Kentsel Dönüşüm

Nazım Biçer: Adana'nın konut envanteri yok!

İMO Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, olası bir depremde kentte kaç binanın yıkılacağı ya da hasar göreceği konusunda bir öngörüde bulunmanın neredeyse imkansız olduğunu söyledi


TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, deprem kuşağı üzerinde yer alan Adana’nın her an meydana gelebilecek bir depreme karşı hazırlıklı olmadığını bildirdi. 1998 depreminde yaşanan can ve mal kayıplarının ardından Adana’da konut envanterinin çıkarılmadığına dikkati çeken Biçer, “Kaç tane binamızın deprem yönetmeliğine göre yapıldığını, kontrol hizmeti alıp almadığını bilmiyoruz. Kentin konut envanterinin çıkarılması, meydana gelebilecek bir depremin yaratacağı hasar konusunda öngörüde bulunup önlem alınabilmesi açısından yaşamsal öneme sahip” dedi. 


DERS ALINMADI

27 Haziran 1998 tarihinde Ceyhan’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremde 146 kişi hayatını kaybetti,  bin 500 kişi yaralandı ve 31 bin 463 bina hasar gördü. Can ve mal kayıpları mühendislik hizmeti alınmadan inşa edilen depreme dayanıklı olmayan binaların yıkılması ya da hasar görmesi nedeniyle yaşandı. 17 Ağustos 1999 tarihinde Gölcük’te meydana gelen 7.8 büyüklüğündeki depremde ise resmi kayıtlara göre 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 73 bin 342 bina hasar gördü. Bu deprem, ülke tarihinde bir milat kabul edilirken yaşananlardan ders alınmadığı 23 Ekim 2011 tarihinde Van’da meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremle ortaya çıktı. 644 kişinin hayatını kaybettiği 17 bin 5 binanın da hasar gördüğü depremin ardından ülke genelinde kentsel dönüşüm hamlesi başlatıldı. 


KAÇAK YAPILAŞMANIN ÖNÜNE GEÇİLEMEDİ

Adana’da ise 1998 depreminden bu yana deyim yerindeyse bir arpa boyu yol alınamadı. Çarpık kentleşmenin hız kesmediği kentte merkez ilçelerde dahi mühendislik ve kontrol hizmeti almamış kaçak yapılaşmanın önüne geçilemedi. 


KENTİN GÜNEYİNDE ZEMİN DAHA RİSKLİ

Zemin yapısı açısından kentin kuzeyinin daha kuvvetli olduğunu vurgulayan İMO Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, tarım arazilerinin yoğun olduğu kentin güneyindeki ovada ise riskin daha fazla olduğunu kaydetti. Gelişen teknolojiye bağlı olarak okyanusa da bataklığa da bina yapılabildiğini aktaran Biçer, kentteki binaların yarısından fazlasının kaçak ve iskansız olduğunu belirtti. 


ENVANTER ÇALIŞMASI YOK

Kaçak yapılaşmanın olası bir depremde yaşanacak can ve mal kayıplarının artmasında önemli bir etken olacağına dikkati çeken Biçer, kentteki binaların envanterinin bulunmadığını açıkladı. 

İMO eski Başkanı Abdullah Bakır’ın konut envanterinin çıkarılması yönünde girişimlerde bulunduğunu ancak yerel yönetimlerin bu konuya gereken ilgiyi ve önemi göstermediğini belirten Biçer, “Konut envanteri konusunda ciddi bir sıkıntımız var. Kaç tane binamız var? Hangi yıllarda, hangi deprem yönetmeliğine göre yapılmış? Kontrol hizmeti almış mı almamış mı? Olası bir depremde hangi binalar yıkılacak, hangileri ayakta kalacak? Bu gibi soruların yanıtlarını bir envanter çalışması olmadığı için veremiyoruz” diye konuştu. 


ÖNGÖRÜDE BULUNMAK ÇOK ZOR

1998’den sonra inşa edilen yapıların kısmen daha iyi olduğunu aktaran Biçer, 2007’den sonra inşa edilen yapıların ise çok daha güvenilir olduğunu söyledi. Biçer, “Yine de binaların mevcut durumlarının bir analizlerinin, zemin etütlerinin, karot röntgen, profometre okumalarının yapılması lazım. Son dönemlerde yapılan binalarla ilgili bir öngörüde bulunabiliyoruz ama geçmişe yönelik olarak bir öngörüde bulunamıyoruz” şeklinde konuştu. 


KENTİN GÜNEYİNDEKİ BİNALARDA HASAR BÜYÜK OLUR

Kentin özellikle güney mahallerindeki çarpık yapılaşmanın endişe verici olduğunu dile getiren Biçer, şöyle konuştu: 

“Adam geçmiş dönemde bir oda yapmış kendine, sonra önüne bir oda daha eklemiş, sonra üst katı çıkmış, her çocuğu evlendiğinde bir kat daha çıkmış. Böyle yapıların deprem mühendislik hesabı da kontrollük hizmeti de yoktur. Merkez üssü Adana olan bir depremde bu binalarda büyük ihtimalle büyük hasarla meydana gelecektir. Kentsel dönüşümlerin bu yapıların yoğun olduğu yerlerde yapılması çok daha mantıklı ve makul. Tabi ki kentsel dönüşümün yerinde dönüşüm olarak yapılması lazım” 


3-4 YILDA TAMAMLANABİLİR

Belediyelerin böyle bir çalışmaya ihtiyaç olduğunun farkına varması gerektiğini vurgulayan Biçer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Adana’daki binaların yüzde 60’ından fazlası ruhsatsız ve iskansız. Binaların yaşı, hangi deprem yönetmeliğine göre yapıldığı, mühendislik hizmeti alıp almadığı gibi verilerin yanında hanede kaç kişinin ya da kaç ailenin yaşadığı gibi veriler de toplanarak, hizmetlerin o verilerden çıkacak ihtiyaçlara göre şekillendirilmesi sağlanabilir. Böyle bir çalışma 3-4 yılda tamamlanır ama bir yerden başlamak lazım.”


Adana Günaydın