Ticari

Neslihan Işık'ın sehpaları Poltrona Frau'da!

Sabah Gazete Yazarı Şelale Kadak, Prof. Dr. Bilge Işık'ın kızı Neslihan Işık ile tasarımları ve başarıları hakkında konuştu. İşte o yazı!


Armut dibine düşüyor galiba. Kerpiç evler konusunda yaptığı araştırmalarıyla tanınan ve şu sıralar Van Valisi'nin kırsal kesim kalkınmayı kerpiç evlerle yapma isteği nedeniyle başvurduğu en otorite isimlerden biri olan Profesör Dr. Bilge Işık'ın kızı Neslihan Işık'ın hikâyesi de annesininki kadar dikkat çekici. 


Önceki gün bir öğlen yemeğinde buluştuğum isimler ilginç. Şu sıralar İranlı Nab Holding ile Tebriz'de bir alışveriş merkezi ve otel yapmakla meşgul mimar Dara Kırmızıtoprak, büyük bir sanat projesinin arifesinde olan ve heyecanını gizleyemeyen son yılların en gözde Türk ressamlarından Ahmet Güneştekin ve tasarımını yaptığı bir sehpayı dünyanın en tanınmış İtalyan mobilya markalarından birinin koleksiyonuna sokmayı başaran genç tasarımcı Neslihan Işık. 


Hal böyle olunca masada fikirler havada uçuşuyor. Bir tarafta protest bir duruş, öte tarafta global bir bakış açısı ve Türkiye'de olmaktan ve üretmekten duyulan müthiş mutluluk... Bence içimizi daraltan ve ufka bakıp heyecanlı projeler üretmemize engel olan şu gündemin dışına çıkmakta ve Türkiye'nin yaratıcı ve üretici potansiyelinin yaptıklarına projektör tutmakta fayda var. Siz nedersiniz?


Neslihan Işık'ın genç yaşında başardıklarının peşinden gidecek bu ülkede çok genç olduğunu biliyorum. Potansiyel öylesine yüksek. O nedenle Işık'ın hikâyesini pas geçmeyip, size aktarmak istiyorum. 


Marmara Üniversitesi'nde iç mimarlık okuduktan sonra, Los Angeles'a giden ve ürün dizaynı üzerine Art Center College of Design'da eğitim alan Neslihan Işık, hemen akabinde bir dizi önemli projenin içinde yer almaya başlamış. Aralarında Giorgio Marianelli ve Herman Liller'ın da bulunduğu tasarımın önemli isimlerinin ekibinde yer almış ve daha da önemlisi genç yaşında ABD'de Apple'ın kurucusu Steve Jobs ile tanışmış ve Apple mağazalarının dizaynını yapan Eight Inc'de bugün gördüğünüz Apple mağazalarının tasarımında rol oynamış. Ancak dört yıl çalıştıktan sonra, biraz da istediği vizeyi almakta güçlük yaşayınca zaten özlem duyduğu Türkiye'ye kesin dönüş yapmaya karar vermiş.


Aslında Neslihan Işık için gerçek üretkenlik de bundan sonra başlamış, çünkü yaptığı tasarımları dünyanın önemli markalarına göndererek şansını dememeye başlaması da İstanbul'a dönüşüyle olmuş.

Dünyanın en lüks ev ve ofis mobilya markalarından biri İtalyan Poltrona Frau olarak bilinir. Ferrari, Maserati ve hatta Mini'nin bazı özel modellerinin içi tasarımını da yapan marka, Azimut gibi lüks teknelerin de iç tasarımına imza atıyor. Türkiye'de ise Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yenilen koltukları da bu markanın ürünlerinden oluşuyor. İş Sanat'ın konser salonu da dahil bir çok mekanın iç tasarımında bu markanın ürünleri yer alıyor.


Markanın temsilciliğini yapan ailesiyle birlikte çalışmaya başlayan Neslihan Işık, BMS isimli şirket kuruyor ve daha sonra kendi tasarımı olan kenarları deri, yüzeyi ahşap kaplı bir sehpayı bu markanın koleksiyonuna katmayı başarıyor.


Şimdi Poltrona Frau isimli mobilya markasının web sitesine girdiğinizde, Michele de Luccihi, Massimilliano Fuksas, Piero Lissoni ve Andree Putman gibi çok önemli tasarımcılarla aynı sayfada Neslihan Işık da yer alıyor. E bu bence başlı başına çok güzel bir hikaye. Siz ne dersiniz? 


Türkiye'nin ismini son zamanlarda dünyaya pozitif anlamda duyuran mimar, tasarımcı ve sanatçıların sayısında bir artış yaşanıyor. Türkiye ekonomisi, Çin'i bile geride bırakan büyüme rakamlarını yakalarken, kültür ve sanattaki gelişme de geri kalmayan adımlar atıyor. Çoğalması dileği ile...



Şelale Kadak/Sabah