de Gayri Safi Milli Hasıla, nüfus artışını dikkate alarak yılda 300 bin müteahhidi çalıştıramayız. Bu sayı azaltılmalı ve yılda 1.5 milyon konut yerine 500 bin konut üretmeliyiz. 

2-İmar artışı sağlanarak sektör cazip hale getirilirse, sanayici de dahil herkes müteahhit olur. Bu nedenle özel sektörü toparlamanın yolu Müteahhitlik Hizmet Kanunu’nun çıkarılmasından geçiyor. Bu şekilde 300 bin müteahhitin yüzde 25’i yani 70 bini kanunla elenir. Kimin müteahhit olacağını yeterlilik ve kapasitesine göre belirlersek doğru bir müteahhitlik envanterimiz olur. Böylece cebinde hiç parası olmayanın bulduğu boş arsaya milletin parasıyla müteahhit olmasının önüne geçilir. 

3-İspanya’nın yabancıya yıllık 50 milyar dolar konut satışı var. Bizim satışımız ise 4.5 milyar dolar. Bizim yabancıya konut satışında oturum iznimiz 1 milyon dolar, Avrupa’nın ise 300 bin euro. Avrupa’dan daha zengin değiliz. Bu sınırı 300 bin dolara indirdiğimizde daha fazla satış yapma imkanı olacak. O zaman 4.5 milyar doları 15 milyar dolara çıkartırız. Böylece stokları da eritiriz. 

4-Türkiye’nin birikmiş müteahhitlik hizmetini 20 milyar dolarlık Avrupa ve Afrika pazarlarına taşımak gerekiyor. 

5-Bu noktada Ekonomi Bakanlığı ile Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın sektörle yakın şekilde çalışması gerekir. Bu önlemler alınmadığı taktirde bugün bir değer olan gayrimenkul sektörü, bir süre sonrasında kamu için bir yüke dönüşür.


İş GYO Tuzla konut projesi ertelendi!


Fenerbahçe'nin gayrimenkul projeleri durduruldu!