Nazmi Durbakayım: BDDK'nın düzenlemeleri haksız rekabeti önleyecek!
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, BDDK'nın gayrimenkul sektörüne yönelik getirdiği düzenlemelerin sektördeki haksız rekabeti önlediğini belirterek, "Yeni düzenlemeler sektör üzerindeki şaibeleri ortadan kaldıracak" dedi.
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) gayrimenkul sektörüne yönelik getirdiği düzenlemelerin sektördeki haksız rekabeti önlediğini belirterek, "Yeni düzenlemeler sektör üzerindeki şaibeleri ortadan kaldıracak" dedi.
AA muhabirine konuyla ilgili bilgi veren Durbakayım, İNDER olarak sektörün geleceği ve selameti açısından yaklaşık 1 yıldır düzenlemelerle ilgili çalışma içinde olduklarını, zaman zaman BDDK'ya görüşlerini bildirdiklerini, sektörde kurumsal çalışan firmalarla kuraldışı çalışanlar arasında bir maliyet farkı ve haksız rekabet olduğunu anlattı.
Yeni düzenlemelerle bunun önüne geçilebileceğini ve haksız rekabetin ortadan kaldırılacağını, konut teslim süresinin 30 aydan 36 aya çıkması, tüketici caydığı takdirde belli bir yüzde ödemesi ve sigorta sisteminin getirilmesinin sektör açısından istenilen düzenlemeler olduğunu belirten Durbakayım, bunların 2014 Haziran itibariyle hayata geçecek olmasından mutluluk duyduklarını, düzenlemelerin piyasadaki haksız rekabeti ortadan kaldıracağının altını çizdi.
Durbakayım, yüzde 25'e yüzde 75 düzenlemesinin aynen devam ediyor olmasının önemli olduğunu vurgulayarak, "Yani kredi tutarının söz konusu gayrimenkul değerinin yüzde 75'ini aşmaması kararı devam ediyor. Sigorta sisteminin ve yeni düzenlemelerin uygulanmasıyla sektörün üzerindeki şaibe de kalkmış olacak. Sektörde kurunun yanında yaş da yanar gibi bir durum var. Bir takım hatalar sektöre yansıtılıyor" dedi.
Oysaki sektörün 2005 'ten bu yana çok başarılı bir şekilde altyapı oluşturarak kendinden emin bir şekilde ilerlediğini vurgulayan Durbakayım, sektörün doğru bir raya oturduğunu ve birkaç dedikoduyla sektörün yara almasının adil olmadığını ve sigorta şirketlerinin inşaatın gidişatını kontrol edeceğini bunun da üreticiler üzerinde bir otokontrol oluşturacağını ifade etti.
- Yabancı alıcı kendinde olmayanı arıyor
Durbakayım, sektörün rayına oturduğunu ve tüketicinin de bilinçlendiğini belirterek, İstanbul odaklı operasyonlarda bazı inşaat şirketlerinin adının geçmesinin sektörü olumsuz etkilemediğini, inşaatın uzun soluklu bir yatırım olduğunu, bu yüzden güncel değişikliklere anında tepki vermediğini dile getirdi.
Nazmi Durbakayım, şunları kaydetti:
"Son yaşanan olaylardan, döviz ve faizdeki yükselişlerden sonra gayrimenkul sektörü güven tazeledi ve yatırım anlamında en güvenilir liman olduğunu kanıtladı. Satışlar birden arttı. Çünkü borsadaki iniş çıkış insanları tedirgin ediyor. Türkiye'de insanlar garanticidir. Elinde tapu gibi somut bir şey görmek istiyor. Tapu onun için mukaddestir. Yabancı yatırımcıyı olumsuz etkiledi gibi bir takım söylemler var ki bunlar da doğru değil. Yabancı yatırımlarıyla ilgili yorumu ancak 2014 ortalarından sonra yapabiliriz. Zaten 2013'te mütekabiliyet çıktığında elimizde yabancıya hitap edecek proje yoktu. Yabancının nasıl bir mal istediğini yeni öğrendik ki yabancı kendinde olmayanı arıyor. Bu da serin hava, deniz ve yeşil..."
"Gayrimenkul sektörünün KDV düzenlemeleriyle önünün kesilmesi ülkeye zarar verir"
Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir de yeni düzenlemeyle gelen maketten satışın ortadan kaldırılmasının kurumsal firmalar açısından bir sorun teşkil etmediğine vurgu yaparak, bu tür firmaların ruhsatlarını almadan satışa başlamadığını söyledi.
Yeni düzenlemeyle maketten satışın önüne geçildiği gibi projelere banka garantisi de getirildiğini anlatan Demir, "Sektör olarak bizi korkutan konu KDV oranının yüzde 18'e çekilmesi. Bu satışları çok düşürecek ve tüketiciye ekstra bir maliyet getirecek. KDV oranındaki artış tekrar ele alınmalı" dedi.
Demir, inşaat sektörünün son 5 yılda Türkiye'nin kalkınmasında çok önemli bir rol oynadığını dile getirerek, bu etkin sektörün KDV düzenlemeleriyle önünün kesilmesinin ülkeye büyük zarar vereceğini belirtti.
Sektör açısından 2013 çok iyi geçmese de genel anlamda Türkiye'nin çok büyük bir ivme yakaladığını anlatan Demir, Türkiye'nin son 10 yıldır sürdürdüğü kalkınma hamlelerini taçlandırdığını ancak yılın son günlerinde yaşanan olayların ekonomiye olumsuz yansıdığını ifade etti.
Dövizdeki ani artışın inşaat malzemelerine direkt etki ettiğine vurgu yapan Demir, "Dolar 1 kuruş artarken demir otomatik olarak 2 lira artıyor. Doların artmasıyla her şey haliyle zamlanıyor. Bu zam bir kere geldikten sonra rakamlar tekrar eski seviyelerine dönmüyor. Seçimlerden sonra istikrarın tekrar geleceğine 2014'ün Türkiye için 2013'ten daha iyi olacağına inanıyorum. Son olaylarda bazı inşaat şirketlerinin adının geçmesine üzülüyorum zira hepsi çok büyük işler yapmış pırıl pırıl şirketlerdir" diye konuştu.
Son olayların yabancı alışlarını etkilemediğini vurgulayan Demir, "Gezi olaylarındaki etkinin son gelişmeler ardından oluşmadığını görüyorum. Zira gezi olaylarından sonra yabancı Türkiye'den ürkmüştü, aldığımız kaparolar iptal olmuştu. Bu olaylarda yabancıların kesinlikle etkilenmediğini aksine taleplerin devam ettiğini görüyorum. Ancak dövizdeki artış nedeniyle yerli yatırımcıda bir ürkme kesinlikle var" dedi.
Demir, herşeye karşın gayrimenkulun gerek dünyada gerek Türkiye'de yatırım anlamında güvenli liman olarak görüldüğünü ve getirisi en yüksek yatırım olduğunu söyledi.
"2014'te konut kredi faizlerinde ciddi bir düşüş bekliyorum"
Amplio Yönetim Kurulu Başkanı Alaeddin Babaoğlu ise BDDK düzenlemelerinin hem tüketiciyi hem de üreticiyi koruduğunu ve avantaj sağladığını söyledi.
Dövizdeki yükselişin sektöre olumsuz yansımaları olduğuna vurgu yapan Babaoğlu, "Gerçi biz proje yaparken dövizde bir yükseliş olacağı beklentisini hep göz önünde bulunduruyoruz" dedi.
Türkiye'de konut kredi faizlerinin dünyayla kıyaslandığında çok yüksek olduğuna dikkati çeken Babaoğlu, "Yurt dışında mortgage ile yüzde 3 faizle kredi alınabilirken bu rakam bizde çok yüksek. 2014'te konut kredi faizlerinde ciddi bir düşüş bekliyorum. Türkiye'de gayrimenkul artık öyle bir noktaya geldi ki altın musluğunuzun olması bile bir anlam ifade etmiyor. Bir farkındalık yaratmanız lazım" ifadesini kullandı.
Babaoğlu, 2014' ten çok Umutlu olduğunu belirterek, sektörde yatırım ve talep açısından bir sorun görünmediğini ve yabancı yatırımcıların hiçbir tereddüdünün bulunmadığını, onların tek isteğinin bürokrasinin azaltılması olduğunu söyledi.
Ankara Kırmızı Beyaz Gazetesi