Nihat Zeybekci: Destan yazarken de kredi notumuz düşüktü!
Ekonomi Bakanı Zeybekci: Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu düşürmesi, Türkiye'nin makro veya mikro ekonomik dengeleriyle bağdaşmayan bir karardır.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu 'yatırım yapılamaz' seviyeye indirmesinin Türkiye ekonomisinin güçlenmesine engel olamayacağını vurgulayarak kredi derecelendirme kuruluşlarının geçmişte de benzer kararlara imza attıklarını belirtti.
Zeybekci, yaptığı açıklamada, "Vatandaşlarımıza şunu söylemek istiyorum, büyümeyle ve doğrudan yabancı sermaye girişiyle ilgili, ihracatta artış destanları yazdığı dönemlerde Türkiye'nin kredi derecelendirme kuruluşları tarafından verilen puanı 'yatırım yapılabilir' seviyede değildi. 2003'ten 2013 Mayıs'a kadar Moody's, Fitch ve diğerleri, şu andaki vermiş oldukları puanın çok daha altında puan vermişlerdi. Ona rağmen Türkiye bu büyümeyi, kalkınmayı, ihracatta gelişmeyi sağladı." dedi.
İhracat verilerini değerlendiren Bakan Zeybekci, ihracatta son iki ayda olumlu bir seyir görüldüğüne dikkati çekti.
Ağustosta, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,7 artan ihracatın, eylül ayındaki 9 günlük bayram tatili nedeniyle arzu edilen düzeyde gerçekleşmeyeceğini söyleyen Zeybekci, "Eylülde ihracat rakamlarında istediğimiz yönde bir artış görmeyeceğiz ama eksilme de görmeyeceğiz." diye konuştu. Zeybekci, ihracat ile ilgili yukarı yönlü trendin bundan sonra da devam edeceğini bildirdi.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) olan ihracatının düzenli bir şekilde arttığına işaret eden Zeybekci, "İhracat dünya genelinde azalıyor. AB'nin toplam ithalatı da düşüyor. Buna rağmen bizim AB'ye olan ihracatımız artmaya devam ediyor. Nereden nereye geldik? Son 2-3 yıl içerisinde ihracatımızın yüzde 44'ünü AB'ye yaparken, bugün yüzde 50'sini AB'ye yapar hale geldik. Bu çok önemli ve değerli bir gelişme. " değerlendirmesinde bulundu.
Zeybekci, AB'nin ticaret alışkanlıklarının gelişen ekonomik trendlerle birlikte değiştirdiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"AB, önceden milyon adetlik satın alımlar yaparken, 6 ay vadeli siparişler verebilirken ve stok yapabilirken şimdi bu alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kalıyor. Şimdi milyon adet değil de 10 bin adet alıyor. 6 aylık periyotlarla sipariş değil de 2 hafta içinde kendine teslimat yapabilecek olan üreticilere sipariş geçiyor. Dolayısıyla stok riskini ve maliyetini üzerine almıyor. Bunu üreticinin üzerine yıkmak istiyor. Bu anlamda en büyük avantaja sahip olan ülke de Türkiye. AB ile olan ticaretteki bu yönlü trendimiz artarak devam edecek. Buradaki beklentilerimiz çok daha olumlu."
"2017 fırsat yılı olacak"
Türkiye'nin dış ticaret açığının önemli ölçüde azaldığını belirten Zeybekci, bu kapsamda cari açığa neden olan lüks tüketim mallarıyla ilgili tedbirlerin etkili olduğunu söyledi.
Zeybekci, bu yılın son çeyreğinde ihracatta pozitif gelişmeler beklediklerini dile getirerek, "2017'nin ihracatın yeniden canlanması konusunda fırsat yılı olacağını düşünüyorum. Gelecek yıl, 2023 hedeflerine doğru çok önemli adımların atıldığı bir yıl olacaktır. Gelecek yılı, çevremizdeki, kültür coğrafyamızdaki olumsuzluklarla ilgili artık olumlu adımların atılmaya başlayacağı bir dönem olarak görüyorum." dedi.
"Moodys's'in kararı ekonomik dengelerle bağdaşmıyor"
Zeybekci, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından ekonomik anlamda algı operasyonları yapıldığını vurgulayarak, "18 Temmuz günü ne değişti de Standard And Poor's Türkiye'nin 'yatırım yapılabilir' puanını 'yatırım yapılamaz' seviyeye düşürdü? İki gün önce 15 Temmuz'un tüm etkilerinin ortadan kalktığı yönündeki açıklama yapan Moody's'in iki gün sonra Türkiye'nin kredi notunu düşürmesi, Türkiye'nin makro veya mikro ekonomik dengeleriyle bağdaşmayan bir karardır." dedi.
15 Temmuz'dan sonra faiz, cari açık ve bütçe açığının kötüye gitmediğini aktaran Zeybekci, gerek Hazinenin gerekse diğer kurumların, özel sektörün çıktığı tahvil ihraçlarında 15 katına kadar fazla talep geldiğine dikkati çekti.
Zeybekci, "Moody's'in gerekçeleri tamamen tabansız, yersiz ve tamamen zorlamadır. Vatandaşlarımıza şunu söylemek istiyorum, büyümeyle ve doğrudan yabancı sermaye girişiyle ilgili, ihracatta artış destanları yazdığı dönemlerde Türkiye'nin kredi derecelendirme kuruluşları tarafından verilen puanı 'yatırım yapılabilir' seviyede değildi. 2003'ten 2013 Mayıs'a kadar Moody's, Fitch ve diğerleri, şu andaki vermiş oldukları puanın çok daha altında puan vermişlerdi. Ona rağmen Türkiye bu büyümeyi, kalkınmayı, ihracatta gelişmeyi sağladı. 2013 Mayıs'ında Türkiye'ye 'yatırım yapılabilir' kredi derecelendirme notu verdiler, 2013'ten bugüne kadarki Türkiye'nin sağladığı ekonomik başarıyla ilgili bunun katkısı olup olmadığını uzun uzun tartışırız." değerlendirmesinde bulundu.
Zeybekci, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin kredi notunu 'yatırım yapılabilir' seviyenin altına çekmesinin, Türkiye'nin engellenemez büyüme gücüne, bölgesinde ekonomik güç haline gelmesine hiçbir etkisinin olmayacağını söyledi.
OHAL'in uzatılması hakkında açıklama
Olağanüstü halin (OHAL) uzatılmasının Türkiye ekonomisine negatif yönde bir etkisi olacağını düşünmediklerini ifade eden Zeybekci, "OHAL, ekonomi ile ilgili alınmış olan bir karar değildi. Dikkat edersiniz ekonomi ile ilgili hiçbir kanun hükmünde kararname ortaya konmadı. Aksine ekonomiyle ilgili birçok kanun bu dönemde parlamentodan partiler arası uzlaşıyla çıktı. Ekonomik anlamda negatif bir etkisi asla olmayacaktır. İstikrar ve algı anlamında pozitif etkisinin olacağını düşünüyorum." diye konuştu.
AA