Sektörel

Müteahhitler maliyet artışlarına çözüm bekliyor!

Yükselen inşaat maliyetlerinin karşısında çözüm bulamayan on binlerce kamu müteahhidinin iflasın eşiğinde olduğuna dikkat çekiliyor. İnşaat sektörü temsilcileri hükümetten konuyla ilgili çözüm bekliyor. Peki maliyet artışlarının önüne nasıl geçilebilir?Bazı şirketlerin teminat mektuplarını yakma durumuna kadar geldiğine vurgu yapan sektör temsilcileri, gereken önlemlerin alınmaması durumunda binlerce firmanın iflas edeceğine ve projelerinin tehlikeye gireceğine bu durumda da hem sektörün hem de kamunun ciddi kayıplarla karşılaşacağına ilişkin açıklamalarda bulunuyor

Yükselen inşaat maliyetlerinin karşısında çözüm bulamayan on binlerce kamu müteahhidinin iflasın eşiğinde olduğuna dikkat çekiliyor. Bazı şirketlerin teminat mektuplarını yakma durumuna kadar geldiğine vurgu yapan sektör temsilcileri, gereken önlemlerin alınmaması durumunda binlerce firmanın iflas edeceğine ve projelerinin tehlikeye gireceğine bu durumda da hem sektörün hem de kamunun ciddi kayıplarla karşılaşacağına ilişkin açıklamalarda bulunuyor. 

İnşaat sektörü temsilcileri hükümetten konuyla ilgili çözüm bekliyor. Peki maliyet artışlarının önüne nasıl geçilebilir? İnşaat sektörü temsilcileri konuyla ilgili hangi çözümleri sundu? İşte ayrıntılar...

 

"Türkiye inşaat çöplüğüne dönecek"

Seslerini duyurmak amacıyla Kamu Müteahhitleri Platformu adı altında bir araya yaklaşık 2 bin şirket, devletten bir an önce dinamik fiyat farkı ödemesini, süre uzatımı yapılmasını, şartsız ve cezasız tasfiye hakkının tanınmasını talep ediyor. Konuyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulunan Kamu Müteahhitleri Platformu Üyesi ve Özen İnşaat Kurucusu Emin Özen, Ocak'ta düzenlenen ek fiyat kararnamesinin de problemi çözmekte yetersiz kaldığına, firmaların iş yapamaz duruma geldiğine dikkat çekerek kapıdaki riskle ilgili uyarılarda bulundu. “İnşaat maliyetleri yüzde 200- 300 oranında artarken firmaların bu şekilde işlerine devam etmeleri mümkün değil. Sözleşmelerinde fiyat farkı şartı olmayan firmaların ifl ası kaçınılmaz görünüyor. Bu durum sadece firmaları değil Türkiye’yi de iflasa götürür” diye konuşan Emin Özen, şu açıklamalarda bulundu:

“Türkiye’de istihdamın yüzde 6-7’si inşaat sektöründen geliyor. Lokomotif sektör olarak inşaat yan sektörleri de ayakta tutuyor. Kamu projelerini alan firmalar olarak iş bitimine kadar dinamik fiyat farkı, süre uzatımı ve tasfiye hakkı istiyoruz. Bu gerçekleşmezse Türkiye bir inşaat çöplüğüne dönecek. Kamu projeleri yarım kalacak. Bu aynı zamanda sosyal ve siyasal sorunlara da neden olacak. Üç aydan bu yana 2 bine yakın firmanın bir araya geldiği bu platformda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.”

"Müteahhitler yeni işlere başlayamıyor"

Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Kanevetçi de meslektaşlarının tahmin edilemeyen, yüksek ve kontrolsüz fiyat yükselişleri sebebiyle işe başlayamadığına, sürmekteki işlerini de tamamlamakta zorluk çektiğini belirtti. Kanevetçi, “Temel inşaat malzemesi olan başta beton, demir, çimento, pvc, cam, seramik ve diğer tüm kalemlerde çok fazla fiyat artışı var. Özellikle bazı kalemlerde meydana gelen artışlar dövizin, akaryakıtın, doğal gazın, elektriğin çok çok üzerinde. Yapsat yapan meslektaşlarımız, inşaatı devam eden bir binada 1 TL’ye sattığı daireyi 2 TL’ye mal edemiyor. Bina bitinceye kadar oluşan zarar ortada. Pek çok meslektaşımız ellerindeki işleri teslim etmek için çaba gösteriyor. Yeni projelerde ise fiyat bile veremiyor zira maliyetini hesaplayamıyor. Bir başka önemli sorunumuz müteahhitler vadeli mal alamıyor. Hatta parasını peşin vermek istesen dahi önceden bağlantı yapamıyorsun. Hal böyle olunca meslektaşlarımız ticaretlerini sürdürmekte zorlanıyorlar” ifadelerini kullandı. 

"Bıçak kemiğe dayandı"

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez ise peşpeşe yapılan zamlar karşısında inşaat müteahhitlerinin dayanacak gücünün olmadığının altını çizdi. “Bıçak kemiğe dayandı” ifadelerini kullanan Güçyetmez, “Müteahhitlerin ve sektörün zora girmesinin başta işsizlik olmak üzere ülkemize ve dolayısı ile ilimize çok yönlü sosyal ve ekonomik kötü sonuçları olacaktır. İnşaat sektörünün nasıl düzlüğe çıkarılacağı yönünde ciddi kararlar alınmalı ve inşaat sektörü acilen desteklenmelidir. Girdi maliyetlerine yapılan zamların durdurulması için acilen yetkililer harekete geçmeli, ayrıcı da girdi maliyetlerini azaltıcı önlem paketleri devreye sokulmalıdır. Ayrıca kamu müteahhitliği yapan meslektaşlarımıza işi tasfiye etme hakkı da tanınmalıdır” diye konuştu.

"Fiyat farkı kararnamesi yaralara ilaç olamadı"

Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, sektörün en büyük sorunu olan bu tahmin edilemez seviyedeki maliyet yükselişlerinin telafi edilmesi amacıyla TBMM’de kabul edilen ve yürürlüğe alınan fiyat farkı kararnamesinin yaraları sarmadığının altını çizdi. Yıldırım, konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

“Düzenleme, inşaat sektörü ile onun doğrudan ve dolaylı etkisi altındaki çok sayıdaki alt sektörün sorunlarına çare olmaktan uzak kalmış ve sektörün en önemli beklentisi olan tasfiye hakkına da yer verilmemiştir. Dolayısıyla kamu müteahhitlerinin birçoğu ne yazık ki ifl asın eşiğine gelmiş durumda. Eğer bu yaralar sarılmaz, sektörün yaşadığı sorunlara tatmin edici ve kalıcı çözümler getirilmezse ekonomimizde çok daha derin yaralar açılması işten bile değil. Taleplerimiz binlerce kişinin ekmek kapısının kapanmasını önlemek için. Türkiye’deki 80 bine yakın müteahhittin ticari faaliyetlerinin durması demek bir milyona yakın işçinin doğrudan işsiz kalması anlamına geliyor ki bunun ekonomik ve toplumsal sonuçları da ağır olacaktır. Kamuya iş yapan müteahhitler için en ivedi alınacak tedbirler; ek fiyat farkının devam eden işler için iş bitim süresine kadar ödenmesi ile birlikte başlamamış veya yüzde 50’den az ilerlemiş işler için tasfiye hakkı getirilmesidir.”

"Tılsın bozuldu, inşaat işi ateşten gömlek"

Maliyetlerde yaşanan yükselişlerin inşaat sektöründeki şirketleri ciddi bir çıkmaza sürüklediğinin altını çizen Afyonkarahisar Sanayici ve İş Adamları Derneği (AFSİAD) Başkanı Kadir Sayın, “Özellikle devletten kamu ihalesi alan alt-üst yapı ve bina inşaatı yapan müteahhit şirketler para kazanmayı bırakın sürekli zarar ediyor ve taahhütlerini tamamlamakta sıkıntı yaşıyor. Öz sermayelerini kullanarak taahhütlerini yerine getirmeye çalışıyor ancak bu kısa vade için bile sürdürülebilir değil. Bu şirketler için ağır bir darbe demektir. İnşaat sektörünün tılsımı bozuldu” şeklinde konuştu. Kamu müteahhitlerinin taahhütleri için hükümetten acil şekilde aradaki güncel fiyatlara göre fiyat farkının giderilmesi veya fesih kararnamesi hakkı tanınmasını istedikelerini vurgulayan Sayın, şu açıklamalarda bulundu: 

“Bu konuda bir önlem alınmazsa kamu yatırımları kilitlenebilir hatta durabilir ve firmalar ifl aslarla karşılaşabilir. Sektördeki bazı firmalar teminat mektuplarını yakacak noktaya kadar geldi. Teminat mektuplarının yakılması şirketlerin geleceğini yok etmesi demek. Bir daha hiçbir kamu ihalesine giremezler. Zararlarını karşılayamaz. İnşaatçıların için bu durum ateşten gömlek demek. Maliyet artışları nedeniyle oluşan güncel fiyat farkının giderilmesi, fesih hakkı tanınarak yeniden ihale sürecinin başlatılması gerekiyor. Firmalara kararnamelerle fesih hakkı tanınması ve fiyat farkının giderilmesi inşaat sektörünün geleceği açısından önem taşıyor. Sektörümüz ülke ekonomisi için uzun yıllardır kaldıraç görevi yapıyor. Yanında birçok sektörü etkileyeceği gibi şirketlerin bu süreçte zarar görmesi, işsizliği de tetikleyecektir.”

"KAMU İNŞAATLARI YARIM KALACAK"

Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hüsnü Serteser, “Belirlenecek fiyat farkının inşaat malzemelerinde yaşanan enfl asyon oranına paralel artmaması, birçok inşaat firmasının batmasına ve kamu inşaat işlerinin yarım kalmasına sebep olacak” diye konuşarak konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Yeniden ihaleye verilmesi, aynı işin güncel maliyetlerle 2-3 katına çıkmasına ve kamunun daha büyük zarar etmesine sebep olacaktır. 31 Aralık 2021 tarihi ve öncesinde işi yüklenen müteahhitlere 1 Ocak 2022 tarihinden işin bitimine kadarki süreci kapsayacak şekilde, enfl asyon oranına paralel olacak şekilde fiyat farkı ödemesinin yapılması, fiziki gerçekleşmesi yüzde 50’nin altında kalıp gerek finansal, gerekse de teknik açıdan devam ettirilmesi mümkün olmayan kamuya ait işler için koşulsuz ve cezasız ‘Tasfiye Hakkı’, işlerini devam ettirmek isteyen üstlenici firmalarına da süre uzatma hakkı tanınmasını talep ediyoruz.”

"FİYAT FARKI VE TASFİYE HAKKI TANINMALI"

Dünya'dan Hatice A. Özsökmen ve Talip Öztürk'ün haberine göre; Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Başkanı Metin Güler, dünya genelinde emtia fiyatlarının katlanmasıyla beraber kamuya iş yapan müteahhitlerin güçlüklerle karşılaştıklarına dikkat çekerek, bu şirketlere fiyat farkı tanınmasının ve cezasız tasfiye hakkı verilmesinin gerekli olduğunu dile getirdi. Güler, “Emtia fiyatlarının hızla artması kamuya iş yapan müteahhitleri mağdur etti. İnşaat sektörü için hayati önem taşıyan tüm malzemelerin fiyatları küresel piyasalarda alt üst oldu. Demirden çimentoya kadar birçok üründe fiyatlar üçe ve hatta dörde katlandı. Bu durum hem malzeme tedarik etmede hem de maliyet hesabında büyük sorun yaşatıyor” şeklinde konuştu. Kamu ile iş sürdüren müteahhitlerin karşılaştıkları bu problemin çözüme kavuşması amacıyla yüklenici firmalara fiyat farkı verilmesinin gerekli olduğuna dikkat çeken Güler, ayrıca bu firmalara cezasız tasfiye hakkının da tanınmasının gerektiğini vurguladı. İnşaat sektöründeki maliyet bedellerini etkileyen emtia fiyatlarındaki yükselişin tahmin edilemez olduğunun altını çizen Güler, “Kamu ile iş yapan inşaat sektöründeki firmaların bu emtia fiyatlarıyla ayakta kalması ve faaliyetlerine devam etmesi mümkün değil. Kamuyla iş yapan tüm firmaların fiyat farkı ve tasfiye hakkı beklentisi var. Devletin gerekli adımları atmasını bekliyoruz. Bugüne kadar iyi niyetle sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmiş ancak küresel çaptaki fiyat artışlarından olumsuz etkilenerek taahhütlerini yerine getirmekte zorlanan firmalara da ek süre tanınması gerekiyor. Sektörde yaşanan mağduriyetin çözülmesi ile muhtemel ifl asların önüne geçilebilir” şeklinde konuştu.

Maliyet artışları inşaat sektörünü nasıl etkiliyor?

Konutta maliyetler yüzde 300 arttı! Ev fiyatları coştu!