Sektörel

Müteahhitlerden "Tasfiye Kararnamesi" için öneri!

TMB Başkanı Mithat Yenigün, devam eden müteahhitlik işleriyle ilgili çıkarılması planlanan Tasfiye Kararnamesi'nin tek başına adil olmayacağını belirterek, ihale ve sözleşme şartlarına bakılmaksızın devam etmekte olan tüm işlerin kapsama alınmasını önerdi.

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün, müteahhitlik işleriyle ilgili çıkarılması gündeme gelen Tasfiye Kararnamesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yenigün, Tasfiye Kararnamesi'nin tek başına adil olmayacağını söylerek, öneride bulundu.

Hürriyet Gazetesi'nde yer alan habere göre, ekonominin genel dinamiklerinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de inşaat sektörünün performansını doğrudan etkilediğini söyleyen Yenigün, yaşanan gelişmelere çarpan etkisiyle tepki verdiğini ifade etti.

Döviz kuru inşaatçıları zorladı

Yapım işlerinde ağırlıklı olarak kullanılan çimento, akaryakıt, demir, bitüm, boru gibi malzeme fiyatlarında özellikle son 2 yıldır yüksek artışlar yaşandığını kaydeden Yenigün, döviz kurunda son 6 ayda öngörülmesi mümkün olmayan yükseliş nedeniyle inşaat firmalarının zorlandığını kaydeti. 

İnşaat malzemeleri fiyatlarında faiş artış

Yenigün, enflasyonla mücadele için başlatılan parasal sıkılaştırma politikasının da sektörün yaşadığı zorlukları arttığını vurgulayarak, "Ülkemizde kamuya yapılan işlerin bir kısmının sözleşmesinde hiçbir fiyat farkı ödemesi öngörülmemişken birçok sözleşmede fiyat farkı hesap yöntemi, TÜFE ve ÜFE genel endeksleriyle ilişkilendirildi. Oysa son yıllarda inşaat sektörünün temel girdi malzemelerinde TÜFE ve ÜFE oranlarından çok daha yüksek fiyat artışları yaşandı" ifadelerini kullandı. 

''Maliyet artışları fiyatlara adil yansıtılsın''

Malzeme fiyatlarındaki yüksek oranlı artışların fiyat farkı düzenlemesinin acilen yapılması ihtiyacını doğurduğunu açıklayan Yenigün, şu açıklamalarda bulundu: "Hükümetimizin Tasfiye Kararnamesi üzerinde çalıştığı duyumlarını almaktayız ancak bu düzenleme tek başına adil olmayacaktır. Öngörülmesi mümkün olmayan maliyet artışlarının bir ölçüde de olsa telafisi için ihale ve sözleşme şartlarına bakılmaksızın devam etmekte olan tüm işlerin kapsama alınması, piyasadaki maliyet artışlarının adil bir şekilde sözleşme fiyatlarına yansıtılmasını sağlayacaktır. Daha önce dışsal şoklara karşı dirençli olduğunu kanıtlamış ülkemizin, bu zorlu süreci de atlatacağına inancımız tamdır. Bu çerçevede ekonomide ihtiyaç duyulan kalıcı önlemlerle yapısal reformların bir an önce gerçekleştirilmesi ve güven ortamının muhafaza edilmesi en büyük ihtiyaçtır." 

Yurt dışı müteahhitlikte 20 milyar dolar beklentisi

Ekim sonu itibarıyla yurt dışında üstlenilen proje tutarının 13,8 milyar dolara ulaştığını kaydeden Yenigün, gelecek dönemde artan enerji fiyatlarının, Suudi Arabistan, Cezayir gibi Türk müteahhitlik firmalarının referanslarının güçlü olduğu pazarlardaki yatırım ortamı ve finansman koşullarına olumlu yansıyabileceğini ifade etti.

Yenigün, "Rusya ile ilişkilerimizdeki normalleşmenin yanı sıra Sahra altı Afrika, Hindistan ve Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği bölgesi gibi potansiyel pazarlardaki fırsatlar da göz önüne alındığında yıllık iş tutarımızın yakın zamanda yeniden 20 milyar dolar bandını aşmasını beklemekteyiz" diye konuştu.

Firmaların yurt dışındaki işleriyle ilgili teminat mektubu ve kontrgaranti sorunlarının arttığını kaydeden Yenigün, ihalelere girilen birçok ülkede Türk bankalarının teminat mektuplarının doğrudan kabul edilmediğini söyledi.

Mithat Yenigün, "Ülkemiz ekonomisiyle yarışamayacak bazı ülkelerin bankalarının, düne kadar iş yapmak için peşinden koştukları bankalarımızın kontrgarantilerini kabul etmediğini, kimi ülke bankalarının da Türk bankalarının riskini almak istemediklerini ifade ettiğini görmekteyiz" dedi.

Sektörün, geleneksel pazarlarından olan Libya ve Irak'taki alacakları konusunda yaşadığı problemlerin devam ettiğini söyleyen Yenigün, Irak'ta güvenlik sorunlarının ciddi düzeylere ulaşmış olması ve hak ediş ödemelerinin yapılamaması nedeniyle bu ülkede proje üstlenmiş firmaların işlerinin durduğunu kaydetti.

Türk müteahhitleri en çok Irak'tan iş alıyor

Irak'taki işlerden doğan 1,5 milyar dolar civarındaki alacak konusunda henüz bir gelişme yaşanmadığını söyleyen Yenigün, şu ifadeleri kullandı:  "Türk müteahhitlik firmalarının yurt dışında en fazla iş üstlendikleri ülkelerden Irak ile ilişkilerimizin sıcak tutulmasının, Türk müteahhitlik firmalarının anılan pazardaki mevcut faaliyetlerinden kaynaklanan sorunlara kısa sürede çözüm bulunması ve yeni dönemde Irak'ın yeniden imarına yönelik projelerde daha etkin rol alınmasına zemin hazırlayacağı düşünülmektedir. Bu çerçevede hükümetimizden destek beklemekteyiz."   

Firmaların Libya'da yarım kalmış projelerinin toplam tutarının 19 milyar dolar olduğunu belirten Yenigün, tahsil edilmemiş hak ediş alacaklarının yaklaşık 1 milyar dolar, avans ve kesin teminat tutarının 1,5 milyar dolar, makine, ekipman gibi envanter ile diğer zararlar toplamının da 1,1 milyar dolar civarında olduğunun altını çizdi.

Yenigün, son olarak şu açıklamada bulundu: "Libya'da yarım kalmış olup yeniden başlayacaklarla sıfırdan yeni ihale edilecek işler için verilecek teminat mektuplarının Libya bankaları tarafından kabulünün sağlanması önemlidir. Bunun için teminat mektuplarının ihdas edilecek bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 2011'deki Bakanlar Kurulu Kararı dışında tutulmasını beklemekteyiz. Bu sayede Türk inşaat sektörünün Libya'da yeniden faaliyet gösterebilmesinin önünü açacak önemli bir adım atılacaktır." 

Fiyat farkı ve tasfiye kararnamesi bir an önce çıkartılmalı!