Sektörel

Müteahhitlerden, Maliye'ye arsa yükünü hafifletecek teklif!

İnşaat sektörünün yakındığı arsa yükünün hafifletilmesi için çarpıcı bir öneri geldi. Sektör yetkilileri, Maliye Bakanlığı’ndan inşaat işlerinde arsa sahibi adına emlak vergisi, harçlar, su ve elektrik gibi harcamalarının inşaatı yapan şirket tarafından gideri olarak gösterilmesi teklifinde bulundu

Gayrimenkul sektörü, Maliye Bakanlığı’nda sıklıkla düzenlenen ‘özelge’ uygulamalarının sektörde kafa karışıklığına yol açmasından yakınıyor. Kat/hasılat payı inşaat işlerinde özelge değişiklikleri nedeniyle bunaldıklarını belirten sektör yetkilileri, arsa yükünün hafifletilmesi için önemli bir öneride bulundu. Maliye Bakanlığı’ndan inşaat işlerinde arsa sahibi adına emlak vergisi, ruhsat, harç, belediye, su, elektrik şirketlerine yaptıkları ödemelerin Vergi Usul Kanununun (VUK) 3/B maddesi kapsamında inşaatı yapan şirketin harcamaları arasında gösterilmesine imkan tanınmasını istiyor.


BU TALEP YENİ DEĞİL GEÇMİŞTE YAPILDI


Bu talep yeni bir teklif olarak görülse de aslında geçmişte bunun başarılı bir şekilde uygulandığına da dikkat çekiliyor. Maliye; arsa sahipleri adına yapılan ödemelerin sözleşme hükmünde bulunması ve belgelendirilmesi halinde müteahhitlik şirketinin gideri olarak kabul etti ve KDV’sinin de indirim konusu yapılmasına imkan tanıdı. Ancak vergi mevzuatlarında bir değişiklik olmadığı halde Maliye Bakanlığı’nca verilen özelgeler üzerinden görüş değişikliği olması nedeniyle bunun uygulamadan kalktığına dikkat çekiliyor.


Sektör yetkilileri, maliyede “vergi kanunlarıyla kabul edilen haller hariç olmak üzere, vergi sorumluluğu açısından yapılan sözleşmelerin vergi dairelerini bağlamayacağı” yönünde bir görüş değişikliği oluştuğunu belirtiyor. Ardından da fatura veya benzeri belgelerin arsa sahipleri adına düzenlenmesi halinde inşaat şirketinin gideri olarak dikkate alınmayacağı ve KDV indirimi yapılamayacağı hükmünün getirilmesinin sektörün arza yükünü maliyetlerini şişirdiğine dikkat çekiliyor.


FATURA ŞARTI GETİRİLDİ O DA KALKTI


Maliye Bakanlığı’nın daha sonra bu görüşünü biraz esnettiğini anlatan sektör yetkilileri, şunları kaydetti: “Arsa sahibi adına yaptığımız emlak vergisi, ruhsat, harç, belediye, su, elektrik harcamalarını sözleşme gereği arsa sahibi de bize fatura ediyordu. Ancak bu konuda da daha sonra bir özelge getirildi ve arsa sahipleri tarafından yansıtma faturası olsa bile inşaat şirketlerinin bu harcamaları giderden düşmesi önlendi.”


SAFİ GELİR VE KAZANÇ TESPİTİ YAPILMALI


Tüm bu özelge değişiklikleri sonucu bugün arsa sahibi adına yaptıkları harcamalardan dolayı ciddi bir mali külfet altıda olduklarını anlatan taahhüt sektörü, yaptıkları harcamaların arsa sahibinin değil, ödemeyi gerçekte yüklenen müteahhidin gideri olduğunu dile getiriyor. Dolayısıyla müteahhitlerin safi gelir ve kazancının dikkate alınması gerektiğine işaret eden sektör temsilcileri, VUK’un 3/B maddesinde “Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti her türlü delille ispatlanabileceği hükme bağlanmıştır” hatırlatması yapıyor.


Uzman görüşü: ilk uygulamaya dönülmeli



* Bu konularda maliyeye ve inşaat sektörüne zaman zaman görüş veren Yeminli Mali Müşavir (YMM) Abdullah Tolu, Maliye Bakanlığı’nın ilk uygulamaya dönüp mevcut sorunu kökten çözmesi gerektiğine dikkat çekti. Bu kapsamda vergi uygulamasında işle ilgili yapılan harcamaların VUK kapsamında belgelendirilmesi ve belgelerin VUK’un 227 ve 230. maddelerine göre mükellefler adına düzenlenmiş olmasının yeterli olduğunu kaydetti.


Tolu “Kat/hasılat payı karşılığı inşaat işlerinde, arsa sahipleri adına müteahhitlerce katlanılan gider ve maliyetler, VUK’un 3/B maddesi gereği müteahhitlerin safi gelir ve kazancının tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınabilir. Bunun için de arsa sahipleri adına ödemeler; yapılan işle ilgili ise taraflar arasında yapılan sözleşmede bu ödemelerin müteahhitler tarafından yapılacağına dair bir hüküm varsa, ödeme müteahhitler tarafından yapılmış ve bu husus ödeme belgeleri ile ispat ve tevsik edilebiliyorsa müteahhit/inşaat şirketleri doğrudan gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmalı ve KDV’si de indirim konusu yapılmalı” dedi.


Yeni Şafak / Cahit Saraçoğlu