Kent Haberleri

Nefes kesen son dakika deprem açıklaması! 485 fay hattı birden dirildi: 90 bin bina etkilenecek! Aman dikkat!

Deprem açıklamasıyla uykuları kaçıran haberde, 485 fay hattının aktif hale geldiği belirtiliyor ve bu fay hatlarından herhangi birinde deprem meydana gelirse en az 90 bin binanın etkilenebileceği ifade ediliyor. Özellikle Marmara Bölgesi, en yüksek deprem riskine sahip olan bölgedir

Türkiye, aktif fay hatları üzerinde bulunan ve tarih boyunca birçok büyük deprem yaşamış bir ülkedir. Özellikle Marmara Bölgesi, en yüksek deprem riskine sahip olan bölgedir. Kuzey Anadolu Fay Hattı, Marmara Denizi'nde yer alır ve İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Bursa ve Yalova gibi büyük şehirleri etkileyebilecek büyük bir deprem riski taşır. Bunun yanı sıra Doğu Anadolu Bölgesi, Van Gölü Havzası, İzmir ve Antalya gibi diğer bölgelerde de yüksek deprem riski mevcuttur.

Türkiye, deprem riskiyle mücadele konusunda birçok girişimde bulunmuş olsa da henüz yeterli düzeyde hazırlıklı değildir. Deprem öncesi hazırlık, acil müdahale, hasar azaltma ve afet yönetimi gibi konularda eksiklikler mevcuttur. Ayrıca, yapı stokunun büyük bir bölümü deprem güvenliği standartlarına uygun değildir ve böyle bir durumda birçok bina hasar görebilir veya yıkılabilir. Bu nedenle, deprem riskinin azaltılması için daha fazla yatırım yapılması, yapı stokunun güçlendirilmesi ve afet yönetimi politikalarının daha etkili hale getirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, Türkiye herhangi bir büyük depremde ciddi zararlar görebilir ve insan kaybı yaşanabilir.

Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Okan Tüysüz, TBMM Deprem Araştırma Komisyonu'nda yaptığı konuşmada Türkiye'de 5,5 büyüklüğünden daha fazla deprem üretebilecek 485 fay hattı olduğunu bildirdi. Ayrıca, Marmara bölgesinde bulunan Tüysüz, İstanbul'daki olası bir depremin en az 90 bin binayı yıkabileceğine dikkat çekti. Prof. Dr. Tüysüz, bu konuda birçok yol haritasının olduğunu ancak henüz adım atılmadığını da belirtti. Bu uyarılar, Türkiye'nin deprem riski gerçeğini bir kez daha ortaya koymaktadır.

Prof. Dr. Okan Tüysüz, Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Başkanı olarak, Türkiye'nin deprem riskine dair önemli uyarılarda bulunduğu bir konuşma yaptı. Tüysüz, Türkiye'nin birçok il ve ilçesinin diri fay hatları üzerinde yer aldığını ve bu bölgelerde yüksek deprem riski olduğunu belirtti. Ayrıca, Jeoloji Mühendisleri Odası olarak 18 ilde uyarıcı raporlar gönderdiklerini, ancak maalesef geri dönüş alamadıklarını açıkladı. Tüysüz, Marmara bölgesinin depreme hazır olmadığını ve Marmara depreminin beklenmesi gerektiğini söyleyerek, olası bir depremin ülkeye felaket getireceğine dikkat çekti.

Türkiye'nin doğal yapısı, depremlerden ciddi hasarlar almasına sebep oluyor. Ancak, ülkemizde depreme hazırlıklı bir toplum olma konusunda henüz yeterli adımlar atılamamıştır. Türkiye'de yaklaşık 485 aktif fay hattı bulunmaktadır ve bunların yarısı henüz yeterince araştırılmamıştır. Geçmişte deprem üreten bu faylar, gelecekte de üretebilirler. Fayların özelliklerini anlamak için paleosismolojik çalışmalar yapılması gerekmektedir. Şimdiye kadar yaklaşık 250 fay çalışılmış olsa da, diğer faylar üzerinde henüz MTA veya üniversiteler tarafından yeterince çalışma yapılmamıştır. Ayrıca denizlerde de fay hatları bulunmakta ve bunların tamamı detaylı olarak bilinmemektedir.

Fay hatları, dünya genelinde birçok benzersiz yapıyı ortaya çıkardığı gibi, Türkiye'nin de doğal afetlerden en çok etkilendiği alanlardan biridir. Ne yazık ki, uzun yıllardır depreme hazırlıklı bir toplum olamadığımız için fay hatlarından kaynaklanan ciddi hasarlar yaşamaktayız. Son 110 yılda gerçekleşen depremlerde 130 bin can kaybı yaşandı. Bu felaketlerin birçoğunu önceden bile bile bilsek de, ne yazık ki yeterli önlemleri alamadık. Örneğin, 17 Ağustos Gölcük ve 12 Kasım Düzce depremleri gibi olayların olacağı, bilimsel yayınlarla yıllar öncesinden öngörülmüştü. Ancak tarihe bakarak bu depremlerin nerede yer aldığını bile görebilirdik.

Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu, Marmara'da olası bir depremin ülke için bir felaket olacağını açıkladı. İl risk azaltma planları tamamlanmış ve hangi illerin deprem tehlikesi altında olduğu açık bir şekilde belirtilmiştir. Bugün, Türkiye'de 24 il ve 110 ilçe diri fay hattı üzerinde yer almaktadır ve bu bölgelerin bir kısmında yakın, bir kısmında ise uzun vadede deprem olma ihtimali vardır. Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu, bu konuyla ilgili olarak 18 ilde uyarı raporları göndermiş ancak herhangi bir geri dönüş alamamıştır. İmar affı artık kabul edilmeyecek ve tehlike altındaki bölgelerde nüfus artışına izin verilmeyecek. Yerleşim yoğunluğu azaltılacak, sanayi ve önemli yapılar deprem tehlike bölgelerinden uzaklaştırılacak. Fay üzerindeki yerleşimler sınırlanacak ya da zamanla kaldırılacaktır. Ayrıca, seksen sayfalık bir yönetmelik hazırlanmış ve tartışmaya açılmıştır, bu yönetmelik, fay yasasına bağlıdır.

Bir açıklamada, birçok yol haritasının olduğu ve henüz bu yolların tam olarak izlenemediği belirtildi. Ulusal Deprem Konseyi 2000 yılında kuruldu ancak 2007 yılında kapatıldı. 2002 yılında Deprem Zararlarının Azaltılması ve Ulusal Strateji Raporu yayınlandı, ancak bu raporun gereklerinin tamamı uygulanamadı. Deprem Şurası 2004 yılında yapıldı ve uzmanlar kararlarını bir yıl içinde tamamlamayı hedefledi, ancak sadece birkaçı uygulamaya geçirildi. İstanbul için Deprem Master Planı hazırlandı ve şu anda, olası bir depremde hasar görecek veya yıkılacak 90 bin bina olduğu belirtiliyor. 2012-2023 Ulusal Deprem Stratejisi Eylem Planı yürürlüğe girdi ve komisyonlar kuruldu, ancak planın önerilen eylemleri henüz tam olarak yerine getirilemedi ve 2023 yılına yaklaşılırken sadece bazı kalemler yüzde 10 oranında uygulandı.

Afet risklerinin azaltılması için politika belirlemek ve yeterli kararlılık göstermek önemlidir. Türkiye'deki deprem riskli bölgeler önceden belirlenmeli ve burada acil önlemler alınmalıdır. Özellikle Marmara Bölgesi ve Bingöl-Yedisu gibi alanlar, öncelikle ele alınması gereken bölgelerdir. İstanbul'da ise yaklaşık 90 bin binanın zayıf olduğu bilinmektedir ve bu binaların hızlı bir şekilde güçlendirilmesi veya dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu konuda etkili adımlar atılması önemlidir ve ben bu yönde çalışmaların hızlandırılması gerektiğine inanıyorum.

Kamu bankaları emekli promosyonlarını son dakika vererek güncelledi! Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halkbank açıkladı!
Selçuk Geçer'den yürek hoplatan dolar ve altın yorumu! Zengin olmak isteyenler hemen koşsun!
Aile Bakanlığı'ndan Nisan 2023 müjdesi! Başvuran 5.000 TL parayı havada kapacak! Hemen bakın, sakın kaçırmayın!