Müteahhitlerin yeni gözdesi reklam oldu
Referans gazetesi yazarı Selim Türsen, bugünkü yazısında kriz döneminde inşaat sektörünün reklamlara verdiği önemden bahsediyor
Sayfa sayfa konut ilanlarından bazı günler, gazetelerde haberlere yer kalmaz oldu. İşin doğrusu kriz döneminde moral veriyor bu ilan bolluğu. Reklam demek, ekonomik aktivite demek, piyasaların silkinip üzerlerindeki ölü toprağını atmaları demek. İzmir'de lüks konut yapan bir müteahhitle sohbet ederken son zamanlarda alıcılarda ciddi bir hareketlenme olduğunu, aylardır susan telefonların yine çalmaya başladığını, ciddi alıcı olarak konutları gezmeye başlayanların sayısının arttığını söyledi. Ancak alıcılar çoğunlukla kriz var diye fiyatları istedikleri gibi kırdırabilecekleri havasında imiş. O nedenle pazarlıklar hayli uzun sürüyormuş. Şu anda fiyatları çok düşük bulan müteahhitler de çok acil ihtiyaçları yoksa, sabredip fiyatların makul bir seviyeye geleceği umuduyla nazlanabildiği kadar nazlanıyormuş.
Bir de krizin ağırlaştığı dönemlerde müteahittlerin gözdeleri olan bazı müşteri grupları dikkat çekiyor. Bunların kimler olduğuna baktığımızda en başta işini kaybetme riski sıfır olanların en hatırlı müşteriler arasında yer aldığını görüyoruz. Nitekim 25 yıllık geçmişi olan ve İzmir'de çok sayıda projeye imza atan Ege Koop'un bir süre önce Ege Üniversitesi ile ortak bir çalışmaya başlaması dikkat çekiciydi. Öğretim üyesi, doktor, asistan gibi her ay maaşlarını düzenli olarak alabilen, kamu görevlisi oldukları için işten atılma riski hiç bulunmayan böyle bir kitlenin kriz zamanında en gözde müşteri gruplarının başında gelmesi şaşırtıcı değil.
Aynı zamanda durgunluk nedeniyle konut inşaat maliyetlerinin de düşmesi geliri düzenli ama fazla yüksek olmayan kesimlerin de böyle dönemlerde daha kolay konut sahibi olmasını sağladığını unutmamak gerek.
Lüks konut müşterileri
Tabii bütün bunların yanında boy boy ilanları çıkan çok lüks konutların alıcıları kimler diye baktığımız zaman da, krizden en az etkilenen sektör ve meslek gruplarının hedef kitle içinde olduklarını görüyoruz. Örneğin son günlerde karşılıklı tam sayfa ilanlarıyla dikkat çeken Akasya konutlarının 2.8 milyon TL değerindeki penthouselarından birini peşin parayla bir Rus işadamının satın aldığı basında yer aldı.
Böyle dönemlerde Rus işadamı kimliğiyle konuta dönüşen paralar olduğunu da biliyoruz. Hele yurtdışında İsviçre bankalarının bile sıkı denetime alındığı, IMF'nin Türkiye'de kayıtdışı ekonomiyi bitirmeyi olmazsa olmaz şartlardan biri koştuğu bir dönemde gayrimenkul yatırımları en güvenli yatırımları arasında yer almaya başladı.
Bir de tabii her iktidar döneminin yeni zenginleri oluyor. Her yıl milyarlarca dolarlık alımları olan kamu ve yerel yönetim ihalelerinden pay alan bu kesimler de gelirleri arttıkça lüks konutlara yöneliyor ve müteahitlerin yeni gözdeleri arasında yer alıyor.
Referans/Selim Türsen