Sektörel

Nazım Culha: Hatay Arsuz'un kentsel dönüşüm ihtiyacı yok!

Hatay'ın İskenderun Körfezi'ndeki doğa harikası ilçesi Arsuz'un belediye başkanı CHP'li Nazım Culha, bölgenin dönüşüme ihtiyacı olmadığını belirtti. Culha, ''Riskli alanlarımız yok ama riskli binalarımız var'' dedi.

Hatay Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, bölgede kurulması planlanan termik santrale karşı verdiği uzun ve büyük mücadele ile tanınıyor. Başkan Culha, “Savaşı kazandık, termik santral yapılmayacak” dedi


Birçok insanın adını dahi bilmediği doğa harikası Arsuz’u anlatır mısınız? 


Arsuz, 82 bin 500 nüfuslu tarım ve turizm karakterli yeni bir ilçe. 2 bin 300 yıllık bir geçmişi var. Birçok medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir kent. Roma ve Bizans’a ev sahipliği olmuş. 4 bölgemiz turizm bölgesi ilan edildi. 120’e yakın sitemiz var, insanlarımız dışarıdan rahat bir yaz tatili geçirmek için burayı tercih ediyorlar. Yazın nüfusumuz 250 bini buluyor. Bu kadar insan tarafından tercih edilmek bizi çok memnun ediyor. Ekonomik kültürel katkı sunuyorlar. Kenti tanıtmak açısından da önemli ama zorlukları da var tabii ki. 


Nasıl zorlukları var mesela? 


Belediyelere yapılan ödenekler nüfus sayısı ile orantılı. Düşünün 82 bin 500 kişiye hizmet vereceksiniz diye ödenek alıyorsunuz ama 250 bin kişiye hizmet veriyorsunuz. Kendi nüfusunuza hizmet ederken bu nüfusun iki katına çıktığını düşünün. Özellikle kadromuz ve altyapı açısından hiç kolay değil. Yeni turizm bölgesi ilan edilen bölgelerin turizm imar kanunlarını ihale ettik, ciddi ölçekli turizm tesislerimiz olacak. 


Hemen yanı başınızdaki Suriye savaşı sizi etkiledi mi?


Son derece etkilendik. Suriyeliler ile ticari ilişkilerimiz vardı. Onlar bizi günübirlik ziyaret ederlerdi biz de onları. Bavul turizmi ve ciddi anlamda ekonomik akış vardı. O akış yok oldu. Rusya krizi de cabası. Ekonomik olarak epey sarsıldık, bu sıkıntı bizde 5 yıldır var. 


İlçenizde kaç Suriyeli sığınmacı var? 


Tam bir rakam veremiyoruz çünkü hepsi kayıt altına alınmış değil ama rakamlar yüksek. O insanların buradaki varlığı bizi hem üzüyor hem de rahatsız ediyor. Onlara da kızamıyorsunuz. Savaşla ortaya çıkan bir insanlık ve göç dramı yaşanıyor. Buraya gelenler aradıklarını bulamıyor. Hem kendileri sefil hem de bize ciddi anlamda olumsuzlukları var. Düşünün bir gencimiz çalışmaya gittiğinde 50-60 TL yevmiye ile çalışıyor. Suriyeli ise “20 ila 30 TL’ye çalışırım” diyor. İşletmeler bu insanları çalıştırıyor. Bu kez bizim gençlerimiz işsiz kalıyor. Kültür şokuna da neden oluyorlar.


‘YAŞAM TARZLARIMIZ ÇOK FARKLI’ 


Nasıl bir kültür şoku bu?


Bizim yaşam tarzımız ile Arap yaşam kültürü farklı. Hiç örtüşmüyor. Basit bir örnek vereyim Arap kültüründe insanlar gündüz yatar, gece yaşar. Türk kültüründe insanlar gece yatar, gündüz yaşar. Siz Arsuz’da yaşıyorsunuz üst katınızda Suriyeli bir aile var. Bu aileler sabaha kadar takır tukur müzik dinliyor, konuşuyor, yürüyor. Böyle rahatsız oluyorsunuz. 


Suriyeliler yükünüzü arttırdı mı? 


Hatay 1 milyon 530 bin nüfuslu bir il. Planlama, alt yapı, ulaşım, kanalizasyon buna göre düzenlenmiş. Şu anda artı 500 bin nüfus yani 2 milyon oluyorsunuz. Bu gelen insanların hepsini karşılayacak bir altyapı planlaması yoktur. Sen kendi kıt olanaklarınla bir şey yapmaya çalışırken artı yükler gelince sıkıntı yaşıyorsunuz.


Nasıl bir belediyecilik anlayışınız var? 


Mühendisim, analitik düşünürüm. Hizmet odaklı, insan odaklı, doğaya saygılı ve çevre ile uyumluyum. Benim kafamda canlandırdığım projelerin büyük çoğunluğu sosyal projeler.


Termik santral kurulacaktı Arsuz’a, bunun savaşını veriyordunuz. Son durum ne? 


Burayı modern bir hale getirmeye çalışıyorum. Yemyeşil tabiatı, denizi, narenciyesi, yeşil sebzesiyle harika bir yer. Bir bakıyorsunuz termik santral kurulma çalışmaları var. Elbette tepkim büyük oldu. Arsuz’da bir termik santral düşünüldüğünü Fransa’da katıldığımız fuarda öğrendik, hemen bilgi istedim. Bu konunun Çevre il Müdürlüğü’ne intikal edildiği, söylenenlerin doğru olduğunu ilettiler. Yurtdışındayken ulusal düzeyde ilk bireysel tepkimi verdim. Kesinlikle bir termik santralin olmaması gerektiğini ortaya koydum. Santralin düşünüldüğü yer Arsuz’un en bakir, en yeşil, dokunulmamış bir mahallesiydi. Santral yapmak isteyen o şirket ÇED Raporu bilgilendirme toplantısı yapmak üzere Çevre İl Müdürlüğüne müracaat etti ve biz tam o noktada konuya yakaladık. 


Termik santrale karşı nasıl bir mücadele başlattınız?


Önce belediye meclisimizi topladım. Büyükşehir belediye meclis üyelerinden de tam destek aldım. Termik santral kurulması düşünülen yere yakın mahalle muhtarlarımızı da topladım. Bunun ne anlama geldiğini anlattık. Muhtarlarımız da termik santrale karşı çıktılar, beni desteklediler. Hatay’ın genelinde ve il dışındaki STK’ların hepsini topladık. Bu STK’ların içinde iş adamlarımız bile vardı. Yaptığımız toplantıda bir termik santral karşıtı platform oluşturduk ve konuyu toplumsal bir mesele haline dönüştürdük. Kale Mahallesi’ne gidip halka anlattık. Sonuç olarak Arsuz’a termik santral olmaz. 


‘TURİZMİN AYNASIYIZ’ 


Niye olmaz? 


Hatay’ın gözbebeği Arsuz. Turizm bölgesi, deniz kenarı. Kale Mahallemiz Türkiye’de oksijeni en bol en temiz olan ikinci bölge. Birincisi Kaz Dağı. Bu mahalle astım hastalarına inanılmaz iyi geliyor, hatta bazı sağlık kuruluşları burayı astım tedavi merkezi olarak düşünüyor. Teknik olarak turizm alanı olarak görülen bir yere çevreyi kirletici bir tesis kuramazsınız. Bizde balıkçılık, tarım var. Termik santralin kurulması düşünülen yerde Caretta caretta var. Aynı zamanda yaban hayatı geliştirme alanı olarak Orman Bakanlığı tarafından ilan edilmiş ve koruma altına alınmış. 


Peki, alternatif olarak ne öneriyorsunuz?


Tabii ki yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak gerekiyor. Güneş, rüzgâr büyük kaynaklar ve coğrafyamız bu anlamda çok verimli. Bu bölgenin içerisinde üretilen enerji buraya has bir enerji değil. Bu konuda örgütlü bir mücadeleden sonra o insanlar santralden geri adım attı mı diye sorarsanız bilemiyorum. Ama ÇED Bilgilendirme Toplantısı iptal edildi. Sonuçta Arsuz’a termik santral kurulamayacağını anladıklarından dolayı vazgeçilmiştir. Aklın yolu birdir, mantığın yolu birdir. Birine sorduğunuzda, nerede santral kurulmaz diye ‘Arsuz’ derler. 


İlçenizin başka ne gibi sorunları var? 


Büyükşehir Belediyesi Başkanı Lütfü Savaş’ın varlığı bizim için büyük şans. Maddi manevi çok ciddi katkılar sunuyor. Arsuz’un en büyük sorunu altyapı. Bunu çözmeye çalışıyoruz. 


‘ARSUZ HATAY’IN GÖZBEBEĞİ’ 


Kentsel dönüşümde ne durumdasınız? 


Bizim bu anlamda büyük bir sıkıntımız yok. Yeni bir ilçeyiz zaten dönüşüme ihtiyacımız yok. Riskli alanlarımız yok ama riskli binalarımız var. Çoğu kaçak. Ruhsat envanteri çıkardığınızda yüzde 70’leri 80’leri buluyor. 


Bu binalara dokunabiliyor musunuz? 


Yeni kaçak yapı yaptırmıyoruz ama geçmişte yapılan kaçak, ruhsatsız yapılara pek de dokunamıyoruz. Bizim kentsel dönüşüm içinde talep ettiğimiz acil olarak başta turizm master planımız, nazım planı…

 

Halk sizden memnun mu?


Kimse yoğurdum ekşi demez. İlçede seviliyoruz, hizmetlerimiz teveccüh görüyor. Bu da hem çalışma azmimizi artırıyor hem de bizi mutlu ediyor. Ben kendimi hizmet adamı olarak değil daha çok halk adamı olarak görüyorum. Yaptığım her projede de halka mutlaka danışıyorum. Arsuz’u halka yönetiyoruz, bu paha biçilemez bir duygu.


'Çocuğunuz için okuyun’


Eğitimde neler yapıyorsunuz? 


Eğitimde üst düzeyde iyi bir ilçeyiz. Ben Arsuz’da 1957 yılında doğdum. Ortaokul bile yoktu benim dönemimde. Şimdi 90’a yakın okul var. Biz de okulların her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Anaokulu öğrencilerine tatilde okuyacakları tatil kitapları dağıtıyoruz. Çocuklarımıza temizlik ve hijyen alışkanlığını kazandırmak açısından sıvı sabun kampanyası başlattık. Bazı okullarımızda ‘Çocuğunuz İçin Okuyun’ diye bir kampanya yapıldı. Velilerle kitap okuyup çocukların okuma alışkanlıklarını geliştirmek için öncülük ettik.


'İnsan odaklı,doğa dostu belediyecilik’


Sosyal belediyecilikte durum nedir? 


Bütçemiz yettiği kadar vatandaşın yanındayız, her türlü ihtiyaçlarına el atmaya çalışıyoruz. Henüz bir belediye binamız bile yok, kiradayız. sosyal marketimiz var, maddi durumu olmayan vatandaşlarımız buradan her türlü ihtiyaçlarını giderebiliyor. Ben altı öğrenciye burs veriyorum. Yapılan yardımları reklam malzemesi haline getirmeyi doğru bulmuyorum. 


Kültür sanatta neler yapıyorsunuz?


Her yıl örf adetler çerçevesinde yapılan etkinlikler var. Bahar şenliklerini 2 yıldır festival gibi. Satranç turnuvamız var. İlk defa ‘Sokakta Satranç Oynuyoruz’ diye bir kampanya yaptık. Kültür evi ve gençlik merkezi projelerim ihale aşamasında. Bir de Fotoğraf sergimiz var.



Alev Gürsoy CİMİN/Posta