Namık Çağatay: Kırılma yaklaşık 7.2 büyüklüğünde deprem üretir!
İstanbul’da yaşanan 5.8 büyüklüğündeki depremden sonra durumu değerlendiren Prof. Dr Namık Çağatay, “Marmara deniz tabanındaki fay 1766’dan bu yana kırılmamış. Kırılma zamanı geldi. Kırılma yaklaşık 7.2 büyüklüğünde deprem üretir” diye açıklama yaptı…
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından, 1999 İzmit ve Düzce depremlerinin 20. yılı için düzenlenen uluslararası konferansa katılan isimlerden İTÜ Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr Namık Çağatay, Marmara Deniz tabanında jeodezi cihazlarından elde edilen 3-4 yıllık verileri değerlendirerek, “Aynı zamanda sismoloji veriler de kırılması beklenen orta sırt dediğimiz fay hattının kilitlendiğini gösteriyor. Bu sırttaki fay hattının iki tarafına yerleştirdiğimiz jeodetik sistem ise ses dalgaları ile birbirleriyle haberleşip sürekli aralarındaki mesafeyi ölçüyorlar. Veriler orta fayın hareket etmediği yani kilitlendiğini gösteriyor. Bu bizim için kötü bir haber. Stres birikmiş vaziyette. Orta segment, Boğazın açıklarından Silivri’ye kadar uzanıyor” diye konuştu.
‘Zamanı geldi’
Milliyet’ten Mert İnan’ın haberine göre, Prof. Dr. Çağatay, İstanbul’da 26 Eylül’de yaşanan 5.8 büyüklüğündeki depremden sonra oluşan tabloyu şu şekilde yorumladı:
“5.8’lik son depremin fayın batı ucunda olması bizi endişelendiriyor. Silivri açıklarındaki son deprem, orta segmentin kırılma ihtimalinin arttığını gösteriyor. Süreci ve zamanı bilemiyoruz. Bugün de olabilir, 5 yıl sonra da. Umarım süreç uzar ve en azından hazırlıklarımızı tamamlarız. Orta Sırt fay segmenti 1766’dan bu yana kırılmamış bir fay hattı. Son büyük depremin üzerinden 250 yıl geçti. Fayın kırılma zamanı geldi. Kırılma yaklaşık 7.2 büyüklüğünde deprem üretir ve İstanbul’a etkisi de büyük olur.
Fay, batıdan doğuya kırılırsa Adalar’ın önünden geçen fayı da tetikleyebilir. Bu durumda iki ayrı deprem yaşanabilir. Bu iki deprem birkaç saat veya ay içinde gerçekleşir. Silivri’den Adalar’a kadar hat 7.2, sonrasında tetikleme olursa 6.3’lük deprem meydana gelir. Büyük depremin zayıflattığı binalar 6.3’lük depremde yıkılır. Adalar fayının doğu ucu Tuzla açıklarına uzanıyor. En iyi senaryo ise kırılmanın Boğaz’ın açıklarından Silivri açıklarına doğru olması. Böyle bir durumda Adalar fayı kırılmaz.
Riskli iki fay
Deniz tabanından ve altındaki çamur tabakalarının örneklenmesi ve laboratuvar ortamında analiz edilmesiyle Marmara Denizi’nde en riskli fay bölümlerinin Çınarcık çukurluğunda Tuzla-Bakırköy (Adalar fayı) ve Çekmece-Silivri (Orta Sırtı) fayları olduğu olduğu belirledik. Marmara’daki faylar ayrı segmentlerden (parçalardan) oluşuyor. İstanbul için risk teşkil eden en önemli fay segmentlerinden ilki Tuzla açıklarından Bakırköy açıklarına, Adaların güneyinden geçerek uzanıyor. ‘Orta Sırt’ adını verdiğimiz ikinci bir segment ise Bakırköy’den Silivri’ye uzanan fay hattı. Batı sırt segmenti ise Marmara Adası’nın kuzeyinden Şarköy’e kadar uzanan fay. Her biri 50-70 kilometre arasında değişen fay segmentleri kısımlar halinde kırılsa bile her biri 7’den büyük deprem üretecekler. Marmara Denizi’nde Kuzey Anadolu Fayı boyunca Avrasya ve Anadolu levhaları yılda sürekli olarak 2-2.5 santimetrelik doğu-batı yönlü yanal hareket ediyor. Levhaların hiç hareket etmemesi kilitlendikleri ve enerji biriktirdikleri anlamına gelmekte ki, bu tehlikeli bir durum. Orta segment kilitli vaziyette.”